Koronavirüs’ün çocukları en çok kaygılandırdığı ikinci ülke Türkiye. 20 ülkeden 23 bin 803 çocuğun izlendiği “Covid-19 ve Çocuğun İyi Olma Hali Araştırmaları” sonuçlarına göre Endonezya bu konuda en kaygılı çocuk nüfusuna sahipken, bunu sırasıyla Türkiye, Güney Kore, Bangladeş ve Kolombiya takip ediyor.
Araştırma kapsamında Türkiye’de görüşülen 10-12 yaş aralığındaki 804 çocuğun yüzde 51’i koronavirüsü düşündüğünde ellerinin terlediğini belirtirken, yüzde 44’ü koronavirüse yakalanmaktan korktuğunu söylüyor. Maddi imkânsızlıklar, özellikle eğitim açısından pandemi döneminde oldukça büyük eşitsizliklere neden olsa da araştırma, sosyal statüsünden bağımsız olarak tüm çocukların kaygı, korku ve endişe yaşadığını ortaya koyuyor.
Türkiye ayağı İstanbul Bilgi Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından yürütülen araştırmanın ortaya koyduğu çarpıcı sonuçlardan biri de pandemi döneminde çocukların yaşamdan duyduğu memnuniyetin azalması. Buna göre pandemi öncesinde Türkiye çocukları “mutluluk” sıralamasında 20 ülke içinde beşinci sırada bulunurken, pandemi sonrasında sondan dördüncü sırada yer aldı.
Araştırma kapsamındaki görüşmeler, çocukların pandemi kısıtlamaları nedeniyle uzun süre evde kaldığı 2020 ve 2021 yıllarında gerçekleştirildi. Bu dönemde Türkiye’deki çocukların yüzde 46’sı eğitimine uzaktan devam edebildiğini dile getirirken Türkiye, çocukların yüzde 43’ünün eğitime devam edebildiği İtalya’dan sonra en düşük orana sahip ikinci ülke oldu. Araştırmaya göre Arnavutluk’ta çocukların yüzde 79’u, Şili’de yüzde 69’u, İsrail’de ise yüzde 68’i eğitimlerine devam etti. Türkiye, OECD ülkeleri arasında Meksika’dan sonra okulları en uzun süre kapalı kalan ikinci ülkeydi. Araştırmaya Türkiye’den katılan çocukların üçte ikisi ise internete düzenli erişebildiğini aktarırken, yüzde 5’lik kesim internetin sürekli kesildiğini belirtiyor.
Sosyoekonomik açıdan zorluk çeken ailelerin çocukları daha mutsuz oldu
Türkiye’deki çalışmayı yürüten ekipten Prof. Dr. Emre Erdoğan‘a göre 20 ülkenin tamamında Covid-19 döneminde çocukların iyi olma halleri, pandemi öncesine kıyasla düştü. Ancak pandemi, düşük sosyoekonomik statüye sahip çocukları daha olumsuz etkiledi:
“Bulgular, araştırmaya katılan en düşük sosyoekonomik statüye sahip çocukların yaşam memnuniyetlerinin de daha düşük olduğunu gösteriyor. Pandeminin bu çocukların iyi olma hali üzerindeki olumsuz etkisi daha fazla. Çalışmada çocuklara son bir hafta içerisinde ne tür duygular hissettikleri sorulduğunda, düşük sosyoekonomik statüye sahip çocukların mutluluk, sakinlik ve enerjiklik gibi olumlu duyguları daha az; üzüntü, sıkıntı, stres gibi olumsuz duyguları daha fazla hissettiği gözlemlendi.”
“Sihirli değneğim olsa koronanın bitmesini dilerdim”
Ekip üyelerinden Prof. Dr. Pınar Uyan Semerci‘ye göre aile üyerinin pandemi sürecindeki koşulları, örneğin evden çalışıp çalışmadıkları, çocukların mutluluğunu doğrudan etkileyen faktörler arasında:
“Çocukların bir kısmı, kardeşleri veya ebeveynleri ile daha çok zaman geçirmelerinin pandemi ile ilgili tek güzel durum olarak aktardılar. Araştırmamıza katılan çocukların anlatılarında ebeveynlerin iş durumunun, evden çalışma imkânlarının olup olmadığının, sağlık alanında çalışıp çalışmadıklarının, çocukların pandemi döneminde karşılaştıkları riskleri ve öznel iyi olma hallerini belirlemede önemli rol oynadığını tespit ettik. Çocuklar evde kalmaktan bunaldıklarını ve nefes alamadıklarını aktardılar. Mülakat bulguları, çocukların bazılarının ailelerinin pandemi döneminin olağanüstü koşulları sebebi ile normalde izin vermedikleri sürelerde bilgisayarda veya tablette oyun oynamaya, sosyal medya kullanımına ve arkadaşları ile çevrimiçi görüşmelere izin verdiklerini söylediler.”
Pandemide artan eşitsizlik
Araştırma ekibinin bir diğer üyesi Dr. Öğr. Üyesi Başak Akkan‘ın aktarımına göre pandemi döneminde eğitime katılma oranı düşük sosyoekonomik statüye sahip çocuklarda daha fazla:
“Yüz yüze eğitimin yerini uzaktan eğitimin alması, okulun mekân olarak erişilmezliği ve öğretmenler ve arkadaşlar ile ilişkilerin dijital ortama taşınması çocukların öznel iyi olma hallerinin üzerinde farklı etkiler yarattı. Çocukların anlatıları tüm çocukların uzaktan ders takibinde sıkıntı yaşadığını gösteriyor. Ancak, çocukların da anlatılarına yansıdığı gibi özellikle sosyoekonomik farklılıklar, yani çocukların ev koşulları, teknolojik araçlara sahip olup olmamaları, internet erişimleri uzaktan eğitime erişimde eşitsizlikler yaratıyor.”
Çocuklar yalnızca bilgi alınan taraf olmadı
İstanbul Bilgi Üniversitesi Çocuk Çalışmaları Birimi Koordinatörü Gözde Durmuş ise araştırmayı yorumlarken çocukların da görüşlerine başvurduklarını belirtiyor:
“Bulguları kamuoyuyla paylaşmadan önce çocuklarla paylaşarak onların yorumlarını aldık. Bu tür araştırmalarda çocukların yalnızca bilgi alınan taraf olmamasını, ancak araştırmanın onlarla beraber yorumlanmasını ve onlardan edinilen bilgilerin onlara erişmesini çok önemsiyoruz.”
- “Çocuğun İyi Olma Hali Uluslararası Araştırmalar Ağı” kapsamında Cezayir, Bangladeş Endonezya, Kolombiya, Arnavutluk, Güney Afrika, Türkiye, Tayvan, Şili, Almanya, Belçika, Romanya İspanya, İtalya, İsrail, Finlandiya, Rusya, Galler, Estonya ve Güney Kore’den 23 bin 803 çocuğun katılımıyla yapılan ve Türkiye ayağı 2021 yılında tamamlanan “Çocukların İyi Olma Halleri ve Hayatları Hakkındaki Görüşleri” araştırması bulgularının özetine ve araştırma sunumuna https://cocuk.bilgi.edu.tr/ adresinden ulaşabilirsiniz.