Genel

Halkla çelişkiler faaliyetleri

Yazan: HaberVs

Mustafa Kulelimkuleli@medyakronik.com Polis Haftası tüm yurtta kutlandı. Her şehrin simgesi sayılan meydanlara, en kalabalık semtlere standlar kuruldu. Polisler kendilerini anlattı, isteyene broşür, çocuklara şekerler verildi. “Polis-halk elele” yürüyüşleriyle de daha bir kaynaştı herkes. Küçük kentlerde sorun yaratmadı da bu yürüyüş, İstanbul’da kimi yollar trafiğe kapatılınca, yapılan onca halkla ilişkiler faaliyeti pek bir işe yaramadı kimileri […]

Mustafa Kuleli
mkuleli@medyakronik.com

Polis Haftası tüm yurtta kutlandı. Her şehrin simgesi sayılan meydanlara, en kalabalık semtlere standlar kuruldu. Polisler kendilerini anlattı, isteyene broşür, çocuklara şekerler verildi. “Polis-halk elele” yürüyüşleriyle de daha bir kaynaştı herkes. Küçük kentlerde sorun yaratmadı da bu yürüyüş, İstanbul’da kimi yollar trafiğe kapatılınca, yapılan onca halkla ilişkiler faaliyeti pek bir işe yaramadı kimileri için. 10 Nisan sabahı, işine yetişmeye çalışan yetişkinler ve okul telaşındaki öğrenciler Taksim Meydanı’na çıkan yollar trafiğe kapatılınca zorunlu sabah yürüyüşü yapmak zorunda kaldı.

Özel araçlar bir yana, yollar toplu taşıma araçlarına da kapatılınca, Taksim Meydanı’nın hayli uzağında inmek zorunda kalan yolcular söylene söylene yürüyorlardı. Hatta, İnönü Stadyumu’ndan Taksim’e kadar Gümüşsuyu üzerinden yürüyenler, Almanya Konsolosluğu önünde durdurulup bir de üsta araması ve kimlik kontrolüne tabi tutuluyordu.

Taksim üzerinden bir başka otobüsle yollarına devam etmek isteyenler meydana ulaştığında ne otobüs ne de dolmuş bulabildikleri için mağduriyetleri ikiye katlanmıştı. “Başlarım böyle bayrama” deyip söylenenler yolların kapatılacağının duyurulmadığından şikayet ediyordu.

Geçen yıl 1 Mayıs’ta da yine polislerin tutumundan benzer mağduriyeti yaşayan bir başkası ise, “Hani Taksim Meydanı’nda miting, gösteri yasaktı” diye soruyordu yanındakine. Haklıydı. İstanbul Valisi Muammer Güler ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah Taksim Meydanı’nda gösteri ve yürüyüş yapılmasının yasak olduğunu söylemişti. Sendikalar ise bu açıklamalara cevaben milli maçlardan sonra ve başka vesilelerle bu alanda kutlamaların yapıldığını hatırlatmıştı. Sonra da 1 Mayıs günü Taksim’de kutlama yapılmak istenince polis çıkmıştı sahneye.

Polis gününün de Taksim Meydanı’nda kutlanması, üstüne üstlük kutlamanın yarattığı mağduriyet, “demek ki istenince oluyormuş” diyen sendikaların eline de koz verdi. Sendika temsilcileri bu yıl da 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanacağını duyurup gerekli başvuruyu yaptılar. Sendikaların bu kararı üzerine görüşü sorulan İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ise, “Daha vilayette o konuda biraraya gelmedik. Sayın valimizle biraraya geleceğiz. Bakanlık, bu konuda ne görüş bildirecek bilmiyoruz. Hep birlikte düşüneceğiz, ona göre bir karar verilir” dedi.

Bu yıl nasıl bir karar çıkacağını göreceğiz; ama önceki yıllarda, “Bir takım terör örgütü yandaşlarının 1 Mayıs’ı bahane ederek…” diye başlayıp “vatandaşı mağdur etmemek, can ve mal güvenliği için…” diye devam eden bir açıklamayla Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs kutlaması yapmak isteyen emekçilere izin verilmemişti.

Bu yıl 1 Mayıs’la ilgili bir girişim daha oldu. Demokratik Toplum Partisi ile Özgürlük ve Dayanışma Partisi Genel Başkanı ve İstanbul milletvekili Ufuk Uras 1 Mayıs’ın resmi tatil olması için hazırladığı kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu. “Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun”un 2’nci maddesinin A bendinin Değiştirilmesine Dair Kanun Teklifi’ne göre, 1 Mayıs gününün resmen “İşçi Bayramı” olarak kutlanacağı belirtilen teklifin gerekçesinde, “1 Mayıs’ın İşçi Bayramı adıyla yasalaşması ve bayram nedeniyle de bu günün tatil olması, toplumsal barışa ve iş barışına önemli katkı sağlayacaktır” denildi.

Bu katkıyı sağlar mı bilinmez, ama en azından geçen yılkine benzer mağduriyetleri önleyeceği kesin.

Yorum yazın