Karşı Gazete'nin çalışanları, gazetenin oluşturulmaya başladığı günden itibaren, çoğu zaman izin kullanmaksızın, mesai saatlerini günde 12-13 saate çıkararak bu bağımsız yapının oluşturulması için çaba harcadı. Henüz bir bebek olan gazetemizin, 66 günlük hayatının tiraj ortalaması 25 bin civarında bulunuyordu. Muhalif mecraların yıllarca emek harcayarak elde ettiği bu ortalama, bizim için henüz başlangıçtı. Ancak çabamız ve inancımız, 13 Nisan 2014 günü, bize verilen bir yıllık garantiyle birlikte hiçe sayıldı.
Gazetenin imtiyaz sahibi Turan Ababey ve gayrıresmi ortağı Zeki Şeren binaya gelerek 'O gün son gazetenin çıkarılacağını' ve hepimizin işine son verildiğini bildirdi. Hakedişlerimizi sorduğumuzda da 'ileride ödeneceğini' ifade ettiler.
Gazeteler sermayedarlarından önce gazetecilerindir. Sahiplendiğimiz gazetemizi kapatarak umut hırsızlığı yapan patronlarımız, işten çıkarma esnasında peşinen ödenmesi gerek hakedişlerimizi de ödemiyorlardı. İçeride ocak ayından kalma ücret alacaklarımız, ödenmeyen yol paraları ve benzer alacaklar, son ay maaşlarımız ve ani işten çıkarma nedeniyle oluşan ihbar tazminatımız bulunuyordu. Verilen sözlerin tutulmadığı, bakkal dükkanı kapatır gibi gazetenin kapatıldığı ortamda, alacaklarımıza dair bir güven ilişkisi de kalmamıştı.
Son sayıyı hazırladık, matbaaya gönderdik ve toplu bir kararla binamızda direnişe geçtik. Gazetecilerin yanı sıra bina çalışanları ve araç sürücülerimiz de direnişe katıldı. 94 çalışanlı gazetemizde, ilk günlerdeki yoğun ilgi nedeniyle de oluşan hareketliliğin ardından 39 kişi direnişi devam ettirdi.
Direniş ekibi olarak ilk günden itibaren, sosyal medyada paylaşılmak üzere tek sayfalık Karşı Direniş gazetesini çıkardık. Direnişimizle ilgili gelişmeleri aktarmak amacıyla çıkardığımız Karşı Direniş'i, izleyen günlerde röportajlar, özel haberlerle destekledik.
2 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü'nde Karşı Direniş'i TGS'nin sağladığı olanakla 4 sayfa hazırlayıp bastık ve Yurt, BirGün, Evrensel, Sol gazetelerinin eki olarak dağıttık.
1 Mayıs'ta, 1 Mayıs'ı izleyen gözaltılarda, Soma'da 301 işçinin katledildiği iş cinayetinde, katliamı izleyen protestolarda, Gezi'nin yıldönümünde sosyal medya hesaplarımız üzerinden haberciliğimizi devam ettirdik. Binamızda paneller, dinletiler, tiyatro ve film gösterimleri, gazetecilik atölyeleri düzenledik.
Direnişimize her gün ayrı mecralardan çok sayıda ziyaretçi destek oldu. Gezi Direnişi'nin park forumları, gazeteci arkadaşlarımız, sendikalarımız, sol siyasi parti temsilcileri, CHP'li milletvekilleri, üniversite öğrencileri ve gazete binamızın bulunduğu Zeytinburnu'ndaki parti ve STÖ temsilcilikleri yanımızdaydı. Punto, Greif, Feniş, Yatağan, Kazova firmalarının direnişçi işçileri ile inşaat işçileri bizimle oldu.
İstanbul'daki direnişçi işçilerle birlikte Direnen İşçilerin Dayanışması Platformu'nu kurduk. 1 Mayıs'a, Soma protestolarına bu platformun ortak pankartı altında katıldık. Ankara'ya giderek Meclis'te görüşmeler gerçekleştirdik, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere çok sayıda milletvekiline giderek sorunlarımızı, taleplerimizi, direnişlerimizi aktardık. Yetinmedik, Ababey ve Şeren aileleriyle bağlantılı kapıları çaldık, desteklerini istedik.
Direniş sürerken gazetenin henüz ödemesi gerçekleşmemiş alacakları ile varlığı bulunduğunu keşfettik, bunlar için Turan Ababey'in kapısını çaldık, avukatlarımız aracılığıyla uzlaşma zemini yakaladık. Nihayetinde, meşakkatli bir uğraşının ardından 30.05.2014'te direnişin 47. gününde alacaklarımızın belirli bir bölümünü elde ettik.
39 kişilik direniş ekibinin toplam alacağının yaklaşık yarısına denk düşen bu tutarın, bölüşüldüğünde ücreti daha düşük olan arkadaşlarımızın hakedişlerine yakın bir rakama da ulaştığını görerek, gazetedeki işgal eylemini sona erdirmeye karar verdik. Kalan alacak tutarları için bireysel hukuki mücadelemiz devam edecek. Direniş ekibi olarak, direnişe katılmayan çalışanlardan hukuki yola henüz başvurmamış olanlara da patronajdan alacaklarını tahsil etmek için bu yolun hala açık olduğunu hatırlatma ihtiyacı duyuyoruz.
Bilinmelidir ki, tıpkı Punto Deri'de, Kazova'da gördüğümüz gibi, 'ancak direnenler kazanır!' Direnişin kazanımları, direnişçilerindir.
Karşı Direniş