Son yıllarda gazetecileri hedef alan siyasi baskıların ve tutuklama dalgasının yoğunlaşmasıyla birlikte sokaklara çıkarak toplumsal muhalefete yeni bir soluk katan gazeteciler 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda da alanda olacak. Taksim Meydanı'na Şişli yönünden yüreyecek grup, saat 9.00'da Şişli Etfal Hastanesi girişinde toplanacak.
1 Mayıs’a, hâlâ hapishanede tutulan 90’ın üzerindeki gazeteciyi ve dışarıda da süren baskıları hatırlatan Dışarıdaki Gazeteciler adıyla katılacak olan basın emekçileri Türkiye Gazeteciler Sendikası kortejiyle birlikte yürüyecek.
Haber yapmak için korteje katılamayacak olan basın emekçileri de “dışarıdaki gazeteci” kokartı ile alanda olacak.
“Gelin, sadece eylemde, adliyede, sosyal medyada değil, emekçilerin bayramında da birlik olabileceğimizi görelim” diyen Dışarıdaki Gazeteciler'in 1 Mayıs için yaptığı çağrının tam metni şöyle:
Biz, “dışarıdaki gazetecileriz”
90’dan fazla gazeteci arkadaşımız hapishanede, kimi yazdıkları haberler kimi kitapları yüzünden.
Biz, “dışarıdaki gazetecileriz.”
Hapistekinden daha da fazla sayıda gazeteci, düşünceleri ve muhalif kimliği nedeniyle işinden oldu.
Hâlâ işini kaybetmemiş olanlar otosansüre mecbur bırakıldı.
Yazılan haberler, yazılar, çekilen fotoğraflar, “dokunup da yanmayalım” kaygısıyla çöp kutusunu boyladı.
Biz, “dışarıdaki gazetecileriz.”
Ve tek sorunumuz editoryal bağımsızlığımızın yokluğu da değil.
Bazen sigortasız ama her zaman iş güvencesinden yoksunuz.
Uzun çalışma saatlerine, mesai ücreti olmayan mesailere, zamanında ödenmeyen maaşlara “alıştırıldık.”
Biz, can güvenliği bile olmayan “dışarıdaki gazetecileriz.”
Depremde iki arkadaşımız Cem Emir ve Sebahattin Yılmaz Van’dan haber vermek için çalışırken, görev başında hayatını kaybetti.
Suriye’ye giden Adem Özköse ve Hamit Coşkun haftalardır kayıp, âkıbetleri belirsiz.
Öldük, hapse atıldık, susturulduk, sansürlendik, dışlandık, işten atıldık, polisten dayak yedik, siyasilerden azar…
Biz, “dışarıdaki gazetecileriz.”
Her gün halkın haklarını halka anlatmaya çabalarken kendi haklarını birer birer kaybedenleriz.
Biz aslında bir yıldır sokaklarda, adliye önlerinde, Ahmet ve Nedim’in Gazeteci Arkadaşları (ANGA) adıyla tutuklu arkadaşları için adalet isteyenleriz.
Ve o süreçte iki gazeteciden yola çıkarak bir basın özgürlüğü mücadelesinin ilk adımlarını attık.
Gelin bundan sonraki adımlarımızı birlikte atalım, aslında ne kadar “çok” olduğumuzu gösterelim.
Yola, 1 Mayıs’ta, 1 Mayıs meydanından başlıyoruz.
Hem insanca çalışma ve yaşama hakkımız hem de ifade özgürlüğümüz için, 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’na, Türkiye Gazeteciler Sendikası’yla (TGS) birlikte yürüyeceğiz.
Gelin, aslında ne kadar kalabalık olduğumuzu gösterelim.
Gelin, sadece eylemde, adliyede, sosyal medyada değil, emekçilerin bayramında da birlik olabileceğimizi görelim.
“Haydi başlıyoruz!”
DIŞARIDAKİ GAZETECİLER