Bir sabah, Justin Bieber Instagram hesabında sessiz bir yangın başlattı. Kendi kurduğu, çocukluk dostlarının emeğiyle şekillenen Drew House’u bir animasyon videosunda ateşe verdi. “Artık beni temsil etmiyor,” dedi. Pek çokları bunu bir stil değişikliği sandı. Ama o yangının dumanı sadece kumaştan değil; inançtan, aidiyetten, gölgede kalan bir sadakat testinden yükseliyordu. Ve fonda, o dumanın içinden bir ses duyuluyordu: Vaiz Judah Smith’in sesi.
Bir vaazla başlayan hikaye
Pattie Malette ve Oğlu Justin Bieber
1999 yılının sıradan bir gününde, Kanada’nın küçük bir kasabasından yola çıkan genç bir anne, o gün sadece bir konferansa değil, oğlunun kaderine de tanıklık edeceğini bilmiyordu.
Pattie Mallette, Toronto’da düzenlenen Hristiyan konferansında, kürsüde konuşan genç ve karizmatik bir pastoru izliyordu: Judah Smith.
Smith, o dönemde Seattle merkezli City Church’ün gençlik hizmetleri lideriydi. Sözleri diğer vaizlerden farklıydı; sertlikten uzak, umut dolu ve modern dünyaya hitap eden bir tonda konuşuyordu. Pattie, bu sesin peşine düştü. Konferanstan birkaç vaaz kaydı ile ayrıldı.
O kayıtlarda sadece İncil’in ayetleri değil, oğlunun geleceğine yön verecek fısıltılar da gizliydi.
Aradan yıllar geçti.
Pattie Mallette, oğlunun şöhretin zirvesine tırmandığı günlerde, Smith ailesine ulaştı.
2010 yılında, Justin henüz 16 yaşındaydı ve dünyanın en çok konuşulan ismi olmuştu.
Pattie, Smith çiftine şu sözlerle bir mektup kaleme aldı:
“Oğlumu duydunuz mu bilmiyorum… Ama hayatında iyi etkilere ihtiyacı var. Onun yanında olur musunuz?”
Justin Bieber ve Vaiz Judah Smith (2014)
Smith ailesi çoktan duymuştu o ismi.
O günden sonra Judah Smith, Justin Bieber’ın hayatına yalnızca manevi bir rehber olarak değil, yön veren bir ses olarak yerleşti.
Smith’in modern vaaz anlayışı, Bieber’ın hem ruhuna hem de zamanla iş hayatına dokundu.
Ve bu dokunuş, yıllar sonra bir moda markasının da kaderini belirleyecekti.
Şöhret, arayış ve inanç
Justin Bieber, 16 yaşında dünyanın en çok konuşulan çocuğu olduğunda, sadece sahnelerde değil, kendi içinde de kaybolmaya başladı. Milyonların sevgisiyle büyüyen bir çocuk, aslında yalnızlığın en gürültülü haliyle tanışıyordu.
Justin bu yalnızlıkta sığınacağı yeri çoktan seçmişti: İnanç.
Vaiz Judah Smith ile çıktığı ruhani yolculuğu başlamadan önce, 2010’lu yılların başında Hillsong kilisesinin sıralarında boy gösteriyordu Bieber.
Hillsong’un Vaizi Carl Lentz, genç yıldızın “manevi danışmanı”ydı ve 2020 yılında, Carl Lentz’in skandallarla dolu hayatı ifşa edilene kadar dostlukları sürdü.
Judah ve Chelsea Smith çifti
Lentz ile bağlarını koparan ve Hillsong’dan uzaklaşan Bieber, çocukluk yıllarının sesine, Judah Smith’e döndü.
Smith’in liderliğindeki Churchome, klasik kiliselerin aksine modern, dijital ve yargılamayan yüzüyle Bieber’a yeni bir sığınak sundu. Dindar görünmek istemeyen ünlülerin tercihiydi.
“Kürsüden yıldız tozu serpen”, genç ve karizmatik Vaiz Judah Smith ile Churchome’u sadece bir mekân değil, “bir his” haline getiren eşi Chelsea Smith. Bu çift, eskiyle yeni arasında bir köprü kurdular. Ne gelenekle hesaplaştılar ne de tamamen teslim oldular.
Judah, Bieber çiftinin nikahını kıyıyor
Ancak bu köprü, Justin’in sadece ruhunu değil, zamanla kararlarını da şekillendirecekti.
Justin ve Judah 2017 yılında üzerinde “70’te daha iyi” yazan dövmeler yaptırdı. Justin, bundan bir yıl sonra Hailey Bieber ile evlendiğinde nikah kıyma görevini de Judah üstlendi.
Bieber, Page Six haberlerine göre, içine kapanıyor, hayatındaki insanları birer birer uzaklaştırıyordu. Yakın dostları onun bu yeni kilise yapısına olan bağlılığını artık sağlıklı bir inançtan çok, bir tür bağımlılık olarak görmeye başlamıştı.
Hayatındaki bu manevi değişim, sadece sahne arkasında kalmadı. Justin Bieber, şöhretin getirdiği kaosu dindirmek istemesi, kurucusu olduğu markanın Drew House’un kaderini de değiştirdi.
“Drew” artık gülümsemiyor
Judah, Justin ve Ryan Good
Drew House, Justin Bieber için sadece bir giyim markası değil, aynı zamanda yakın arkadaşlarıyla birlikte başladığı bir projeydi.
2019’da kurulan markanın ortağı ve kreatif direktörü Ryan Good, uzun yıllar Bieber’ın menajerliğini yapmış ve sahne arkasında önemli roller üstlenmişti. Justin için Ryan, sadece bir iş ortağı değil, aynı zamanda güvenebileceği az sayıdaki kişiden biriydi.
Markanın başarılı geçen ilk yıllarının ardından Ryan, Justin ile arasına mesafe koydu.
Sebep ise çok net: Pastör Judah Smith.
TMZ’nin doğruladığı bilgilere göre, Ryan Good, Justin ile bir yılı aşkın süredir konuşmuyor.
Bu kopuşun temelinde, Ryan Good’un Churchome kilisesinden ayrılması yatıyor.
Kaynaklar, Ryan Good’un Churchome’u açıkça bir “tarikat” olarak gördüğünü ve bu sebeple kiliseden uzaklaştığını belirtiyor.
Good’a göre, Bieber’ın Smith ile olan yakınlığı, yıllardır süren dostluklarının sonunu getiren en büyük etken oldu.
Modacı vaiz
Birkaç yıl önce, Bieber’ın Judah Smith’i Drew House’un yönetim kuruluna dahil etmesi bu sürecin kırılma noktasıydı.
Marka çalışanları, Smith’in moda sektöründe hiçbir tecrübesi olmamasına rağmen alınan bu kararı garipsedi.
Kısa süre önce ise; Justin Bieber, Drew House ile tüm bağlarını kestiğini duyurdu.
Ryan Good ile birlikte kurduğu, kendi adını verdiği markadan ayrılışını, Instagram hikayesinde şu sözlerle açıkladı:
“Ben Justin Bieber, artık bu markayla ilgilenmiyorum. Drew House beni, ailemi ya da hayatımı temsil etmiyor. Benimle birlikteyseniz, o zaman Drew House’a para harcamayın.”
Bu açıklamadan günler önce, Bieber sosyal medyada dikkat çekici bir animasyon video yayınlamıştı.
Videoda, Drew House ürünleriyle dolu bir evi, yeni markası Skylrk logolu bir kibrit ile ateşe veriyor, ardından eşi Hailey ve oğluyla birlikte yürüyordu.
İddialara göre, Bieber; Drew House’daki kontrolü kaybetti.
Kaynaklar, yönetim kurulunda Bieber ve Smith cephesinin alınan kararlarda sık sık azınlıkta kaldığını iddia etti.
Fakat Drew House’a yakın çevreler, Bieber’ın hiçbir oylamada kaybetmediğini savunarak bu iddiaları reddetti.
Artık Justin Bieber ve Judah Smith, Drew House markası ile bağlarını tamamen koparmış durumda. Marka, Ryan Good ile yoluna devam ediyor.
Ryan Good cephesinden gelen açıklamalar ise kişisel bir kırgınlık taşımıyor.
Good, Bieber’a karşı olumsuz bir tutum içinde olmadığını, ancak Churchome’un etkisinden ciddi şekilde endişe duyduğunu vurguladı.
Işıltılı Cemaat: Churchome
Drew House’un küllerinden yükselen hikâyenin arkasında bir başka oluşum daha vardı.
Bir zamanlar Seattle’da, sıradan bir sokağın köşesinde sessizce dua edilen mütevazı bir kiliseydi City Church. Zamanla sadece adını değil, ruhunu da değiştirdi. Judah Smith ve eşi Chelsea Smith’in dokunuşuyla, bu küçük cemaat mekânı, ışıklı sahneleri, dijital kürsüleri ve yıldızlarla dolu sıralarıyla yeni bir forma büründü.
Bieber Çifti, Churchome’dan ayrılırken
Ariane Kovac’ın, Social Forms of Religion başlıklı akademik çalışmasında ortaya koyduğu gibi, Churchome artık klasik bir dini kurum değil; CEO’lu yapısı, pazarlama stratejileriyle örülmüş iç işleyişi ve üyelik sayısını başarı ölçütü kabul eden yaklaşımıyla hem bir marka hem de dijital bir ibadet platformu.
Bugün Churchome’a adım attığınızda bir vaftiz törenine değil, bir basın lansmanına girmiş gibi hissediyorsunuz. Spotlar yerinde, mercekler hazır. Vaazın ilk sıraları ise dolu, ama dua eden teyzelerle değil. Justin Bieber, Kourtney Kardashian, Selena Gomez, Lana Del Rey gibi isimler birbirinden pahalı kombinleriyle boy gösteriyor.
Ve kürsüde cümleleri vaazdan çok TED konuşmasına benzeyen Smith. İncil’in ayetleriyle TikTok jargonu bir arada. Dua bildirimlerle geliyor, bağışlar birkaç tıkla bir ödeme sayfasında tamamlanıyor.
Justin, Churchome ayininde ilahi söylerken
Justin Bieber, zaman zaman mikrofonu alıyor ve ilahi söylüyor. Hailey Bieber, kiliseden çıkarken kameralara yakalanıyor ve kıyafeti Instagram sayfalarında “günün kombini” olarak paylaşılıyor. Lana Del Rey ise Coachella’dan sonra soluğu burada alıyor.
Churchome, inancı yeniden paketledi. Rafine etti, parfüm sıktı, filtre ekledi. Ve sonra App Store’a yükledi.
Churchome Global: Dua kodla, günah sürükle-bırak
Churchome Uygulaması
Artık Tanrı’ya ulaşmak için başınızı göğe kaldırmanıza gerek yok; ekranınızı kaydırmanız yeterli.
Churchome Global, dijital yalnızlığa estetikle seslenen bir uygulama. Uygulamanın içi, Judah ve Chelsea Smith’in kişisel zevkleriyle donatılmış bir dijital mabet gibi. Pastel tonlarda grafikler, “günün duası” bildirimleri, “bugün sizin için dua eden 412 kişi var” yazan geri bildirim ekranları ve tabii ki otomatik bağış butonları.
Uygulama sayesinde dualarınızı “beğeni” toplar gibi paylaşıyor, bağışlarınızı birkaç tıkla gönderiyorsunuz.
Smith çiftinin tasarladığı Instagram estetiği de çok rafine. Az gösterişli ve samimi. Daha az Tanrı’nın gazabı, daha çok “Her şey yoluna girecek” hissi. Chelsea Smith’in özenle seçtiği filtreler, Judah’ın ahşap masa üstünde bıraktığı kutsal kitapla yan yana duran flat white fincanı, hepsi birer estetik mesaj.
Bordroda Tanrı’nın ismi var
Rachel Kellogg
Ama bu tasarım harikası sistemin içinde rahatsız edici sesler de yükseldi.
Churchome’un yaratıcı ekibinde çalışan Rachel Kellogg, 2020’de geçirdiği bir trafik kazası sonrası maddi sıkıntıya düştü. Arabası hurdaya çıktı, sağlık faturaları yığıldı, kirasını ödeyemedi. Tam bu sırada, kilise maaşının %10’unu bağışlamasını bekliyordu. Ödeme yapılmayınca önce Slack’ten bir uyarı geldi, ardından yazılı bir ihtar.
Bu kriz, yalnızca Rachel’a özgü değildi. İddiasına göre Churchome, çalışanlardan düzenli olarak gelirlerinin bir kısmını geri istiyordu. Kilise yönetimi ise bu uygulamayı maaş kesintisi değil, dini bir bağlılık göstergesi ve gönüllü bağış olarak tanımlıyordu. Sözleşmelerde yalnızca “Churchome’a sadakat” gibi muğlak ifadeler yer alıyordu.
“Komünyon’dan bile önemli!”
Hatta iddialara göre, kilise çalışanlarını maddi katkılarına göre değerlendiriyordu. Bir iç toplantıda vaiz Judah Smith’in şu sözleri bu anlayışı özetliyordu:
“Churchome’a gerçekten bağlıysan, ortada bir para izi olmalı. Bu, Komünyon’dan bile önemli.”
Teolog Craig Blomberg ise bu yaklaşımın İncil öğretisiyle çeliştiğini belirterek bir ayeti hatırlattı:
“Herkes, yüreğinde niyet ettiği ölçüde versin; isteksizce ya da zorlanarak değil. Çünkü Tanrı, gönülden ve sevinçle verenleri sever.” (2. Korintliler 9:7)
“Yüzümüz gülmedi bizim”
Drew House’un gülen yüzü, bir dönem Justin Bieber’ın gençliğine, stiline ve dostluklarına aitti. Sarı bir dairenin içine yerleştirilmiş o basit tebessüm, şöhretin karmaşasında kurulmuş küçük bir sığınaktı. Arkadaşlıkların, turne otobüslerinde atılan kahkahaların, gecenin bir yarısı alınan tasarım kararlarının, özlemlerin ve yarım kalmış çocukluğun simgesiydi.
Churchome ise inancına, dönüşümüne ve bugününe aitti.
İki yapı, bir noktada kesişti. Ve biri, diğerinin gölgesinde sessizce dağıldı.
Yorum yazın