Veganlık, yalnızca bir beslenme biçimi değil; etik, çevresel ve sağlık odaklı bir yaşam tarzı. Ancak Türkiye’de bu tercihin ne kadar uygulanabilir olduğu halen tartışma konusu.Uzman Diyetisyen Selin Yücesoy’a göre dikkatli planlandığında vegan beslenme ile çoğu vitamin ve mineral ihtiyacı karşılanabiliyor. Sebzeler, baklagiller, tahıllar, kuruyemişler gibi bitkisel kaynaklar; lif, antioksidan ve mikrobesin açısından zengin. Ancak B12, D vitamini, omega-3 (özellikle EPA ve DHA), demir, çinko ve kalsiyum gibi öğelerin bitkisel kaynaklarda sınırlı olması nedeniyle düzenli sağlık takibi büyük önem taşıyor. Çocuklar, hamileler ve sporcular için de uygun bir şekilde planlandığında vegan beslenmenin yeterli ve güvenli olabileceğini söyleyen Yücesoy, bu grupların artan ihtiyaçları nedeniyle uzman eşliğinde takip edilmesini öneriyor. “Bitkisel kaynaklar doğru şekilde çeşitlendirildiğinde protein ihtiyacı da rahatlıkla karşılanabilir” diyor.

Uzm. Diyetisyen Selin Yücesoy
Sağlık riskleri var mı?
Uzun vadeli bilinçli vegan beslenme; kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve tip 2 diyabet gibi kronik rahatsızlıklara karşı koruyucu etki gösterebilir. Ancak plansız uygulandığında B12 ve demir eksikliği, omega-3 yetersizliği gibi sağlık sorunları görülebiliyor. Bu yüzden kan tahlilleri ve gerekirse takviyelerle destek şart.
Tofu, bitkisel süt, vegan peynir gibi ürünler pratiklik sağlasa da, evde yapılabilecek birçok uygun alternatif var. Nohutla köfte, ev yapımı badem sütü ya da sebzeli kinoa yemekleriyle hem sağlıklı hem bütçe dostu menüler oluşturulabiliyor. Ayrıca bazı hazır ürünlerin yüksek oranda işlenmiş olması, tuz-yağ veya gluten açısından yoğun olması nedeniyle dikkatli tüketilmesi gerekiyor.
“Veganlık Türkiye’de zor mu?”
2024 Vegan Gelecek Ödülleri’nde “Yılın Sosyal Medya İçerik Üreticisi” seçilen Ekin Özel, 6 yıldır vegan yaşıyor. Türkiye’nin zeytinyağlı ve sebze ağırlıklı mutfağının aslında veganlığa oldukça uygun olduğunu söylüyor. Ancak vegan ürünlerin sadece tofu ve bitkisel sütlerden ibaret sanılması, yanlış bir algıya yol açıyor. Yine de yıllar içinde ürün çeşitliliğinin ve toplumsal farkındalığın arttığını gözlemlediğini belirtiyor.

Ekin Özel
Dışarıda yemek yerken en çok arkadaşlarıyla çıkarken zorlandığını söyleyen Özel, vegan tabak hazırlamak isteyen, ama içeriği doğru anlamayan işletmelerle karşılaşmanın hâlâ mümkün olduğunu belirtiyor. Bu konuda yaşadığı bir deneyimi şöyle özetliyor: “Bir marka, vegan olduğunu iddia ettiği cilt maskesinin içinde yumurta akı bulunmasına rağmen bunu savunmuştu. Veganlık algısının ne kadar eksik anlaşılabildiğine dair unutamadığım bir örnekti.”
“Veganlık bir sınıfsal ayrıcalık mı?”
Özel , ithal vegan ürünlerin fiyatlarının yüksek olduğunu kabul etmekle birlikte, hayvansal ürünlerin de artık ucuz olmadığını vurguluyor. “Navegan ürünlerde seçenek fazla olduğu için her bütçeye göre alternatif var. Vegan ürünlerde ise az seçenek arasında sıkışmak fiyatı artırıyor gibi görünüyor” diyor.
Özel, düzenli kan tahlili yaptırdığını ve gerektiğinde takviye kullandığını söylüyor. Eksikliklerin sadece veganlara özgü olmadığını da şu örnekle açıklıyor: “Haftanın birkaç günü et tüketen bir arkadaşım da benimle birlikte demir takviyesi kullanıyor.”

Yorum yazın