Kapitalizmin ve dolayısıyla neo-liberalizmin cihan-şümul bir hüviyete bürünmesine mukabil şimdilerde liberal demokrasinin klasik temsil mekanizmalarının iflas ettiği ve bunun da bir siyasal temsiliyet krizine yol açtığından hareketle, buradaki krizin bertarafının demokratik perspektifin derinleştirilmesinden geçtiği; ve bunun için de radikal demokrasi, müzakereci demokrasi, yeni kimlik politikaları eksenli çoğulcu demokrasi gibi yaklaşımların en elverişli teorik yaklaşımı oluşturduğu […]