Yaşam

“Muhabirlerimiz, büyük gazetelerin köşe yazarlarından daha iyi”

Yazan: HaberVs

Özgecan Okay Mardin’de onlarca erkeğe pazarlanan 12 yaşındaki kızın dramını, Mersin Arslanköy’de tarlada çalışırken tiyatro grubu kuran dokuz kadının başarısını, Şemse Allak’ın namus temizleme gerekçesiyle taşlanarak öldürüldüğünü onlardan öğrendik. Oysa hiçbiri daha önce gazetecilik yapmamış, hatta bir bölümü o ana kadar bilgisayar dahi kullanmamıştı.Uçan Süpürge, kadınlar arasında işbirliği ve dayanışmayı sağlamak amacıyla eğitimden politikaya, kültür […]

Özgecan Okay

Mardin’de onlarca erkeğe pazarlanan 12 yaşındaki kızın dramını, Mersin Arslanköy’de tarlada çalışırken tiyatro grubu kuran dokuz kadının başarısını, Şemse Allak’ın namus temizleme gerekçesiyle taşlanarak öldürüldüğünü onlardan öğrendik. Oysa hiçbiri daha önce gazetecilik yapmamış, hatta bir bölümü o ana kadar bilgisayar dahi kullanmamıştı.
Uçan Süpürge, kadınlar arasında işbirliği ve dayanışmayı sağlamak amacıyla eğitimden politikaya, kültür ve sanattan yayıncılığa pek çok alanda aktif bir sivil toplum kuruluşu. Onları, her yıl düzenledikleri ve medyada geniş yer tutan kadın filmleri festivaliyle tanıdık. Öyle ki bu festival tek başına bir marka haline gelerek, kuruluşun da önüne geçti. Gerçekleştirdikleri pek çok proje, tıpkı seslerini duyurmak istedikleri kadınlar gibi arka planda kaldı. Yerel Kadın Muhabirler Ağı, Uçan Süpürge’nin sessiz sedasız hayata geçirdiği projelerden. Bu projeyle gazetecilik eğitimi alan 20 kadın, çoğu zaman hiçbir yerde yayımlanmayan haberlere imza atıyor. Geride kalan dört yılda pek çok haber Uçan Süpürge’nin yerel muhabirleri sayesinde bilinir ve konuşulur oldu. Proje kaynak sıkıntısı yaşasa da www.ucansupurge.org Türkiye’de, kullandığı dilden içeriğine, alternatif bir haber merkezi olmayı başardı. Hedeflerinin, 81 ilden muhabir çıkarmak olduğunu ifade eden Uçan Süpürge Genel Koordinatörü Selen Doğan, Türkiye’nin tek “kadın haberleri merkeziyle” ilgili sorularımızı cevapladı.

– Kadınların, kadınlar hakkında haber yaptığı bir yayına neden ihtiyaç var?
– Ulusal medyada çıkan haberlerin biz kadınları sistemli bir biçimde mağdur ettiğini, oradaki kadın temsilinin fazlasıyla ataerkil-cinsiyetçi olduğunu ve o haberlerin “bizi” anlatmadığını görüyorduk. Yerel Kadın Muhabirler Ağı, 2003 yılında alternatif bir örgütlenme olarak ortaya çıktı. Kadın odaklı hak haberciliği diye tanımladığımız bir iş bu. Kadınların kendi haberlerini yapabilecekleri, başka kadınların yaptıklarından haberdar olacakları, kadın gündemini takip edecekleri bir alan yaratmak istedik. “Öyleyse kendi haberimizi kendimiz yapalım” dedik. Çeşitli illerdeki kadınların yaşantılarını, ihtiyaçlarını, taleplerini, önceliklerini, sorunlarını muhabirlerimizin kaleminden okumaya başladık. En güzeli de, muhabirlerimizin yaptıkları haberlerin ana akım medyanın haber diline ve yaklaşımına benzemeyecek biçimde, kadının insan haklarını gözeten, toplumsal cinsiyete duyarlı haberler olmasıydı. Hem ilk elden haberi ediniyor hem de o il veya bölgedeki kadınlar hakkında bilgi sahibi oluyorduk. Bu bilgi, Türkiye genelinde yürüttüğümüz birçok sosyal çalışmada bize kılavuzluk etti. Yayınımız, toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı haberciliği de yaygınlaştırıyor aynı zamanda. Bu ağ içinde üretilen yerel haberler, yerel yönetimleri kadın politikaları oluşturmaları, kadınlar için de çalışmaları, hizmet üretirken kadınları da göz önünde bulundurmaları gibi konularda kışkırtsın istiyoruz. Tabii, yerel medyada daha çok kadın haberi olmasını da istiyoruz. Yerel haberlerimizle sivil topluma da veri sağlıyoruz.

– Daha önce gazetecilik yapmamış insanları nasıl birer muhabir haline getirdiniz?
– Muhabirlerimizi belirlemek üzere illere gittik. Kadın, meslek ve insan hakları örgütlerini ve yerel yönetimleri tek tek ziyaret ettik. Toplantılar yaparak, muhabirliğe gönüllü kadınlarla tanıştık. Belirlediğimiz muhabirleri Ankara’da eğitime davet ettik. Kadın hareketi tarihi, feminizm, medya etiği, haber toplama ve yazma tekniklerini içeren ilk eğitimin ardından, çeşitli aralıklarla ve farklı illerde ona yakın eğitim gerçekleştirdik. Bu eğitimlerde muhabirlerimiz; haber yazma teknikleri, yerel gündemi haberleştirme ve kadın haberciliğinin yanı sıra; feminist teori, girişimcilik, yerel siyaset, alternatif medya, empati, Türkiye’de kadın örgütlenmesi gibi pek çok konuda eğitim aldı. Alanında uzman akademisyen, gazeteci ve kadın aktivistler tarafından bilgilendirildi.

– Proje başka sivil toplum kuruluşlarını da etkilemiş olabilir mi?
– Öncülük ettiğimizi düşünüyorum. Mesela, eşcinsel örgütü Kaos GL bir muhabir ağı kurdu. Sivil toplum kuruluşu olmasa da Agos gazetesinin de bir muhabir ağı var. Bu örneklerin giderek çoğalmasını diliyorum, çünkü başka bir iletişim mümkün. Ayrımcılıktan, şiddetten, önyargılardan arındırılmış bir medya ortamı hepimizin hakkı.

– Kimler muhabir olarak yer alabilir?
– Herkes bu haber ağının içinde yer alabilir. Bizim istediğimiz, ‘deneyimli’ bir muhabir değil. İstediğimiz, kadın gündemini izleyip doğru aktarabilecek kadınlarla çalışmak. Muhabirlerimiz arasında bugüne dek üniversite öğrencisinden ev kadınına, emekli bankacıdan dernek yöneticisine, esnaftan işçiye kadar çok farklı alanlardan kadınlar yer aldı. Hemen hiçbirinin habercilik deneyimi yoktu, fakat eğitimlerimize katılarak, her hafta haber peşinde koşarak kendilerini geliştirdiler. Hepsi de farklı bir bakış, farklı bir renk getirdi bu çalışmaya.


– Gönüllülük esasına göre çalışan bir muhabir kadrosuyla çalışmak zor değil mi? Sürekli haber akışını nasıl sağlıyorsunuz?

– Muhabirlerimizin hepsinin bir işi, bir uğraşı var. Sürekli haber alışverişi mevcut, ama her zaman haber gelmeyebiliyor, zaman ayıramayabiliyorlar. Faaliyetimizin kesintiye uğradığı oluyor. Ayrıca, bir arada olamadığımızdan, onların kendilerinde eksikliğini hissettikleri konuları, sıkıntılarını sıcağı sıcağına çözemiyoruz. Her muhabirimizin fotoğraf çekme, evinde ya da iş yerinde bilgisayar, internet kullanma imkânı yok. Maddi anlamda muhabirlerimizi destekleyemiyoruz. Bunlar kaçınılmaz olarak verimi etkiliyor. Yine de Uçan Süpürge’nin kadın muhabirleri Türkiye medyasına alternatif bir kanaldan sızarak kadın gündemini yerelde görünür kıldı. Mardin’de aralarında kamu görevlilerinin de bulunduğu onlarca erkeğe pazarlanan 12 yaşındaki N.Ç.’nin öyküsü günlerce medyada yankılanmıştı. Bu olayla ilgili ilk haberler Diyarbakır muhabirimizden gelmişti, sitemizden duyurmuştuk. Yine, Şemse Allak’ın namus temizleme gerekçesiyle recm edildiği haberini ilk duyuranlardan biri Diyarbakır muhabirimizdi.
Bunlar can yakan, öfkelendiren örneklerdi. Ancak, yüzümüzü güldürenler de oldu. Mersin muhabirimiz bir gün, kente bağlı Arslanköy’de tiyatro grubu kuran bir grup kadınla yaptığı röportajı gönderdi bize. Tarlada çalışırken, yaşamlarını zorlaştıran her şeyi oyunlaştıran ve sahneye taşıyan bu köylü kadınların röportajı, hem sitemizde hem de dergimiz Uçan Haber’de yayımlandı. Yönetmen Pelin Esmer bu işin peşine düştü ve belgeselini yaptı. “Oyun” adlı bu belgesel dünyanın önemli festivallerinde ödüller aldı, pek çok yerde gösterildi. Muhabirlerimizin yaptıkları haberlerle aldıkları ödüller de var.

– Proje, muhabirlerinizin kişisel gelişiminde ne gibi faydalar sağladı?

– Her şeyden önce, özgüven kazandırdığına inanıyorum. Biz kadınların, hele de küçük kentlerde, gazetecilik gibi bir işi sürdürebilmesi pek de kolay değil. Kadınların sosyalleşme süreci erkeklerinkinden farklı işliyor; erkekler küçük yaşlardan itibaren sokağa ait figürler olarak kendilerini ifade ederken, kadınlar evlerin odaların içinde, daha dar alanlarda, iletişimin ve dolayısıyla etkileşimin en az olduğu ortamlarda yaşamak durumunda bırakılıyor. Gazetecilik bir iletişim işi. Muhabirlerimiz haber toplama süreçlerinde doğru iletişimi kurmak gerektiğini yaşayarak öğreniyorlar; haber kaynağına nasıl ulaşılır, hak ihlali yapmadan nasıl haber yapılır gibi… Bu deneyimler onlara güven veriyor. Bu zamana kadar öyle muhabirlerimiz oldu ki, şu an büyük gazetelerde köşe yazan gazetecilerden çok daha iyiler! Üstelik habercilik kadınları teknolojiye de yaklaştırıyor. Muhabirlerimizin hepsi bilgisayar ve internet kullanabiliyor. Bu proje, haber okuryazarı kadınlar yetiştirmeyi hedefliyor aynı zamanda. Yerel Kadın Muhabirler Ağı’nın içinde -deyim yerindeyse- pişen muhabirler, çeşitli medya kuruluşlarına da haber ve yazılarıyla katkıda bulunuyor. Yeni bir meslek, yeni bir alan…

Yorum yazın