İstanbul Sarıyer’deki Boğaziçi Kültür Sanat Merkezi, Dünya Mirası Kastamonu İnisiyatifi (DMKİ) organizasyonuyla gerçekleşen İlk Türk Kadın Mitinginin 102. Yılı Anma Programı’na 10 Aralık’ta ev sahipliği yaptı. Prof. Dr. Sakine Eruz, DMKİ üyesi Ender Yılmaz ve DMKİ üyesi Zeynep Esen’in konuşmacı olduğunu programda ilk Türk kadın mitinginin günümüze yansımaları konuşulurken “20. Yüzyılda Batı’da ve Türkiye’de Kadın Hakları ve Kastamonulu Kadınlar” üzerine sunum yapıldı.
10 Aralık 1919’da Müdafaa-i Hukuk Hanımlar Cemiyeti tarafından Kastamonu’da gerçekleştirilen ve köylü kentli bin kadının katıldığı ilk Türk kadın mitingi, Türkiye’de düzenlenen ilk kitlesel kadın hareketi olarak günümüze ışık tutuyor. Savaşın bütün cephelerde tüm hızıyla sürdüğü; açlığın, yoksulluğun ve ölümün bütün ülkede kol gezdiği bir dönemde babalarını, eşlerini, oğullarını kaybeden kadınlar meydanlara çıktığında henüz cumhuriyet kurulmamış ve medeni hukuk kanunları da yürürlüğe girmemişti.
Mitingde savaşı, Türkiye topraklarının işgal edilmesini ve yaşanan haksızlıkları protesto eden kadınlar mitingin ardından başta ABD olmak üzere İngiltere, Fransa, Hindistan gibi birçok ülke liderinin eşlerine de telgraf çektiler.
“Dönemi aşan bir irade”
Dönemin kadınlarının o dönemin emperyalist liderlilerinin eşlerine mektup ve telgraflar göndermesinin dönemi aşan bir iradeyi, diplomasiyi temsil ettiğini ve farklı bir kadın profili çizilmesini sağladığını söyleyen DMKİ Üyesi Zeynep Esen bugünün kadınları olarak sözü edilen ülke eşlerine mektuplar göndererek ilk Türk kadın mitingini dünya kamuoyuna duyurmaya çalıştıklarını belirtti.
“Hiç durmamalıyız”
Bu etkinliklerin süreklilik kazanması ve kadın aktivizminin nasıl geliştirilebileceğini konusunun tartışılmaktan vazgeçilmemesinin gerektiğini kaydeden Esen, Kastamonu kadınının o günkü iradesini bugünün kadınlarına anlatmanın önemine ve bu çalışmaların hiç durmaması gerektiğine vurgu yaptı.
“20. Yüzyılda Batı’da ve Türkiye’de Kadın Hakları ve Kastamonulu Kadınlar” başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Sakine Eruz, kadını o dönemin koşullarında uluslararası ve yerel çerçevede ele aldı.
“Yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir”
Sunumuna, Mustafa Kemal’in “yeryüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözüyle başlayan Eruz, Kastamonu Kadın Mitingi’ni tarihsel yönüyle ele alırken, günümüz kadınlarının o günkü Kastamonu kadının iradesiyle aynı iradeye sahip olduğunu, kadın mücadelesinin bitmeyeceğini ve kadınların kendilerine güvenmesinin aşılmaz bir iradeye dönüşebileceğini kaydetti.
“Tarih ataerkil otoriteler tarafından yazılmıştır”
Anma programının sunucusu oyuncu Tülay Günay, Kastamonu’da gerçekleştirilen ilk kadın mitinginin çok fazla bilinmemesine yönelik şunları söyledi:
“Okullarda genellikle ezbere dayalı ve hamasi laflarla bezenmiş bir müfredat var; maalesef arşiv geleneğimiz problemli. ’10 Aralık 1919’da Kastamonu’da bulunan kadınların öncülüğünde binlerce kadının katılımıyla gerçekleştirilen bu denli önemli bir olayı neden çocuklarımıza okutmuyoruz’ diye sormak gerekir. Tarih siyasi gerekçeler ve ataerkil otoriteler tarafından yazılmış olsa da biz tarihimizdeki bu önemli hadiseyi anlatmaya devam edeceğiz.”
Bir Kastamonulu olarak programın sunuculuğunu yapmaktan büyük onur duyduğunu ifade eden Günal, “Neredeyse her gün bir kadın cinayeti işlenen ve katillerin iyi halden serbest bırakıldığı ülkemizde geçmişimizin kadınlarının mücadeleleri çok önemli” diyerek kadınların atalarından gelen cesarete sahip çıkması gerektiğini vurguladı.