Son zamanlarda özellikle dizi formatıyla ana akım medyada daha çok yer almaya başlayan Osmanlı İmparatorluğu’na duyulan ilgi ve merak gün geçtikçe artıyor. Peki, Osmanlı hakkında hangi bilgiyi ne ölçüde doğru biliyoruz? Mustafa Alp Dağıstanlı, Kasım ayında çıkardığı “Bildiğin Gibi Değil-Osmanlı” adlı ikinci kitabıyla yanlış bilinen doğruları anlatıyor.
Etiket -mustafa alp dağıstanlı
Demirtaş'ı dinleyenler, Dündar'ın dediği gibi bir izlenimin pek çıkmayacağı görüşünde. Tamam ortada kötü niyet yok ama kötü haber daha kötü değil mi?
Bir gazete, bir belirgin fikir demektir ve o “büyük” fikri varedecek irili ufaklı, hergün geliştirilecek başka fikirler gerekir. Cumhuriyet yeterince düşünmüyor, düşünmemiş gibi göründü bana.
Hükümetin "çözüm süreci" samimiyetsizliğini karşılaştırmalı bir şekilde göstermek istiyorum.
Gazetecilere polis saldırıları asgari müşterek olabilir mi? Eğer olabilirse, bu konuya ilgi gösterebilir misiniz?
Karadeniz cennetine HES'lerle, otoyollarla açılan "savaş", Arhavi'nin dağlarının, yapay bir adanın inşası için Soçi'ye ihracıyla devam ediyor.
Basın tarihimizden baskı-sansür-yasak örnekleri derledim. Nasıl bir yerden geldiğimizi hatırlayalım, bilelim diye. “Modern” zamanlara gelmedim..
Gazetecileri galiba gaz tüpü zanneden bir medya patronu eksikti, artık o da var. Ama bütün günahları medya patronlarına mı yazalım?
Standart bir editörlük beklemek bu ülkede hayal herhalde, ama insan gazetenin manşeti olan bir habere de mi hiç özen göstermez!
Leonardo da Vinci'nin Vitruvius Adamı'na önce sansür uygulayan, sonra özür dileyen NTV'de yaklaşık bir yıl süren "şiir vakti"nin kısa hikâyesi