Bitcoin sayesinde tanıdığımız blokchain teknolojisi, pek çok kripto para birimini hayatımıza sokarken şimdi de sanat dünyasında yeni bir heyecan dalgası yarattı. Dijital varlıkların kime ait olduğunu ve dijital olarak yapılan işlemleri kaydeden güvenli bir veritabanı sistemi olan Blokchain, (blok zinciri) şimdi de dijital eserlerin orijinalliğini kanıtlamak için kullanılıyor.
Bir sanat eserinin fotoğrafını çekerek, kopyalayarak, hem fiziksel hem dijital olarak yüzlerce, binlerce kopyasını oluşturabiliriz. Dijital eserlerde bu daha da kolaydır. Eseri direkt olarak bilgisayarımıza indirerek o esere sahip olabilir, istediğimiz gibi çoğaltabiliriz. Fakat bu durum bir eserin, fiziksel ya da dijital olması fark etmeksizin, yalnızca bir tane orijinali olduğu gerçeğini değiştirmez. NFT, yani non-fungible token, dijital eserlerin varlığını, gerçekliğini, eşsiz, değiştirelemez ve tek olduğunu belgeleyen bir dijital sertifika. Kavramı Türkçeye Gayri misil jeton olarak çevirebiliyoruz. Osmanlıcaya girmiş Arapça bir kelime olan misil, “Eş, benzer, örnek” anlamına geliyor. Başına gayri eki geldiğinde ise “eşi, benzeri, olmayan” demek. “defa, kez. kat” anlamına gelen misli kelimesi de aynı kökten geliyor. Token madeni para dışında işaret, alamet, gibi eski çağlarda paranın işlevini de gösteren bir kelime. Yani NFT bir eserin hem benzersiz olduğunu, hem de kime ait olduğunu gösteren bir sertifika. Kripto sanat eserleri için üretilen NFT’ler Ethereum blokchain sisteminde saklanıyor ve bu nedenle tripto paralar kadar güvenli.
Piyasa değeri son iki yılda neredeyse 10 kat arttı
Statista.com’un verilerine göre 2018 yılında 40.96 milyon dolar olan NFT’nin piyasa değeri, 2019 yılında 141.56 milyon dolar, 2020 yılında ise 338.04 milyon dolara yükseldi. Bu verilere göre NFT’nin küresel çapta piyasa değerinin son iki yılda çok hızlı bir büyüme göstererek neredeyse 10 kat arttığı görüyoruz. Bu büyümede, yeni bir yatırım ve spekülasyon alanı olması kadar Beeple olarak bilinen, gerçek adı Mike Winkelmann olan sanatçıya ait eserin 69 milyon dolara satılmasının da etkisi olduğu söyleniyor. Şu ana kadar satılan en pahalı NFT eseri olma özelliğini taşıyan “Everydays: the First 5000 Days” adlı eser 5000 farklı görselin kolajından oluşuyor.
Türkiye’de de popüler hale geldi
NFT tüm dünyada popülerleşirken Türkiye’de de neredeyse her gün farklı bir sanatçının yaptığı bir satışla adını duyuruyor. Çizer Tarık Tolunay’ın NFT’ye dönüştürerek satışa sunduğu “Fractal İstanbul Pandemi” adlı eserini 36 bin 550 dolara satması geçtiğimiz günlerde epey konuşuldu. Özellikle dijital sanatçıların eserlerini satmaları için önemli bir araç olan NFT, farklı alanlardan insanlar tarafından da büyük ilgi görüyor. Oyuncu Bensu Soral’ın OpenSea’de satışa koyduğu “RIP Black Mamba” adlı eseri geçtiğimiz haftalarda 3 bin 968 dolara satılmıştı.
Sistem nasıl işliyor?
Dijital olan herhangi bir varlık; çizim, gif, ses, video, vb., NFT’ye dönüştürülebilir. NFT, Ethereum adlı kriptopara ve blokzinciri üzerinden çalışıyor. Eserlerin NFT’ye dönüştürülerek, alış-satış yapılmasını sağlayan birçok NFT pazaryerleri var. Opensea, Rarible ve SuperRare NFT pazaryeri sitelerinden en bilinenleri. Dijital bir ürünü NFT’ye dönüştürerek satmak için ilk olarak yapılması gereken bu sitelerden birisine dijital kripto cüzdanınızı bağlamak. Cüzdan bağlandıktan sonra Ethereum’unuzu cüzdana ekleyip, istediğiniz eseri sitede NFT’ye dönüştürebilirsiniz. NFT’ye dönüştürülen eserler sanatçı tarafından belirlenen başlangıç fiyatı ile açık arttırmaya konulur. Daha sonra verilen belirli süre içerisinde açık arttırma devam eder ve eserin satışı gerçekleşir. Her eser elbette alıcı bulamayabilir. Yapılan iş dışında sanatçının bilinirliği de satış yapmayı etkileyen önemli faktörlerden birisi. Ayrıca eseri satışa sunmak zorunda değilsiniz. Eseri sadece sayfanızda görünmesi için de koyabilirsiniz.
Sanatçı kazanmaya devam ediyor
Kripto sanatın en önemli avantajlarından birisi sanatçıların eserlerinden komisyon alma imkanı sağlaması. Sanatçılar ürettikleri eserleri sattıktan sonra eserleri el değiştirmeye devam ettiği sürece, eserin satıldığı fiyat üzerinden komisyon alabiliyorlar. Alınacak komisyon ise sanatçının ürünü satışa koyarken belirlediği orana göre veriliyor. Böylece sanatçı yarattığı eser satılmaya devam ettiği sürece eserinden para kazanmaya da devam ediyor.
Sanatçıların dijital olarak eserlerini satmasının belirli bir maliyeti de var. Bunlardan birisi NFT oluşturmak. Sanatçılar eserleri için NFT oluştururken belli bir ücret kesiliyor. Bu ücret Ethereum’da gerçekleştirilen işlemi karşılamak için alınıyor. Ayrıca eserin satıldığı internet sitesi de satılan eserden belli bir komisyon ücreti alıyor. Örneğin, OpenSea eserin satıldığı fiyat üzerinden yüzde 2.5 komisyon ücreti alıyor.
Eserler markalar tarafından da reklam amacıyla kullanılıyor
NFT’nin son zamanlarda bu kadar popüler olmasıyla markalar için de yeni bir reklam mecrası haline geldi. Markalar ürünlerini dijital olarak üretip NFT’ye dönüştürerek satışa sunuyor. Pringles ve Pizza Hut bu markalardan bazıları.
Pringles Amerika’da CryptoCrisp adında NFT oluşturdu ve bu eseri Rarible üzerinden satışa sundu. Sanatçı Vasya Kolotusha tarafından tasarımı yapılan Pringles CryptoCrisp sınırlı sayıda üretildi. Üründen sadece 50 adet satışa sunuldu. Kampanya markanın sosyal medya hesaplarından “En yeni Pringles lezzetimizle tanışın: CryptoCrisp, sanatçı #VasyaKolotusha tarafından yaratılan özel bir #NFT lezzeti” olarak duyuruldu. Pizza Hut Kanada ise “1 Byte Favourites” adı altında oluşturduğu koleksiyonda, dijital pizza dilimi görsellerini Rarible üzerinden satışa sundu.
Güzel bir makale olmuş elinize sağlık.