Söyleşi Yaşam

Ören kadınların markası İstembul

Yazan: Gökcem İslam

Emekli olduktan sonra sosyal girişimciliğe yönelerek İstembul markasını kuran İstem Akkoyunlu’yla örgü işini ve hayallerini konuştuk

İstem Akkoyunlu, Ankaralı bir ailenin kızı. Üniversiteyi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde okumuş ve uzun yıllar basketbol oynamış. Basketbolun ona ekip ruhunu öğrettiğini ve kişisel gelişiminde çok önemli bir yeri olduğunu vurguluyor. Üniversiteden mezun olduktan sonra bir süre Ankara’da çalışmış ve daha sonra İstanbul’da özel bir şirkette yöneticilik yapmış. Emekli olana kadar tipik bir “beyaz yakalı” olduğunu söyleyen Akkoyunlu tam bir doğasever, hayvansever, şarapsever ve zeytinyağısever. Gezi fotoğrafçısı olmasının yanı sıra şarap ve zeytinyağı tadım uzmanı. Aynı zamanda kadınlar ve Türkiye için birşeyler yapmak isteyen bir yardımsever.

Markanın isminin hikayesini şöyle anlatıyor; “Bir gün bir marka kuracak olursam ismini İstembul koyarım diye düşünürdüm. Senelerce İstanbul’da yaşadıktan ve çalıştıktan sonra bir arkadaşım bana, ‘Sen artık dönmezsin! Sen İstembul oldun!’ ” demesiyle bu isim iyice pekişti.”.

Markanın ürünlerinin örgü üzerinde yoğunlaşmasının sebebini sorduğumuzda; markasını kurmaya, örgü örerken karar verdiğini, örgü örerken aynı zamanda düşüncelerinin de örüldüğünü söyleyerek yanıt veriyor. Markanın örgü konseptinin ise “Geçmişte beni mutlu eden değerler neydi onları nasıl geri getirebilirim, eskiyle yeniyi birarada nasıl kullanabilirim” düşüncesine dayandığını söylüyor.

Örgü, Türk kadınlarının çok yetenekli olduğu bir konu olduğu için bu yolla bir çok ev kadınına istihdam sağlayabileceğini düşünen Akkoyunlu, markanın çıkış noktasının toplumsal fayda olduğunu özellikle vurguluyor.  Marka duyuldukça ev hanımlarından gelen çalışma talebinin arttığını, herkese geri dönüş yapıldığını ve şimdiye kadar 7 ev hanımına istihdam sağladıklarını belirtiyor. Ayrıca eşleri vefat etmiş olan ve çocuklarına bakmaya çalışan ev hanımlarına öncelik verildiğinin altını çiziyor. KOSGEB’in girişimcilik eğitiminden sertifika aldığını ve Gökova’da bir atölye kurarak, oradaki emekçi kadınlara da istihdam sağlamak istediğini belirten Akkoyunlu, hedefinin Anadolu’nun her yerindeki kadınlara ulaşmak olduğunu vurguluyor.

İstembul’un pazarlama kısmını yürütmekle kalmayıp aynı zamanda tüm modelleri kendisinin de örebildiğini belirten Akkoyunlu, girişimde bulunmak isteyenlere ilk adım olarak; sattıkları ürünle ilgili tüm ayrıntılara sahip olmaları, marka tescili yaptırmalarını ve web’de alan adı almalarını tavsiye ediyor. Kendisi de Istembul markasının tescilini; örgü, seramik, şarap, zeytinyağı ve kuruyemiş olmak üzere 5 alanda aldığını belirtiyor. Bu birbirinden farklı gözüken beşlinin aynı coğrafyanın ürünleri olduğunu söyleyen Akkoyunlu, ilerisi için hayalinin ürünlerini gören bir kişinin markayı görmeden “bu ürün İstembul’un ürünü” diyebilmesi olduğunu anlatıyor.

İstanbul Gençlik Platformu’nun örgü maratonunun “Hayal Ortağı” olan İstem Akkoyunlu, Istembul ürünlerinden elde edilen gelirin bir bölümünü tekrar atkı ve bere ördürülmesi için yün olarak İstanbul Gençlik Platformu’na aktarıyor. 
Örülen atkılar, bereler ve eldivenler Anadolu’ya, köy okullarında okuyan çocuklara gönderiliyor. Aynı zamanda örgü örebilen herkes İstanbul Gençlik Platformu’na destek olmak için İGP’nin sosyal medya hesaplarında belirttiği adrese ördüklerini gönderebiliyor.

Yorum yazın