Genel

Aletli spor alanları sağlığı tehdit ediyor

Yazan: Gökhan Tünay

Otobüsle ya da otomobille yolculuk ederken veya yürürken trafiğin en yoğun olduğu kavşaklardaki parklar dikkatinizi çekmiştir. Belki de hava almak için bu parklardan birine yolunuz düşmüştür. Apartmanların arasına sıkışmış, yolun kenarında, çoğu zaman kirli İstanbul havasına ve egzoza boğulmuş bu parklarda değişik aletlerin üzerinde spor yapanlara mutlaka rastlamışsınızdır. Peki yediden yetmişe her yaştan insanın büyük […]

Otobüsle ya da otomobille yolculuk ederken veya yürürken trafiğin en yoğun olduğu kavşaklardaki parklar dikkatinizi çekmiştir. Belki de hava almak için bu parklardan birine yolunuz düşmüştür. Apartmanların arasına sıkışmış, yolun kenarında, çoğu zaman kirli İstanbul havasına ve egzoza boğulmuş bu parklarda değişik aletlerin üzerinde spor yapanlara mutlaka rastlamışsınızdır.

Peki yediden yetmişe her yaştan insanın büyük bir hevesle kullandığı bu “halka açık” “spor” alanlarının ne kadar güvenli olduğunu, yol kenarında yapılan sporun ne kadar fayda sağladığını ve bu faaliyetin sağlık açısından bir risk oluşturup oluşturmadığını hiç düşündünüz mü?

İstanbul’un çeşitli yerlerindeki spor temalı parklar, bir yandan İstanbulluları sağlık için spor yapmaya teşvik ederken diğer yandan bu parkların konumları ve spor aletlerinin kullanımındaki bilinçsizlik kullanıcıların sağlığı için büyük tehlike oluşturuyor. Bu parklarda kullanılan aletlerin tasarımlarının uygunluğu belgelenmiş olsa da sporun yararlı olabilmesi için öncelikle sporun bilinçli yapılması, sonra da çevre koşullarının uygun olması büyük önem taşıyor.

Sağlık için ciddi risk

İstanbul Kuştepe’de İzmen sitesi önünde, Karkuyusu otobüs durağının hemen arkasında yani neredeyse yol ortasında bulunan parkta karşılaştığımız 86 yaşındaki Süleyman amca gün aşırı parkı ziyaret edenlerden, yaşından beklenmeyecek güç sarf ediyor bu aletler arasında. Aletlerin nasıl kullanılacağını da biliyor ya da kendince yorumluyor. Aslında bu parklarda herkes birbirinden gördüğünü yapıyor.

Türk Kalp Vakfı’ndan Kalp-Damar Hastalıkları ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Güven Caner ise bilinçsiz sporun yarardan çok zarar getirebileceğini vurguluyor. Spor yapmayı düşünen ya da yoğun tempolu ve stresli yaşam tarzına sahip 30 yaş üzeri herkesin spor programına başlamadan önce mutlaka efor testi yaptırması gerektiğini ifade eden Caner, aksi taktirde sporun kalp krizi,beyin kanaması ve fiziksel sakatlıklara yol açabileceğini söylüyor. Dr. Güven Caner’e göre değil halka açık spor parkı ziyaretçilerini yüksek aidatlarla üye olunan çoğu salonu müşterilerinin bile yeterince bilgilendirmediğini, kalp krizi sonucu hayatını kaybedenlerin olduğunu anlatıyor.

Yalnızca kadın işletmecilere “franchise” hakkı tanıyıp yine sadece kadın üyeler kabul eden B-fit grubunun merkezi Cihangir’den eğitmen Hüveyla Gürlek, salonlarına gelen tüm üyelerin spor yaptıkları süre boyunca eğitmenlerle birlikte çalışmalarının çok önemli olduğunu söylüyor. Üyelerin çalışmalar arasında nabız kontrolünden geçirilerek aşırı zorlanmaları önlediklerini belirten Gürlek, açık hava spor parklarında yer alan aletlerin kontrolsüz kullanımının sakatlıklara sebebiyet verebileceği konusunda uyarıyor.

Belediye; “Aslında konumları kötü”

Aletli spor alanı parklarında kullanılan aletlerin seçimi ve bu parkların konumu konusunda ise belediyeler pek objektif ölçütlere sahip değil. Örneğin Şişli Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Mühendisi Şah İsmail Gültekin, internette ve fuarda rastladıkları bu sistemi pilot bölgelerde denediklerini, halk hizmetten memnun kalınca projenin işleme konulduğunu anlatıyor. Sadece Şişli Belediyesi sınırlarında yaklaşık 16 tane spor temalı park olduğunu ve şimdiye kadar spor aletleri tahsis edilen parkların yüzde 70’inde halkın kullanım sıklığını artırdığını söyleyen Gültekin, bu alanları kullananların çoğunlukla kadın ve çocuklardan oluştuğunu belirtiyor. Parkların konumları hakkında kendilerinin çok da söz sahibi olmadığını ifade eden Gültekin, müdürlük görüş belirtse de “benim mahallemde de olsun” diyen muhtarların isteklerinin ağır bastığını, bunun sonucunda yol kenarında kirli havaya maruz kalan sağlıksız parkların ortaya çıktığını söylüyor. Halkın sağlıklı ve bilinçli spor yapması konusunda bilgilendirilmesinin “belediyenin öncelikleri arasında yer almadığını” da vurgulayan Gültekin. halkın bilinçlenmesi için broşürler bastırılıp dağıtılmasının faydalı olacağını düşünüyor.

Sağlığınızdan emin olduktan sonra İstanbul’un Yıldız parkı, Maltepe sahili, Yeşilköy gibi şehrin kirli havasından biraz da olsa uzaklaşabileceğiniz yeşil alanlarında, kendi güç dengenize uygun süre ve ağırlıkta, aletlerin talimatlarına uygun şekilde yapılacak sporun yararlı olmaması için elbette hiçbir neden yok. Ancak yine de Dr Caner tüm açık hava sporcularını tok karnına spor yapmama ve çok soğuk-çok sıcak havalarda egzersizlerini hava normale dönene kadar ertelemeleri konusunda uyarıyor.

Yorum yazın