Eğitim Gündem Koronavirüs günlüğü

Özel okullar uzaktan eğitimde ayrıcalıklı mı?

Yazan: İpek Elbeyli
Fotoğraf: Annie Spratt/Unsplash

Özel okullar ve devlet okulları arasındaki fark uzaktan eğitimle iyice belirginleşti. Özel okullar eğitime online olarak devam ederken devlet okullarında altyapı olmadığı için eğitimin nasıl ilerleyeceği hâlâ belirsiz.

Koronavirüsün Türkiye’de ortaya çıkmasıyla birlikte ilk alınan önlem okulları kapatmak oldu. 16 Mart itibariyle kapatılan okullar, eğitime devam edebilmek için interneti kullanmaya başladı. Özel okullarda okuyan öğrenciler ve çalışan öğretmenlerin çoğunluğu teknolojiyi kullanmaya alışkın ve özel okulların kendi altyapısında online/uzaktan eğitim sistemleri mevcut. Fakat iş devlet okullarına geldiğinde dengeler değişiyor. Devlet okulları uzaktan eğitim altyapısına sahip değil ve gerek öğrencilerin gerekse öğretmenlerin internet erişiminde ciddi eksikler var. Bu nedenle ilkokul, ortaokul ve lise eğitimleri EBA TV (TRT ve Milli Eğitim Bakanlığı işbirliğiyle yayın yapan eğitim kanalları) üzerinden ders anlatımlarıyla gerçekleştiriliyor. Özel okullardaki öğrenciler, öğretmenleriyle uzaktan da olsa yüz yüze eğitim yapabiliyorken, devlet okulundaki öğrencilerin böyle bir şansı bulunmuyor. Bu sistemin kamu ve özel eğitim kurumları arasında eğitim farkına yol açacak mı yoksa devlet bunu eşitleyebilecek mi merak konusu.

Sorularını Instagram üzerinden gönderiyorlar

Ankara’da bir devlet lisesinde matematik öğretmeni olan Z.A şu an bir eğitim veremediklerini, EBA TV üzerinden sadece Milli Eğitim’in seçtiği öğretmenlerin eğitim verdiklerini belirtiyor. Öğrencilerinin kendi imkanları varsa, eğer televizyonda izledikleri derslerde anlamadıkları olursa, kendisine sosyal medya üzerinden ulaştıklarını anlatan Z.A., bu şekilde bir eğitimin öğrenciye bir faydasının olamayacağı görüşünde: “Bizim öğrencilerimizin bize en kolay ulaşabilecekleri yol cep telefonu. Fakat ben daha sonrası için bunun önünü alamayacağımı düşünerek telefon numaramı paylaşmak istemedim. Bu yüzden Instagram üzerinden soruları olursa bana mesaj gönderiyorlar.”

Aynı zamanda veli olan Z.A., ilkokulda okuyan iki çocuğunu da eğitim olarak televizyon karşısına oturtunca çocuklarına üzüldüğünü belirtiyor. “Çocuklar bilgisayar üzerinden ders yapacaklarını sanıp heyecanlanmışlardı görüntülü olarak arkadaşlarıyla birlikte ders yapabilecekleri için fakat televizyon karşısına oturunca hayal kırıklığı yaşadılar.” Bu durumun çocukların motivasyonunu düşürdüğünü ve televizyon karşısında derse zor odaklanabildiklerini dile getiriyor.

Z.A., derslerin çok kısa ve hızlandırılmış olduğunu, bir günde en fazla yarım saat ders yapan çocuklara günün geri kalanında ders çalıştırmanın onu çok zorladığını, arkadaşları ve öğretmenleriyle etkileşimde olsalar, ders yapmak için daha hevesli olabileceklerini söylüyor: “Çocuklar ödevlerini ya bize telefonla gönderiyorlar ya da EBA’nın internet üzerindeki platformundan yollayabiliyorlar.”

Fotoğraf: Ayşegül Türkmen

Özel okullar eğitime kesintisiz devam ediyor

İstanbul’da Özel Küçük Prens Okulları’nda 8’inci sınıfta okuyan Alya Türkmen ise derslerinin eğlenceli ve keyifli geçtiğini söylüyor. Sisteme geçtikleri ilk gün kendisinin ve arkadaşlarının sisteme girerken zorlandıklarını anlatıyor:”Bize okulda önceden online ders sistemini öğretmedikleri için biz giriş yaparken zorlandık ve bazı arkadaşlarımın evinde internet iyi olmadığı için sisteme bağlanmaları zor oldu.”

Fakat sonrasında sisteme alıştığı söyleyen Alya, okulda olduğu gibi bütün arkadaşlarını ve öğretmenlerini görerek ders yaptıklarını, sistemin de okuldaymış gibi işlediğini ders sürelerinde ders yapıp teneffüs verdiklerini hatta beden eğitimi, müzik, resim gibi uygulamalı derslerin de devam ettiğini söyleyen Alya. Öğretmenlerin çok iyi ders anlattığını ve öğrenmeye devam ettiklerini, sadece evde içerde dikkat dağıtıcı bir şey olduğunda odaklanmakta zorluk çektiklerini dile getiriyor.

İstanbul’da kızı özel bir lisede 11’inci sınıfta okuyan G.N. da okulun online eğitim sisteminden oldukça memnun olduğunu dile getiriyor. Hafta içi her sabah 8:30’dan 14:30’a kadar düzenli ders yapıldığını belirten G.N. ders dışında kalan zamanlarda da normal düzende olduğu gibi kızının ödevlerle ilgilendiğini ve oldukça verimli bir öğrenme süreci geçirdiğini düşünüyor.

Üniversitelerde de durum farklı değil

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde Karşılaştırmalı Edebiyat okuyan Gökçe Yıldız, okulun henüz hiç online ders yapmadığını, böyle bir sisteme sahip olmadığını söylüyor. “Hocalarımız sadece notları sisteme yüklediler, hatta bir öğretmenimiz sınav kağıdını bize mail atıp bir hafta süremiz olduğunu söyledi” diyen Yıldız, dersler bu şekilde devam ederse bu süreçte verimli bir eğitim alabileceğini düşünmüyor.

Bunun aksine Koç Üniversitesi’nde okuyan Melis Hekimoğlu ise derslerinin sistemli ilerlediğini her dersi online platform üzerinden hocalarıyla karşılıklı yapabildiğini, derslerde yoklama yüzdesi kalktığı için de daha çok proje verildiğini bu sayede ders olmadığı zamanlarda da bu projelerle zamanın dolduğunu dile getiriyor.

Yorum yazın