Deprem bilimcilere göre Japonya’da bu sabah gerçekleşen depremin neden olduğu tsunami’nin etkisi 48 saat daha devam edebilir. Haberin yayına girdiği saate kadar 500’e yakın insanın hayatına mal olan depremin Türkiye’yi etkilemesi ise beklenmiyor.
Öğlen saatlerinde HaberVs muhabirine konu hakkında bilgi veren ODTÜ Kıyı ve Liman İnşaatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner’e göre tsunami(uzun periyotlu deniz dalgası) Büyük Okyanus kıyılarında 48 saat boyunca etkisini sürdürecek. Dev dalgaların okyanusu aşıp Amerika’ya vardıktan sonra Japonya’yı tekrar dönmesi bile mümkün. Dalgaların bu akşam Türkiye saatiyle 21.00 sularında Amerika’ya ulaşması bekleniyor. Ancak 100 metreden daha derin sularda seyreden gemilerin dalgalardan etkilenmeyeceğini, hatta bu sularda yüzmenin bile bir sakıncasının olmadığını söyleyen Yalçıner önlem alınsa bile mal kaybının tümüyle engellenemeyeceği görüşünde. Akdeniz kıyılarında bugüne kadar toplam 114 tsunami gerçekleştiği bilgisini veren bilim adamı, hiçbirinin Japonya’dakinin şiddetine ulaşmadığına da dikkat çekti.
Sky Türk televizyonuna konuşan ODTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Koçyiğit Prof. Dr. Ali Koçyiğit ise 8,9 büyüklüğündeki depremin henüz faydaki enerjiyi henüz açığa çıkarmadığını ve ancak 500 kilometreden daha uzun bir kırılmanın yaşanmasıyla enerjinin aza indirgeneceğini söyledi. Japonya’da 7 büyüklüğünün üzerinde bir depremin 60 ile 70 yılda bir gerçekleştiğini dile getiren Koçyiğit, bu sabah gerçekleşen sarsıntının Türkiye’ye etkisi konusunda ise şunları söyledi:
“Japonya’daki depreme bağlı olarak Türkiye’de bir sarsıntı meydana gelmez. Buradaki bir deprem ancak Türkiye’deki fayların kırılmasıyla gerçekleşebilir. İkisi arasında fiziksel bir ilişki kurulamaz. Deprem, 1999’da Marmara Bölgesi’nde gerçekleşen depremden 50 kat daha şiddetli. Ortaya çıkma nedeni göz önüne alındığında birbiriyle kıyaslanması mümkün olmayan depremlerdir. Son 10 yıldır herkes Kuzey Marmara Fayı’na odaklandı. Fakat Marmara’dan Güney Ege’ye kadar 400 ile 500 yıldır biriken bir enerji mevcut. Bu birikim, Pamukova, Gemlik ve Bandırma’nın büyük bir risk altında olduğunu gösteriyor.”
Prof. Dr. Ali Koçyiğit konuşmasını, sürenin giderek azaldığına ve radikal operasyonlarla fay hatlarının geçmediği kırsal alanlarda sağlam yerleşimlerin yapılması gerektiğine dikkat çekerek tamamladı.