Eğitim Koronavirüs günlüğü Yaşam

Devlet okullarında pandemi mağduriyeti

Yazan: Özge Demiral

Devlet okullarındaki öğrenciler, koronavirüs karantinasına girdiklerinde iki hafta boyunca derslerini takip edemiyor. Yüzyüze derse katılamayan öğrencilerin dersleri online takip edebilmesi öğretmenlerin ve velilerin gayretine bağlı. Öğrenci ve öğretmenlere EBA’nın neden kullanılamadığını sorduk.

Devlet okullarında örgün eğitime devam eden öğrenciler, koronavirüs sebebiyle karantinaya girdiklerinde 2 hafta boyunca yüz yüze eğitime katılamadıkları için derslerini takip edemiyor.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yayınladığı Okullarda Covid-19 Pozitif Vaka Çıkması Durumunda Yapılması Gereken Uygulamalar Rehberi‘ne göre, bir öğrencinin koronavirüse yakalanması durumunda bulundukları sınıfta ikinci bir pozitif vaka çıkmadığı sürece sınıftaki diğer öğrenciler eğitimine devam edebiliyor. Yüz yüze eğitim sınıfta olağan akışında devam ederken koronavirüse yakalanan öğrenci, 14 günlük karantina sürecine girdiğinde, sınıfta işlenen konuları eşzamanlı olarak takip edemiyor.

Ders takibi öğrenciler arasında sağlanıyor

Öğrencilerin ifadelerine göre işlenen konuların ve ödevlerin paylaşımı genellikle mesajlaşma uygulamaları üzerinden, arkadaşlar arasında sağlanıyor. Adem Çelik Ortaokulu öğrencisi A.T. karantinada olduğu süre boyunca öğretmenlerinden bir destek almadığını, ders takibini arkadaşlarının sağladığını söylüyor. A.T.’nin velisi bu konuda “Öğretmenler bizi kendi halimize bıraktılar, öğrenci arkadaşlarla kendimiz irtibat kurduk.” diyor ve okuldan bir destek olmadıklarını; defter fotokopisi çektirme, WhatsApp üzerinden ders materyallerinin görsellerini alma, YouTube üzerinden ders videoları izleme gibi yöntemlerle A.T.’nin dersleri takip ettiğini ekliyor.

MEB’in online platformu EBA (Eğitim Bilişim Ağı), öğrencilerin karantina süresinde ders takibini sağlaması için tercih edilen bir platform değil. Koronavirüs sebebiyle karantinaya giren Arman Polat Ortaokulu öğrencisi İ.D. “Korona olduğumda okula gidemediğim için derslerimi öğrenemedim. EBA’da sadece sosyal bilgiler ödevimi gördüm ve onu yaptım” diyor. İ.D., derslerini ve ödevlerini arkadaşlarının gönderdiği mesajlar üzerinden takip ettiğini söylüyor. A.T. ise karantina süresince EBA’ya hiç girmediğini belirtiyor.

EBA kullanımı öğretmenlerin insiyatifinde

2012’de temeli atılan EBA, Pandeminin patlak vermesi ile birlikte Milli Eğitim Bakanlığı’nın uzaktan eğitim için kullandığı bir numaralı adres oldu. Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının 10 Mart 2020’de görülmesiyle EBA’nın online aktivitelerine 20 Mart 2020 itibariyle MEB-TRT iş birliğiyle oluşturulan EBA TV katıldı.

İstanbul Zeytinburnu’da ortaokul matematik öğretmenliği yapan ve farklı sınıflardan iki öğrencisi koronavirüse yakalanan B.P., “Derse gelmeyen çocuktan, aslında TRT EBA TV hala ilkokul ortaokul ve lise düzeyinde eğitim verdiği için, oradaki eğitimleri izlemesini bekliyoruz” diyor. Yüz yüze eğitime geçilse de EBA TV halihazırda televizyon yayınlarına devam ediyor, eba.gov.tr üzerinde ise her dersin konu başlıklarına göre dinlenebileceği bağlantılar bulmak mümkün. Öğrencilerin bireysel EBA sayfalarına aktiviteler ve testler atanabiliyor ve öğretmenler öğrenci aktivitelerini detaylı olarak görüntüleyebiliyor. EBA kullanım sıklığı her okul ve öğretmen tarafından farklılık gösterebiliyor.

İstanbul Halkalı’da ilkokul öğretmenliği yapan S.Ö. bir öğrencisi koronavirüse yakalandıktan sonra EBA’dan ödev verildiğini, sınıf özetlerinin Whatsapp üzerinden paylaşıldığını ve kitap okumasının sağlandığını söylüyor. Tüm bu çabaların öğretmene bağlı olduğunu ve öğretmenleri kontrol eden kimsenin olmadığını söyleyen S.Ö., teşvik için EBA girişleri yüksek çıkan okulların müdürlerine EBA’dan puan verildiğini ancak müdürlerin öğrencileri veya öğretmenleri EBA kullanmaya zorlayamayacağını da ekliyor.

“EBA çok verimli değil, öğrenciler sürekli ekrana bakarak video izlemek istemiyorlar”

Matematik öğretmeni B.P. öğrencinin video içerikleri ve EBA’da hazır bulunan testler açısından EBA’yı istediği sıklıkta kullanabileceğini belirtiyor, ancak EBA’daki videoların kısa kısa özetler halinde olması nedeniyle öğrenmede tam olarak etkili olmayacağını söylüyor. B.P’ye göre, bazı öğretmenler EBA’ya hâkim değil, bazıları ise EBA kullanmayı tercih etmiyor. Öğretmenlerin EBA tercih etmeme nedeni ise daha çok öğrencilerin EBA’ya karşı ilgisizliği. B.P., öğrencilerin tamamen online eğitim görürken bile EBA üzerindeki ödevlere katılım göstermediğini, bu nedenle öğretmenlerin genellikle fiziksel ödevlendirme kullandığını söylüyor.

İlkokul öğretmeni S.Ö., öğrencilerin ilgisizliği hakkında “EBA çok verimli değil, öğrenciler sürekli ekrana bakarak video izlemek istemiyorlar.” diyor. S.Ö., tam kapanmadan sonra öğrencinin EBA üzerinden kazandığı puanlara olan ilgisini kaybettiğini söylüyor.

“EBA’ya günlük ödev verilse özel okullardaki sistem gibi olur”

Özel okulların pazarlama stratejisinin online sistemler üzerine kurulu olduğunu düşünen ve bu sistemlerin veli kitlesine de hitap ettiğini söyleyen matematik öğretmeni B.P., EBA kullanımının zor olmadığını düşünüyor. EBA’nın içinde öğretmenler için de eğitim videoları olduğunu ve öğretmenlerin EBA içerisinde yer alan testler dışında kendi testini yükleme imkânına da sahip olduğunu söyleyen B.P., EBA’ya günlük ödevler yüklendiği takdirde sistemin özel okullardaki gibi işleyebileceğini düşünüyor.

EBA kullanımını devlet okulunun imkanından çok velinin imkanı etkiliyor

Matematik öğretmeni B.P. EBA’ya katılımın bölgeler arasında farklılık gösterdiğini söylüyor. Bunu da sosyoekonomik farklara bağlıyor. B.P.’ye göre EBA’ya katılımı devletin imkanlarından çok, velinin sosyoekonomik profili belirliyor.

Matematik öğretmeni B.P. devletteki imkanların özel okullara göre daha kısıtlı olabileceğini vurgularken ilkokul öğretmeni S.Ö. özel okulların online eğitimi velilerin gözünü boyamak için kullandığını düşünüyor. İngilizceyi hariç; matematik, türkçe, sosyal bilgiler gibi alanların öğretmene ve bol kitap okumaya bağlı olduğunu ve en azından ilkokul seviyesinde bunun yeterli olduğunu söylüyor.

Ortaokul öğretmeni B.P. ise fırsat eşitsizliğinin belirgin olduğunu, kendisinin de sivil toplum kuruluşları ile imkanları kısıtlı olan ama bir şekilde online kanallara erişimi olan öğrencilere online ders vererek destek olmaya çalıştığını belirtiyor.

Mayıs 2020 TEGV Raporu

Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı (TEGV)’nın  Mayıs 2020’de hazırladığı, yedi coğrafi bölgede 31 ilde ve 368 TEGV velisi ile görüşülerek ortaya konan Covid 19 Dönemi TEGV Çocukları Uzaktan Eğitim Durum Değerlendirme Raporu‘na göre uzaktan eğitim verildiği tarihlerde EBA’yı hergün takip etme oranı yüzde 69 düzeyinde. Bu takibin  yüzde 83’ü televizyondan yapılıyor. Canlı derse katılım oranı yüzde 11 düzeyindeyken, asenkron (öğrencilerin farklı zaman dilimlerinde katılabileceği) eğitim takibi oranı ise yüzde 47’yi buluyor.

Yorum yazın