Sağlık Yaşam

Prebiyotik olmadan probiyotik olur mu?

Yazan: Büşra Köroğlu

Sağlık açısından büyük derecede önem taşıyan prebiyotik ve probiyotiğin farkı sadece bir harften ibaret değil. Bu iki kavram birbiriyle çok farklı anlamlar barındırsa da birbirinden ayrı hiçbir anlam ifade etmiyor. 

Sürekli birbiriyle karıştırılan prebiyotik ve probiyotik kavramları aslında birbirinden çok farklı anlamlar içeriyor. Prebiyotik; sebze, meyve hatta karbonhidratların içerisinde bulunan bir gıda bileşeniyken, probiyotik; bağırsakların içinde bulunan ve onun düzenli çalışmasına büyük katkı sağlayan faydalı mikroorganizmalara verilen ortak isim.

Uzman Diyetisyen Barış Tanrıçer

Uzman Diyetisyen Barış Tanrıçer, yararlı canlı organizmalar için besin kaynağı olan prebiyotiklerin, bağırsağın doğru ve sağlıklı çalışması için gerekli olduğunu, probiyotiklerin görevinin ise bağırsaktaki faydalı bakterileri arttırarak, zararlı bakteri sayısını azaltmak olduğunu belirtiyor.

Prebiyotik ve probiyotiklerin birbiriyle sinbiyotik etki yarattığını söyleyen Barış Tanrıçer, “Bu iki önemli bileşen, bozulmuş bağırsak florasının dengesini sağlamak açısından çok önemli ve kesinlikle beraber kullanılmalı. Yoğurdu, sinbiyotik besine örnek olarak gösterebiliriz” diyor.

“Prebiyotik olmadan, probiyotik olmaz”

Bu iki kavramı birbirinden ayrı düşünmenin doğru olmadığını söyleyen Tanrıçer, “Prebiyotik probiyotiğin yaşamasına olanak tanıyarak onu aktif hale getirir ve çoğalmasına yardımcı olur. Prebiyotik olmadan, probiyotik olmaz” diyerek ikisinin düzenli alınmasının çok önemli olduğu belirtiyor. Tanrıçer, probiyotiğin eksikliğinin bağırsak düzenini etkilediğini ve prebiyotiğin eksikliğinin de probiyotiklerin tutunmasını ve yaşamasını olumsuz etkilediğini söyleyerek, ikisinin birlikte oluşunun iyi sonuçlar yaratacağını vurguluyor.

Doç. Dr. Duygu İbrişim

Prebiyotikler; enginar, pırasa, soğan, elma, sarımsak, buğday, kuşkonmaz, muz, elma, keten tohumu, kereviz, fındık, fasulye ve nohut gibi baklagillerde, probiyotikler ise; yoğurt, kefir, peynir, boza ve tarhanada bulunuyor.

Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Duygu İbrişim, probiyotiklerin doğal besinlerden alınması gerektiğini ve evde yapılan yoğurtların marketlerde bulunan yoğurtlara kıyasla daha doğru tercih olduğunun önemine değinerek, “Doğal olan tüm gıdalar kesinlikle ilk tercihimiz ancak bazı özel durumlarda doktor tavsiyesiyle reçete yazılarak da probiyotik alınabilir” diyor.

Prebiyotik ve Probiyotiğin faydaları nelerdir?

Prebiyotik, kabızlıkta rahatlama sağlarken, bağırsağın pH değerini düşürüyor ve aynı zamanda kolesterol ve yağ seviyesini olumlu yönde etkileyerek, bağırsak kanseri riskini azaltıyor. Bağışıklık sistemine de olumlu yönde yardımcı olurken, insülin direncini azaltıyor.

Probiyotiklerin ise sindirim ve boşaltım sisteminin daha iyi çalışmasını sağladığını ve K vitamini gibi önemli vitaminlerin üretilmesine yardımcı olduğunu belirten Diyetisyen Barış Tanrıçer, probiyotiklerin, bağışıklık sistemini güçlendirmede ve yiyeceklerin hazmını kolaylaştırmada son derece önem taşıdığını söylüyor.

Yorum yazın