Kolajen son zamanlarda adını sıkça duyduğumuz bir madde. Bu maddeyi içeren çok sayıda kişisel bakım ürünü ve gıda takviyesi üretiliyor. Eczanelerden satın alınabilen veya internetten sipariş verilebilen bu ürünlerin faydası nedir, zararı var mıdır, kimler kullanmalı, nasıl kullanmalı gibi soruların yanıtlarını uzmanlara sorduk.
Kolajen vücudumuz için önemli bir protein. İskeletimizin hammaddesi olan kolajen, bağ doku sistemimizin kurulması ve vücut bütünlüğümüzün sağlanması için gerekli olduğu gibi cildimiz ve eklemlerimiz için de vazgeçilmez bir madde. Güzellik Uzmanı Ebru Kutluata, cilt kuruluğu, eklem ağrıları gibi yaşlanma belirtilerinin bu madde azaldıkça ortaya çıktığını söylüyor. Ayrıca kolajenin bilinenin aksine sadece kemiklerde değil; ciltte, tendonlarda, kaslarda bulunduğunu da ifade ediyor.
Kolajene ihtiyacınızın olup olmadığının bir değerlendirmesini yapmak için muhakkak bir sağlık merkezine gidilmesi gerektiğini söyleyen Uzman Doktor Tuncay Şabanoğlu, takviye kullanımına ihtiyaç varsa; kullanım sonrasında da bir sağlık merkezi kontrolünde takviye seyrinin takip edilmesini öneriyor. Ebru Kutluata ise kolajen seviyesinin yaş geçtikçe azalmasından dolayı takviye kullanımının yıldan yıla artması gerektiğini söylüyor. 35 yaşındaki bir bireyin kendi yaşına göre, 40 yaşındaki bir bireyin ise kendi yaşına göre uygun bir kolajen takviyesi kullanması gerektiğini ifade ediyor.
Kolajenin azaldığını nasıl anlarız?
Ebru Kutluata
Güzellik uzmanı Ebru Kutluata, 20 yaşından itibaren vücuttaki kolajen seviyesinin her yıl yüzde bir azaldığını söylüyor. Olumsuz çevresel faktörler, sigara kullanımı, alkol kullanımı spor yapmama gibi faktörlerin bu oranı arttırdığını da belirtiyor. Başka bir ifade ile yıldan yıla azalan kolajen sağlıksız bir şekilde yaşamaya devam ettikçe vücutta daha hızlı azalıyor. Bu da erken yaşlanmaya neden oluyor. Kutlata, eskiden insanların daha organik beslenebildiği için beslenmelerinde kolajenden daha verimli olarak faydalanabildiğini de ifade ediyor.
Takviye ürünlerin kullanımı
Kullanılan takviyelerin kana karışarak vücuda girdiğini ve vücudun kolajenden faydalanabilmesi için kana daha hızlı karışıp, hidrolize olabilen (kanda parçalanabilen) tercihen likit olan bir kolajen takviyelerinin seçilmesi gerektiğini vurgulayan Kutluata, bunun için DNA sertifikası alınmış ürünlerin tercih edilmesi gerektiğini söylüyor. Ayrıca cilt, saç, kemik, tırnak gibi vücudun farklı bölgeleri için farklı takviyeler üretildiğini de ifade ediyor. Kolajen takviyesi gereken durumlarda hangi bölge için kullanılması gerekiyorsa o bölge için üretilmiş bir ürünün kullanılması gerektiğini belirten Kutluata, cilt, tırnak saç gibi bölgelerin bakımı yanında, yaşlanma karşıtı etki gösteren bu takviyelerin kişilere daha dinç ve genç hissettirdiğini de ekliyor.
Tuncay Şabanoğlu
Hayvansal kolajenler kullanılmalı
Uzm. Dr. Tuncay Şabanoğlu, yaş geçtikçe vücutta azalan bir madde olan kolajenin takviye olarak kullanıldığı kremlerde hyalüronik asit olduğunu ve bu asitin yaşlanma karşıtı bir etkiye sahip olduğunu söylüyor ama takviye olarak kullanılan kolojenin nereden elde edildiğinin önemli bir faktör olduğunu da belirtiyor.
Şabanoğlu, kolajenin ağızdan alınması durumunda hedef doku olarak cilde ulaşmadığını söylüyor. Hayvansal kaynaklı takviyelerin sığır gibi hayvanlardan üretildiği, bitkisel kaynaklı takviyelerin ise gerçek kolajen yerine; kolajen yapımını destekleyen maddeler içerdiğinin ve bu farkın bilincinde olunması gerektiğinin altını çiziyor. Ebru Kutluata ise özellikle sığırlardan elde edilen kolajenin insan metabolizmasına en uygun kolajen olduğunu belirtiyor.