Amerikan Federal İletişim Komisyonu (FCC) bütün kullanıcıların internet üzerindeki tüm verilere, kaynak sağlayıcıların ve hükümetlerin kısıtlaması olmadan, özgürce ve eşit şartlarda ulaşabilmesini sağlayan ağ tarafsızlığı (net neutrality ya da internet neutrality) ilkesini güvence altına alan yasanın kaldırılmasını oylamaya hazırlanırken, dünyanın dört bir yanındaki aktivistler yarın (7 Aralık) tasarıyı 2 yıl sonra tekrar görüşecek olan FCC’yi protestoya hazırlanıyor. İnternetin, ABD merkezli küresel bir ağ olması nedeniyle Federal İletişim Komisyonu‘nun (FCC) 14 Aralık‘ta yapacağı oylamadan çıkacak sonuç tüm dünyayı ilgilendiriyor.
Web’in yaratıcısı Tim Berners Lee, söz konusu tasarının önemini”Ağ tarafsızlığını kaybetmek, bildiğimiz interneti kaybetmek” sözleriyle tarif ediyor.
Servis sağlayıcısı altyapı şirketlerinin tüm internet sitelerine eşit davranması anlamına gelen ağ tarafsızlığı, uzun tartışmadan sonra 2015 yılında FCC tarafından kabul edilerek güvence altına alınmıştı. Ancak 2’ye karşı 3 oyla kabul edilen oylamada karşıt oy kullanan üyelerden, telekom devi Verizon’ın eski yöneticisi Ajit Pai’nin, Donald Trump yönetimi tarafından FCC’nin başına atanmasının ardından ABD’de ağ tarafsızlığı tartışmaları yeniden alevlenmişti.
Ağ tarafsızlığı sona ererse?
Ajit Pai’in gündeme getirdiği öneri yasalaşırsa, internete tarafsız erişimi garanti altında tutan düzenlemeleri saf dışı bırakarak, internet servis sağlayıcılarının belli içeriklere erişimi daha fazla ücretlendirmelerine ya da engellemelerine olanak sağlayacak. Böylelikle, Comcast, AT&T veya Verizon gibi İSS’lere istedikleri içerikleri engelleme veya kayırma yetkisi tanınacak.
Örneğin, Verizon kendi video izleme sitesi olan Go90’a öncelik tanımak için Netflix veya Hulu gibi rakip uygulamaların erişim hızlarını düşürebilir ya da daha fazla ücret ödemelerini talep edebilir hale gelecek. Bu durum sonucunda, kullanıcılar öncelik tanınan belli siteleri tercih etmeye itilerek, sayılı endüstri devine haksız bir avantaj sağlanma riski doğacak.
(İlgilenenler, 2015’te kabul edilen yasaya buradan ulaşabilir.)
Kullandığınız telekomünikasyon şirketinin aramalarınızı manipüle edebildiğini düşünün. Rakip pizza şirketi tarafından para aldıkları için, aramaya çalıştığınız pizzacının şebekesini yavaşlatma hatta hattını kesme yetkisine sahip olmalarını bu duruma benzetebiliriz.
“Örnek teşkil edebilir”
ABD bazlı olmayan içerik üreticileri de internet servis sağlayıcılarının izin vermemesi durumunda Amerikalı kullanıcılara erişemeyecek. Sivil toplum örgütü Free Press’in sözcüsü Jennifer Yeh’e göre, ağ tarafsızlığının ABD’de ortadan kalkmasının diğer ülkelere en büyük etkisi “teşkil ettiği örnek” olacak: “Diğer ülkeler, bu durumun nasıl sonuçlanacağını izleyerek aynı şeyi yapmaya karar verebilirler. Bu da yabancı internet kullanıcıları için özgürlüklerinin kısıtlanması anlamına gelebilir.”
Nitekim Türkiye, ağ tarafsızlığı ilkesinin ihlaline yabancı değil. Mahkeme kararları ile gerçekleştirilen sansürlere ya da zaman zaman deneyimlediğimiz sosyal medyadaki belli sitelere erişimin yavaşlaması ya da olanaksız hale gelmesi gibi uygulamalara aşinayız. Bu uygulamaya “bandwith throttling” adı veriliyor. Yani belli bir siteye giden bant genişliğinin internet servis sağlayıcıları (İSS) tarafından daraltılarak siteye erişimin sınırlandırılması. Bu şekilde siteye erişim, bağlantı yokmuşçasına imkânsız hale getirilebiliyor. Türkiye’de siyasi amaçlarla sık sık yaşanan ağ tarafsızlığı ihlalleri, Amerikan Federal İletişim Komisyonu (FCC) tarafından yapılacak olan oylama kabul edildiği takdirde, ABD’de ticari kaygılarla yaşanır hale gelecek.
Eylem hazırlıkları
FCC’nin oylamasına günler kala aktivistler büyük eylemlere hazırlanıyor. İfade özgürlüğü savunucusu grup Fight For The Future’ın kampanya yöneticisi Evan Green, 7 Aralık’ta dev telekomünikasyon şirketi Verizon’ın ABD içerisindeki mağazalarında 200’e yakın eylem yapmayı planladıklarını belirtiyor. Bu eylemler için Green’in organizasyonuna, Electronic Frontier Foundation, Demand Progress, Free Press ve ağ tarafsızlığını korumak isteyen daha birçok sivil toplum örgütü de katılarak Battle For The Net kampanyası altında güçlerini birleştirmişler.
Aktivistler, 12 Temmuz 2017’de de internet üzerinden örgütlenerek “Eylem Günü” adı altında ağ tarafsızlığını korumak adına dünyanın görülmüş en büyük sanal protestolarından birine imza atmışlardı. Sadece bir gün içinde sayıları on milyonlara ulaşan protestocular, Amerikan Federal İletişim Komisyonu’nun sitesine 2 milyonu aşkın yorum bırakıp, 5 milyon civarında e-posta göndermişti. Amerika Birleşik Devletleri Kongresi’ni ise telefonla 124 bin arama gerçekleştirmişti. ABD merkezli onlarca teknoloji şirketi de eyleme destek vermişti.
We support #NetNeutrality protections. An open internet allows everyone to express themselves, innovate and compete. https://t.co/2RtuScwyUL
— Google (@Google) July 12, 2017
(Arama motoru Google ağ tarafsızlığı savunmasını desteklediklerini açıklıyor)
Be on #TeamInternet. Join the #NetNeutrality day of action here: https://t.co/Eq8SbdWgbo
— Change.org (@Change) July 12, 2017
(İmza kampanyası platformu Change.org, ağ tarafsızlığı savunmasına katılım davetinde bulunuyor)
Today people across the US are rallying together to save net neutrality. Net neutrality is the idea that the internet…
Mark Zuckerberg paylaştı: 12 Temmuz 2017 Çarşamba
(Sosyal paylaşım sitesi Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, internetin açık ve ücretsiz kalması gerektiğini söylüyor)
İnternet özgürlüğünü korumak için yapılabilecekler:
Ağ Tarafsızlığının korunması için (halihazırda milyonlarca imzası bulunan) dilekçeye imza verilebilir
Özgür ve tarafsız internet için mücadele eden Free Press fonuna bağış yapılabilir
Ajit Pai için düzenlenen istifa dilekçesi imzalanabilir
FCC’nin Ağ Tarafsızlığına karşın planını durdurmasını talep etmek için Amerika Birleşik Devletleri Kongresi ile iletişime geçilebilir
ABD’de yaşayanlar için: Bulunduğunuz yere en yakın eyleme katılınabilir
En önemlisi, tarafsız ve özgür bir internet isteyenlerin seslerini duyurmasına yardım edilebilir…