Spor

Topu yuvarlaklaştıran adam

Yazan: [email protected]

Gökhan Tan Kupaya renk kattığımız bir gerçek. Ama geride kalan 18 maç sonunda bu renk daha ziyade “ne yapacağı kestirilemeyen, gitti gidiyor denen maçı geri çevirebilen” özelliğiyle sınırlı. Türk Milli Takımı bu farkıyla şu anda büyük ihtimalle, turnuvanın en çok sivrilen (ve kupanın en büyük adayı olarak nitelenen) Hollanda’dan daha fazla konuşuluyor dünyada. Milli Takım, […]

Gökhan Tan

Kupaya renk kattığımız bir gerçek. Ama geride kalan 18 maç sonunda bu renk daha ziyade “ne yapacağı kestirilemeyen, gitti gidiyor denen maçı geri çevirebilen” özelliğiyle sınırlı. Türk Milli Takımı bu farkıyla şu anda büyük ihtimalle, turnuvanın en çok sivrilen (ve kupanın en büyük adayı olarak nitelenen) Hollanda’dan daha fazla konuşuluyor dünyada.

Milli Takım, beklendiği gibi, kendine ait yolda ilerliyor. “Bu yol nedir” diye sorarsanız o zaten belli değil. Fatih Terim’in başında bulunduğu ekibin ismi, Avrupa Futbol Şampiyonası öncesinde de, aynı anda hem final, hem de grup maçlarında puan alamadan elenmekle birlikte anılıyordu.

Bir takım hakkındaki tahminlerin bu kadar geniş bir yelpazede yer alması sanırım futbolu bilenlerin fazla olumlu ya da fazla olumlu düşünüyor olmasıyla açıklanamaz. “Olumlu” ya da “karamsar” cenahlardan birinde yığılma yaşanıyor olsa, yine de belli bir futbol anlayışından bahsedilebilir; bu durumda Milli Takım’ın bir “yol”a girdiği ve bu yolun belli kesimlerce sağlıklı bulunmadığı, aksayan yönlerinin olduğu düşünülebilir. Oysa mevcut tabloda Milli Takım’ın yolu, geride bıraktığımız maçlardan da görülebileceği üzere “finale çıkmak” ve “grupta puan alabilmek” arasında gezinip duruyor.

Türk Milli Takımı’nın topu