Mehmet Baransu'nun 'Ekşi Sözlük'le mücadele eylem planı'

Ekşi Sözlük’ün gündemdeki “muhalif”i Taraf muhabiri Mehmet Baransu…

İnternetin bu en çok yazara sahip katılımcı sözlüğü daha önce de, kendileri hakkındaki yorumları beğenmeyen ünlü şahsiyetlerin hışmına uğramıştı. Ancak sözlükte “dine ve Allah’a küfür edildiği”ni iddia eden Baransu’nun “O ‘entry’ler ya çıkacak ya da sözlük kapatılacak” şeklinde özetlenebilecek tepkisi, hepsini geride bıraktı…

Hazırlattığı dilekçeyi, Ekşi Sözlük hakkında suç duyurusunda bulunmaya davet ettiği takipçileriyle Twitter üzerinden paylaşan Baransu, bununla da kalmadı. “Ekşi Sözlük’ün pisliği karşısında ayağa kalkmayacak kimse de ben Müslümanım demesin” diyen gazeteci, yine Twitter’da bu yolda ölmeye hazır olduğunu yazdı.

HaberVs, yarın sabah Beşiktaş Adliye’sinde suç duyurusunda bulunacağını söyleyen Mehmet Baransu’ya “Ekşi Sözlük’le derdinin ne olduğunu” sordu. “Küfürler” dışında, sözlüğün Aydın Doğan Grubu ve terör örgütü “bağlantıları” iddialarına uzanan ilginç cevaplar aldı. 

Ekşi Sözlük’ün kapatılması için bir kampaya başladınız ve dün Twitter’dan da paylaştığınız suç duyurusu dilekçesiyle insanları bu kampanyaya destek olmaya çağırıyorsunuz. Bunu neden şimdi yapıyorsunuz? 

Ekşi Sözlük’te benimle ilgili hareketler de var. Arkadaşım Rasih Yılmaz söyledi bana da, o da yeni farkına varmış. Ağıza alınmayacak küfürler var orada, bir kısmını yayınladım, hepsini yayınlamadım bile. Dünyada milyarlarca inananı olan kutsal bir dine onun peygamberine ve yaratıcıya küfür edemezsiniz. Bu yüzden de “kapatılsın” kampanyası başlattım. Twitter’da da söyledim bu hakaret ve küfürler çıkmayacaksa Ekşi Sözlük kapatılsın. Hukuken müracaat edeceğim ve bunun kampanyasını daha da yapacağım.

“Site değil, ticari kuruluş”

Çünkü bu sitenin sahipleri çok sorumsuz insanlar, bu fikir özgürlüğü değil. Ben senin dinine ana avrad küfür edeceğim, kişilere hakaret edeceğim bu böyle bir şey değil. Bu site binlerce kişinin bir araya geldiği site değil. Ticari kuruluş. Sahipleri buradan para kazanıyorlar ve orada da hukuki sorumlulukları var. Peki hukuki yaptırımlarınız varsa neden bu küfürler var orada? Kendimle ilgili çok küfür var, hiç biri umrumda değil. Bugüne kadar şahsıma küfür edenleri mahkemeye vermedim ama bundan sonra vereceğim. Hem bu siteyi hem de başka küfür edenleri. Ekşi Sözlük hukuk önünde cezasını çekecek. 81 ilde, bu ülkenin tüm ilçelerinde ve tüm beldelerinde Ekşi Sözlük’le ilgili hem ceza hem tazminat davaları açılması için kampanya başlatacağım.

Bu adamlar bir dine bir peygambere küfür edilemeyeceğini öğrenecekler. Öğrenmezlerse hukuk yoluyla öğreteceğiz. Ben sonuna kadar mücadele edeceğim. Kim ne derse desin, yok sansürmüş, yok sen nasıl demokratsın… Demokratlık bir peygambere, dine küfür etmek, gazeteciye, Allah’a küfür etmek değildir. Bana karşı linç kampanyası başlatıldı. Umrumda değil bir kulağımdan girer ötekinden çıkar. Siz bana küfür etme hakkı buluyorsanız, ben de size kapatılsın hakkımı kullanırım. Benimle ilgili enrty’leri biliyorum. Bunlar hakkında suç duyurusunda bile bulunmadım. Ama siz Allah’a, peygambere küfür ederek o sitede para kazanamazsınız.

“Aydın Doğan o siteye reklam veriyor, bölücü örgüt de orada yuvalanıyor”

Bakın yakında şunu da yapacağım. Kimse farkında değil. O siteye reklam verenlerin hepsini deşifre edeceğim. Aydın Doğan medyası dahil. Allah’a, peygambere küfür edenlerin sitesine Aydın Doğan reklam veriyor. Bu ülkenin yüzde 98’i Müslüman. Eğer Müslümansanız, bu firmalardan alış veriş yaparsanız, sorumlusunuz. Bunun kampanyasını da başlatacağım. Bu ülkede başbakana küfür edersiniz ceza alırsınız, genel yayın yönetmenine küfür edersiniz ceza alırsınız ama Allah’a peygambere küfür etmek serbest. Meclis’e götüreceğim bu olayı. Meclis dilekçelerimi de hazırlıyorum. Ekşi Sözlük aynı zamanda bölücü terör örgütünün de yuvalandığı bir yerdir. Suç dilekçeme bakarsanız sadece Allah, peygamber, küfür, hakaret yok. Terör örgütünün propagandası da var. Hesaplarını verecekler.

Rasih Yılmaz sizden daha önce mi gördü mü bu entry’leri?
Rasih Yılmaz da aynı gün fark etmiş. Beraber maç izledik. Maçtan önce söyledi bunları bana. Ben de onun tweet’lerini “retweet” yaptım hemen. Sonra da kendi görüşlerimi yazdım. Yakında göreceksiniz tüm illerde. Çağlayan Adliyesi’ne gidecektim orada Oda TV davası vardı. Yanlış anlaşılmasın diye Beşiktaş’a geldim. Orada da savcı yoktu. Yarın tekrar Çağlayan’a gidip suç duyurusunda bulunacağım. Ben şunu anladım bazıların kulağını çekmek gerekiyor. O küfür edenlere de ceza vermek gerekiyor. Bir gazeteci arkadaşın avukatına Twitter’dan yine hakaretler yağdırıldı. Tazminat davaları kazandı. Ceza davaları da açıyor. Ben de aynı şeyi yapacağım. Bakın Mehmet Baransu böyle birisi. Ben bir amacım var. Belli bir hayat felsefem var. Hiç kimse umrumda olmaz. Doğru bildiğim yolda giderim. Sağıma soluma bakıp vakit ayırmam. Kimse benim peygamberime küfür edemez. Ben dindar bir insanım. Kimse benim Allah’ıma küfür edemez. Dünkü gazeteci değilim. Dört yıldır gündemde olacağım kadar oldum. Bundan da çok büyük sıkıntı duyan bir insanım. Gündeme gelmek içinde hiçbir çabam yok. Yeni fark ettim bu durumu. 10 sene öncede fark etseydim yine mücadele ederdim. Bu da benim hatam. Çünkü ciddiye aldığım bir yer değil. Baktığım bir yer değil. Bu başka bir şey Allah, peygamber kutsal şeyler çok farklı. Kimse sahipleri ideolojilerini de bilmiyorum. Ama hakaret edemeyeceklerini öğrenecekler.

Önerinize destek vermeyenlerin Müslüman olmadığını söyleyecek kadar ileri gitmişsiniz diyorlar. Bunu söylediniz mi?
“Ekşi Sözlük’e tepki vermeyen Müslüman değildir” demişim. Hayır efendim öyle değil. Twitter’da ne yazdığımı adam akıllı okuyun. “Allah’ıma peygamberime küfür edene tepki koymayan Müslüman değildir” dedim. Tepkiden kastım, hukuken bunun sorumluluğunu vereceksin. Sen Müslümansan kimse senin Allah’ına, peygamberine küfür edemez ve sen bununla hukuki olarak mücadele etmiyorsan Müslüman değilsin. Daha doğrusu dindar değilsin. Müslümanlığını sorgula. Varsa imkanın elinde gideceksin mahkemeye. Yoksa imkanın kalbinle bir takım şeyler yapacaksın. Bu ülkede herkesin hukuki olarak bir şey yapma hakkı var. Bu şirketler için kamu davası açılması gerekir. Kastım oydu. Bianet’çiler de kusura bakmasın, önce ne yazıldığını okusunlar. Ben Twitter’da şunu dedim: Ya bu küfürler çıkacak ya da bu site kapatılacak. Bakın küfürleri çıkartılsın ya da kapatılsın. Umrumda değil ama o küfürler çıkarılsın.

Meclis’e ne zaman gideceksiniz?
Birkaç gün sonra Meclis’e taşıyacağım. Tüm partiler de dahil. Ben dört sene önce de böyle tepkiler aldım haberlerimden dolayı. Ben dört sene önce de böyle tepkiler aldım haberlerimden dolayı. Bu ülkede Allah’a peygambere küfür edilemez.

“Dindarları temsil eden kurum olarak Diyanet’i göreve çağıracağım”

Diyanet İşleri Başkanı’nı da göreve çağıracağım, Diyanet bu ülkede Müslümanları, dindarları temsil eden kurumdur. Müslümanların peygamberlerine hakaret edilen bir yerde Diyanet İşleri Başkanı bir açıklama yapmıyorsa, bu olayı sahiplenmeyecekse onu da sorgularım. Herkesi sorgularım. Ve göreceksiniz ben tehdit etmem böyle konuşurum. 81 ilin ilçesinde bu konuyla ilgili olarak örgütleneceğiz. Kimse öyle rahat rahat küfür edemeyecek. Orası özgürlük platformu değil orası bildiğiniz şirket. Özgürlük, basın özgürlüğü, dokunma bana yok öyle. Ben daha yeni başladım. Ne gerekiyorsa her şeyi yapacağım. Ya o küfürler çıkacak. Kimseye küfür edemezsiniz. Bana da ona da buna da. Edersen hukuk önünde cezanı bulacaksın. “İşte halkı galeyena getiriyor” falan. Ben bu numaraları yemem. Hukuk önünde yasal çerçeve içinde sonuna kadar mücadele edeceğim. Ve Ekşi Sözlük dediğiniz yer özellikle terör örgütünün yuvası olmuştur. Girsinler entry’lere görürler. Organize suç çetesi kurmaktan da suç duyurusunda bulunacağım. Suç duyuru dilekçemde oda var. Terör propagandası da var. Yargılanacaklar. Ya siteden o küfürler çıkacak ya da yargılanacaklar. Kapatmaysa kapatma.

“Beni başka gazeteci arkadaşlarla karıştırdılar”

81 il, kafam bozulursa ki bozuluyor, bütün ilçelerde de örgütleneceğim. Her gün savcıda olacağız, her gün siyasi partilerin başkanlıklarında olacağız. Bu öyle kolay değil. Beni başka gazeteci arkadaşlarla karıştırdılar. Onları bakıyla yıldırdılar. Benim hiçbiri umrumda değil, sonuna kadar gideceğim. Kimseye dindarlık Müslümanlık öğretecek halim yok ama kimse Allah’a peygambere küfür edemez. Böyle bir özgürlük dünyanın hiçbir yerinde yok. Papa’nın öpüşme fotoğrafı yayınlandı hemen müdahale edildi. Cezanı çekeceksin. Hapisse hapis, tazminatsa tazminat. Başbakan’a, Aydın Doğan’a, Fatih Altaylı’ya küfür edebiliyor musunuz? Bakın bakalım size nasıl ceza veriliyor. Kimse bu ülkede peygambere küfür edemez. Yapıyorsan cezasını çekeceksin.
(NS/GT)