Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), yarın Taksim Meydanı’nda olacaklarını duyurdular. İki sendikanın başkanı saat 14:00’te basının karşısına çıktı. DİSK Başkanı Süleyman Çelebi, İstanbul Valisi Muammer Güler’in dünkü “makul sayıda temsilciyi Taksim’de bekliyoruz” açıklamasına karşılık, makul sayıyı “70’i aşkın örgütü, aydınları, siyasileri temsil edecek bir kalabalık” olarak tanımladı. Çelebi, yarın sabah saat 10.00’da Pangaltı’da buluşacaklarını ve Taksim’e yürüyeceklerini söyledi.
KESK Başkanı Sami Evren ise sendikanın kararını “Devlet ben istediğimi yaparım, zor kullanırım diyemez” sözleriyle bildirdi.
Vali Güler: “Demokratik değil kanunsuz”
Akşam saatlerinde sendikaların bu açıklamasına yanıt veren Muammer Güler, bir gün önceki “makul temsilci sayısı” açıklamasının istismar edildiğini kast ederek Pangaltı’da yapılacak toplanmanın kanunsuz olacağını ve polisle vatandaşı karşı karşıya getirmek anlamına geldiğini söyledi.
Güler şunları söyledi: “Birçok grup oraya illegal yollardan gelmek için hazırlık yapmaktadırlar. Pangaltı’da toplanıp polisi onları dağıtmak zorunda bırakmaya kimsenin hakkı yok. Diğerleri nasıl kullanıyorsa hakkını bunlar da öyle kullanacak. Geçtiğimiz yıl da benzeri bir durum yaşandı. Her halükarda böyle bir olayın yaşanmamasını diliyorum. Provokatif eylemlerde bulunulmamasını diliyorum. Biz orada polisle çatışmak için yürüyecek gruplar olacağını biliyoruz. Bizi işçi gruplarıyla karşı karşıya getirmesinler. Zor kullanma, polise direnilmediği sürece olmayacaktır. Pangaltı’daki toplantı makul sayıdaki kişinin toplanmasına ilişkindir.”
“Gerginliğin tarafı olmayacağız”
Türkiye’de 1 Mayıs kutlamalarının 100. yılı olması itibariyle üzerlerindeki sorumluluğun bilincinde olduklarını ifade eden Süleyman Çelebi “Bugüne gelinceye kadar içtenlikle ve sabırla gerilim ortamından uzak bir süreci hep izlemeye çalıştık. Sabırla Taksim talebimizde ısrarlı olduğumuzu dile getirdik. İsterdik ki Türk İş ve diğer örgütler de bizimle birlikte hareket etselerdi. Ancak sınıfın bu mücadelesinde zaman zaman ayrışmalar oluyor. Bu sürecin gerilmemesi adına bütün diyalog mekanizmalarında yer aldık. Cumhurbaşkanından valiliğe görüşmeleri yaptık. İradeler koyuldu. Başbakan yaklaşımını inatlaşarak ortaya koydu. Biz asla gerginliğin tarafı olmayacağız. En ufak şiddet içeren yaklaşımın içinde olmayacağız. Özüne uygun özgür bir ortamda yarın Taksim’de buluşmayı diliyoruz” dedi.
“Birlikte hareket edememenin üzüntüsü içindeyiz”
KESK Başkanı Sami Evren 1 Mayıs’ın Taksim’de yapılmasına ilişkin tartışmanın aynı zamanda demokrasi tartışması olduğunu ve uluslararası bir tartışma haline geldiğini belirtti. “Demokrasi devletin değil halkın iradesinin yansımasıdır. Vali, cumhurbaşkanı ve meclis başkanına emekçinin talebini söyledik. Hele de tatil ilan edilen 1 Mayıs’ta emekçinin taleplerini yok sayarsanız demokratik bir ülke değilsinizdir” diye konuştu.
Sözlerine, dört konfederasyonun birlikte hareket edememesinin üzüntüsü içinde olduklarını ifade ederek devam eden Evren “Birlikte hareket etseydik Taksim bize açılacaktı. Dersimizi çıkardık. 2010’da emeğin haklarını sahip çıkmak için bir arada olmak zorundayız. 1 milyondan fazla insanın işini kaybettiği bir ülkede özellikle de işçi bayramında birlikte olursak kazanacağımızın bilincindeyiz” dedi. Evren, konfederasyonlar olarak sorumluluklarının 1 Mayıs’ı kutlamak olduğunu, mülki amirlerin sorumluluklarının ise güvenliği sağlamak olduğunu söyledi.
Uluslararası dayanışma
1 Mayıs için başta Almanya, Fransa, Belçika, Britanya, Filistin, ABD, Japonya, Hindistan, Hollanda’dan 80’i aşkın politikacı ve sendikacının da yarın kendileriyle birlikte olacak olmasından ötürü mutluluk duyduğunu belirten Süleyman Çelebi, DİSK olarak bu uluslararası dayanışmayı çok önemli bulduklarını söyledi. Filistin ve Fransa’dan gelecek olan konukların 1 Mayıs 1977’de Taksim’deki katliama şahit olduklarını belirtti. Yarın için konukların pek çok şeyi göze alarak geldiklerini ifade eden Çelebi, “merak etmesinler bu anlamda bir olumsuzluk olmayacak” dedi.