Sanat

Chet Faker

Yazan: Merve Mehmet
Interview Magazine

Elektronik müziğin parlayan isimlerinden Chet Faker yarın akşam İstanbul'da. Faker'in Türkiye'deki bu ilk performansına yüksek talep, konser mekanının değiştirilmesine neden oldu.

Elektronik müziğin popüler isimlerinden Chet Faker, Türkiye'deki ilk konserini 24. Akbank Caz Festivali kapsamında yarın akşam İstanbul'da veriyor.

1988 doğumlu Avustralyalı Chet Faker’ın asıl ismi Nicholas James Murphy. Interview Magazine’e röportaja göre sahne adı Chet Faker’ı, evinin garajında verdiği küçük konserlerin birinde “bir sahne ismimin olması lazım” diyerek seçmiş. Avustralya’da Nick Murphy isminde, ünlü başka bir sanatçı olduğu için bu kararı alan Faker, ünlü caz trompetçisi Chet Baker’dan esinlenmiş. Jazz müziğini çok seven Chet Faker, Baker’ın şarkı söyleyişine ve yaptığı müziğe hayranlığı bu seçimde oldukça etkili olmuş.

Elektronik müzik yapan Chet Faker, genellikle downtempo, soul ve dub-step tabanlı besteler yapıyor; bunları kendi seslendiriyor. Sakin, “bağırmadan” söylediği şarkıları, dinleyiciyi etkiliyor. Sadece müziğe olan yeteneği ile değil yaptığı kliplerle de dikkat çekmeyi başaran Faker, 2013’te, “Rolling Stone” dergisi tarafından “En İyi Bağımsız Sanatçı” seçildi.  

Ses mühendisi Faker, müzik kariyerine nasıl başladığını Vevo DSCVR Interview’a verdiği söyleşide şöyle anlatıyor: “Herkesin bir hobisi vardı, ben de çok kıskanıyordum. 15 yaşında müzik yapmaya başladım”. Bir yılda gitar ve piyano çalmayı, bilgisayarından melodiler yapmayı ve şarkı söylemeyi öğrendi. Faker, eskiden çok ilgili olmadığı hatta “sevmiyordum” dediği elektronik müziğin şimdi özgün sanatçılarından biri haline geldi.

1996’da Blackstreet grubunun yayınladığı No Diggity isimli şarkıyı yeniden yorumlayan Faker, sosyal medyada paylaştığı bu “cover”la fark edildi. Faker, “Şarkımın bir blogda paylaşılması, kısa zamanda bütün dünyada dinlenir hale getirdi, bu çok delice bir şey” diyor.

“No Diggity”nin aldığı olumlu tepkilerden sonra Faker, altı şarkı içeren ilk “extended play”i (EP) Thinking in Textures'ı Mart 2012’de çıkardı. Bu albümden bir yıl sonra, Amerikalı besteci ve şarkıcı Kilo Kich ile düet yaptığı “Melt” şarkısını yayınladı. Yaptığı müzikle yavaş yavaş dikkatleri üzerine çeken Chet Faker, Aeroplane, The Whitest Boy Alive gibi müzisyenlerin menajerliğini yapan “Future Classic” isimli grup ile çalışmaya başladı.

İki yıl süren detaylı çalışmasından sonra 2014’te ilk albümü Built on Glass'ı yayınladı. “Her sanatçının bir kere ilk albümü oluyor, bu yüzden üzerinde çok çalıştım. ‘Built on Glass’, hayatımın albüm formuna bürünmüş hali” diyor. Indie pop, electronic ve downtempo 12 parçanın bulunduğu albüme dinleyicileri büyük ilgi gösteriyor.

Chet Faker’a Türkiye’deki ilginin büyüklüğünü ise konser mekanında yapılan değişiklikten anlayabiliyoruz. Babylon’un “özel deneyim yaşatmak” üzerine kurulu “çağdaş efsaneler” başlığı altında gerçekleşecek konserin biletleri bir günde tükenince konser, Maslak’taki Volkswagen Arena’ya (eski adıyla Black Box’a) taşındı. Chet Faker, eminiz ki dinleyicilerine bu ilginin karşılığını verecek.
(MM/GT)

2 Yorum

Yorum yazın