Avasköy Sukemeri 16. yüzyıldan kalma, Mimar Sinan’a ait bir kültür varlığı. İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu eseri 1995’te tescil etti ve 1997’de de çevresinde bir koruma alanı sınırı belirledi. Bir eserin tescillenmesi ve koruma altına alınması, söz konusu bölgenin, yeni bir kurul kararı alınmadığı sürece her türlü yapılaşmaya kapalı olduğu anlamına geliyor.
Ama tabii, kağıt üzerinde. Uygulama farklı. Çünkü alanı imara açmak için ne İstanbul Büyükşehir ve Esenler belediyeleri, ne de Kemer Park Evleri’ni yapan Albayrak Yapı Grubu inşaat için kuruldan izin istedi. Bunun üzerine Esenler Belediyesi’nden üç meclis üyesi, imar planlarının iptaline dair iki belediyeye de dava açtı. Ama bu davalar devam etmesine rağmen 2006’nın ilk günlerinde inşaat başladı.
Bu “dev” proje, yani Kemer Park Evleri, Mimar Sinan’ın yaptığı sukemerinin yaklaşık 80 metre güneyinden başlıyor ve tarihi eserin çevreye açık tek cephesini kapatıyor. İstanbul 1 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu, işte “dev” projeden, Atlas dergisinin Mart 2006’daki yayınından sonra haberdar oldu. Kemer, o tarihte bile, hızla ilerleyen blokların arkasında kaybolmuştu.
Kurul 9 Mart 2006’da toplandı ve söz konusu alanda inceleme yapılana kadar, sukemerine 100 metre mesafe içindeki tüm yapılaşma ve inşaat faaliyetlerinin durdurulmasını istedi. Ama kimse oralı olmadı ve inşaat devam etti. Koruma Kurulu, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bir kurumu. Kurul bu kararını, 31 Mart 2006’da bakanlığa, İstanbul Valiliği, Büyükşehir ve Esenler belediyelerinin ilgili birimlerine gönderdi. Kararın iletildiği kurumlar arasında İSKİ’de vardı. Avasköy Sukemeri bir su yapısı olduğu için kanunlara göre maliki, yani sahibi İSKİ. Tabii, bu da kağıt üstünde; çünkü uygulama, sukemerinin sahipsiz olduğunu gösteriyor.
Koruma bandı genişletildi
Kurul 4 Mayıs 2006’da da, sukemerinin korunması için bazı tedbirler alınmasını istedi ve bunları 10 maddede özetleyerek yukarıda yazdığım tüm resmi kuruluşlara gönderdi. Buna göre mevcut koruma bandı, kemerin rahatlıkla algılanabilmesi için, güney kesimindeki parkı da içine alacak şekilde genişletildi. Kurul, kemerin kapanmaması için bu parktaki muhtemel ağaçlandırmaya bile sınır getirdi; sadece bodur ağaçların dikilmesine izin verdi.
Tabii, bu da kağıt üzerinde kaldı. Çünkü, Albayraklar, mevcut 1/1000’lik imar planındaki “yapılaşma sınırı”nı bile ihlal etti ve Kemer Park Evleri inşaatına hız kesemeden devam etti. İmar planında yapılaşma, kemerin 150 metre güneyinde sona eriyor. Oysa, “maliklerin kendini güvende hissetmesi için siteyi çepeçevre saran güvenlik duvarları” kemere sadece 100-110 metre mesafede. Siteden önce yapılan Kemer Park Evleri satış ofisi ise bundan daha da yakın.
Sitenin kemere konumu, Esenler Belediyesi’nin haberinde de şöyle ifade ediliyor. “Sinan’ın inşa ettiği, üzerinden Süleymaniye ve Beylik sularının geçtiği ve eski haritalarda Avasköy Kemeri olarak belirtilen ‘Atışalanı Su Kemeri’nin hemen yanında inşa edilen Kemerpark Evleri, üç farklı konut seçeneğine sahip” (http://www.esenler.bel.tr/haber_detay.php?haber_id=337).
Sukemerinin yanına okul
Kemer Park Evleri yetmediği için olsa gerek, Esenler Belediyesi de bir tüy dikme projesi için diretiyordu. Önce, Mimar Sinan’ın sukemeri için yağmurdan kaçarken doluya tutulmuş da denebilir. Çünkü, tapusu Albayraklar’a ait kemere komşu alana koruma kurulu park yapılmasını öngörürken, Esenler Belediyesi katotoparkı yapmayı planlıyordu. İmar planını değiştirirken kurulun kapısından geçmeyen belediye, ilk kez otopark projesi için kurulun kapısını çaldı. Ama kurul, belediye temsilcisi üyelerinin muhalefetine rağmen, 22 Şubat 2007’deki toplantısında, bu projeyi onaylamadı.
Gelgelelim, sukemerinin yanına ille de bir bina kondurmak isteyen Esenler Belediyesi, kurulun bir sonraki toplantısına, bu kez ilköğretim okulu yapılmasını öngören bir proje sundu. Herhangi bir yapı, dev blokların gölgesinde hali hazırda ezilen sukemerini iyice hapsedeceği için öneri çok tartışıldı. Sonunda kurul projeyi kabul etti. Buna göre, sukemeri ile Kemer Park Evleri’nin arasında kalan bölgeye “Esenler ilçesindeki öğretim tesisi ihtiyacı ve kamu yararı gözetilerek” bir ilköğretim okulu yapılabilecek.
Bölgeden sorumlu koruma kurulu bu kararla birlikte ilk kez, sukemeri çevresinde belirlenen koruma alanı içinde yapılaşmayı onaylamış oldu. Böylece, kendi önerdiği park alanında yapılaşmaya izin veren koruma kurulu da, sadece kağıt üzerinde koruma kurulu olduğunu da göstermiş oldu.
“Övünülecek bir karar”
Kurulun 3 Mayıs 2007 tarihili ve 389 numaralı kararına göre, ilkokul binasının yüksekliği sukemerini aşamayacak ve kemer bu okulun bahçesinde yer alacak.
Görüşüne başvurduğumuz kurul üyelerinden İhsan Sarı bunu, “Övünülecek bir karar” olarak niteliyor: “Çünkü biz Mimar Sinan’ın eserini çocuklara emanet ettik” diyor. Sarı, ilkokul projesinin koruma adına gerçekçi bir adım olduğu görüşünde. “Biz bu kararı almasak, yapılaşma sürecine giren Esenler’de bir başka yapı sukemerini örtebilirdi. İlkokul binası, tarihi kemere belki 50 metreden biraz daha yaklaşabilir. Fakat kemer okulun bahçesinde kalacak.”
Sonuç olarak, işin başında kağıt üzerinde olmayan tek şey, Mimar Sinan’ın Avasköy Sukemeri, kağıt üzerinde kalan kurallar ve kurumlar yüzünden perdelenmiş oldu.