Dünya siyasal tarihinde, çokça sosyalizmin zoruyla, kapitalist çılgınlığı ehlileştirmenin, ‘insanileştirmenin’ ya da daha kabul edilebilir hale getirmenin teorik/pratik yansısı olan sosyal demokrasi, bizim siyasal kültürümüz açısından neredeyse bir ufo kadar yabancı bir şeydir. Aslına bakarsanız, sosyal demokrat etiketine haiz partilerin devlet içerisindeki totaliter çetelerin avukatlığına soyunduğu bir coğrafyada bu mefhumun muhteviyatına yönelik herhangi bir fikrin […]