Aralarında RadyoVesaire’nin de bulunduğu üniversite radyoları 20 Şubat Çarşamba gecesi, Beşiktaş’taki Dorock XL adlı mekânda ortak bir parti düzenledi. Partiye giden bir arkadaş grubu, ertesi gün işletmenin güvenlik görevlilerinin sözlü ve fiziksel saldırısına uğradıklarını açıkladı. Olay, 22 Şubat Cuma günü bir Twitter kullanıcısının, İstanbul Beşiktaş’ta bulunan Dorock XL adlı mekânda, üniversite radyolarının düzenlediği etkinlik sırasında darp edildiğini kişisel hesabında yazmasıyla duyuldu.
Bu paylaşımın hemen ardından, işletmeden yapılan açıklamada “Misafirimiz ve güvenlik personelimiz karşılıklı olarak birbirlerini darp etmişlerdir” ifadesi kullanılarak kavga sırasında cam kırılması ve mekanın herkes için tehlikeli bir hal alması nedeniyle diğer güvenlik personelinin duruma müdahil olduğu belirtilerek, olayın adli mercilere intikal ettiği ve ayrıca ilgili personelin açığa alındığı belirtiliyordu. İşletmenin bu açıklamasına karşılık. Darp edildiğini belirten arkadaş grubunun iddiaları, olayın karşılıklı bir kavga olmanın ötesine geçtiği izlenimini yaratıyordu.
RadyoVesaire Haber muhabirleri, şiddete maruz kaldığını belirten kişiye ve arkadaşlarına ulaştı. Kendi isteği üzerine sadece ilk adını verebildiğimiz Esra, olayı Merve Keskin’e anlattı.
O gece neler yaşandı?
Aynı üniversiteden üç kadın ve üç erkek arkadaş olarak partiye katıldıklarını ifade eden Esra, girişteki vestiyer kısmında bilet kontrolünden sorunsuz olarak geçmelerine karşın, mekânın konser alanında yeniden kontrol edildiklerini anlatıyor:
“Mekânın konser alanı girişinde güvenlikler bizi içeri almadılar. Erkek arkadaşlarımız geçti, biz üç kız olarak bekletildik ve kimlik bilgilerimiz istendi.”
Esra, kimlik sorgulama sürecinde güvenlik görevlilerinin üslup ve yaklaşımının incitici olduğunu vurguluyor. Diğer katılımcıların geçişinde sorun çıkmamışken, kendisine farklı bir muamele uygulanmasına anlam veremiyor.
Partiye bu şekilde girdiklerini ve birkaç saat içeride kaldıklarını belirten Esra, şöyle devam ediyor:
“Saat sanırım on iki buçuğu geçiyordu. Arkadaşımızın parası çalınmış, vestiyere onun yanına indik, belki yardımcı oluruz diye. Baktık, yardımcı olacak bir şey yok; çünkü çalışanların üslubu bayağı kötü.”
Burada sözü, Esra’nın arkadaşı Deniz alıyor:
“Hem kendi eşyalarımızı kontrol etmek, hem de neler olduğunu öğrenmek amacıyla aşağıya indik. Bizimle dalga geçer gibi ‘Bilmiyoruz, haberimiz yok’ şeklinde konuştular. Sonrasında biz, tekrar içeri girmek istedik.”
“Ben size gıcık oldum”
Esra, olayın bu esnada başladığını anlatıyor:
“Merdivenlerden yukarı çıktık. Girişte zaten her şey başladı. Kadın güvenliğe ben bileğimi gösterdim. Bileğimde görünmez mürekkeple yapılan ve mavi ışıkta gözüken bir mühür vardı. Sağ bileğime baktı, bir şey göremeyince ‘Zaten sol bileğimde’ dedim, sol bileğimi gösterdim. Orada hem mührüm var, hem de kocaman fosforlu bilekliğim var, gözüküyor orada. Fakat ona bakmadı, ‘Ben sizi içeri almıyorum’ dedi bağıra bağıra. Deniz arkadaşım da ‘Neden almıyorsunuz? Biz az önce çıktık, zaten biliyorsunuz bizi’ dedi. Daha sonra yanındaki güvenliğe ‘Arkadaş almıyor bizi; ama biz içeriden yeni çıktık, bakın’ dedim ve gösterdim bileğimi tekrar. Kadın, önüne tuttuğum bileği çevirdi, ben büküldüm o çevirmeyle beraber.”
“Niye böyle davranıyorsunuz?” diye soran Deniz, bu sırada güvenlik görevlisinin kendilerine “Ben size gıcık oldum” dediğini ifade ediyor.
Esra, işletme yönetiminin yayımladığı kamuoyu açıklamasında “Olayı ayırmak için araya girdiği” iddia edilen erkek güvenlik görevlilerinin, kadın güvenlik görevlisini ortamdan uzaklaştırdıklarını ve kendisine saldırdıklarını belirtiyor.
“Ölüyorum sandım”
Esra, kendisinin ve arkadaşlarının yaşadığı şiddeti şöyle anlatıyor:
“Yumruk yedim defalarca. Bir erkek değil, bunu yapan üç-dört erkek vardı, sadece güvenlik görevlisi de yoktu. Ben bayağı bir dayak yedim. Yere düştüm, kalktım. Yerde tekmelendim. Daha sonra biri benim boğazımı bayağı kötü bir şekilde sıkıp beni kaldırıp sallandırdı. Boynumdan kıtır kıtır sesler geldi, ölüyorum sandım. Daha sonra bayıldım. Bayıldıktan sonra sadece sesleri hatırlıyorum. Ayıldığımda, içerideki erkek arkadaşımız gelmiş, o yerde yatıyordu. Diğer arkadaşımı bir adam, sürükleye sürükleye merdivenden aşağı pata küte indiriyordu.”
Kafasına aldığı darbeler yüzünden olayı tam olarak hatırlamadığını ifade Esra, kendisine yumruk atan güvenlik görevlilerinden birinin yüzündeki gözü dönmüş ifadeyi ise net olarak hatırladığını söylüyor:
“Uyandığımda dışarı atılmış vaziyetteydim. Hemen telefonuma sarıldım, 155’i aradım. Aradıktan üç dakika sonra ekip oradaydı. Polisler beni ve arkadaşlarımı sakinleştirdi. Bizimle ilgilenen polisler bizi Şişli Etfal Hastanesine götürdü, darp raporu alındı. O sırada darp izlerinin fotoğrafları da çekildi. Hastaneden sonra karakola gittik, ifadelerimiz alındı.”
Karakola götürülen kadın güvenlik görevlisinin, ifade verdikleri sırada orada olduğunu belirten Esra, karşı tarafın da şiddet gördüğü yönündeki iddiaları yalanlıyor ve güvenlik görevlisinin “Sapasağlam olduğunu” ifade ediyor.
Esra, işletme tarafından polise olaydan hemen sonra verilen güvenlik kamerası görüntülerinin eksik olduğunu, kayıtlarda darp olayının tamamının değil, yalnızca bir dakikalık kısmının bulunduğunu iddia ediyor. Şiddet gören tarafın öne sürdüğüne göre, güvenlik kamerası kayıtlarının geri kalan kısmı, polise daha sonra teslim edilmiş.
Peki olay nasıl kamuoyuna yansıdı? Esra, işletmenin olaydan sonra kendilerine ulaşmadığını ve “geçmiş olsun” bile demediğini belirtiyor. Yaşadıklarının üzerinin kapatılmak istendiğini düşünen Esra, olaydan iki gün sonra arkadaşının Twitter hesabından sesini duyurmaya karar veriyor. İşletmenin yaptığı kamuoyu açıklaması da, Esra ve arkadaşlarının bu paylaşımlarının ardından geliyor.
Benzer iddialar, benzer yaklaşım
Dorock XL adlı işletmeye yönelik birtakım şikâyetler, daha önce de kamuoyuna yansımıştı. 14 Ocak 2017 tarihinde, işletmenin Kadıköy’deki mekânında eğlenen bir kadının yüzünde kaza sonucu şişe patlamış, bu nedenle sol gözünün görme yetisi yüzde ona dek düşen kadın, mekândan maddî talepte bulunduğunda ise işletmeden “Talep ettiğiniz rakam yüksek, biz bunda bir sorumluluk görmüyoruz, kabul etmiyoruz” şeklinde bir yanıt aldığını açıklamıştı. 22 Ocak 2018 tarihinde ŞikayetVar.com adlı internet sitesine bırakılan bir şikâyet yazısında da, mekân görevlilerinden sözlü ve fiziksel şiddet gördüğünü iddia eden bir müşterinin ifadelerine yer veriliyor.
Esra, bu mekâna daha önce hiç gitmediğini, işletmede önceden yaşanmış bu olayları, şiddete maruz kaldıktan sonra araştırıp öğrendiğini belirtiyor.
RadyoVesaire Haber, Dorock XL yönetimine ulaşarak yanıt haklarını kullanıp kullanmayacaklarını sordu. Röportaj talebini başlangıçta kabul eden işletme yetkilileri, ertesi gün mekâna giden muhabire olayın yargıya taşındığını, güvenlik kamerası kayıtlarının polise teslim edildiğini ve kamuoyuna yaptıkları açıklama dışında medyaya konuşmayacaklarını söylediler.
Güncelleme (18.03.2019)
Anlatılan olayla ilgili güvenlik kamerası görüntülerini @zafertunca12 adlı kullanıcı 18 Mart 2019’da Twitter’da paylaştı.
Orantısız gücünüz, kadına şiddetiniz yere batsın. Umarım adalet yerini bulur da, daha fazla insanın canını yakmazsınız. pic.twitter.com/Th2YQADpZW
— zafer (@zafertunca12) 18 Mart 2019