Genel

Bana ismini söyle(me)!

Yazan: HaberVs

Mustafa Kulelimkuleli@medyakronik.com Gençken çocuk sahibi olmak üzerine pek düşünülmese de, vakti geliyor, insan anne ya da baba olarak buluyor bir gün kendini. Evrimin doğal bir sonucu herhalde bu. Üreme isteği, soyu devam ettirme güdüsü, ya da sadece bir hayatı yönetme, bir eser vücuda getirme dileği… Nedeni ne olursa olsun bazılarının bir ya da birkaç (Başbakan’a […]

Mustafa Kuleli
mkuleli@medyakronik.com

Gençken çocuk sahibi olmak üzerine pek düşünülmese de, vakti geliyor, insan anne ya da baba olarak buluyor bir gün kendini. Evrimin doğal bir sonucu herhalde bu. Üreme isteği, soyu devam ettirme güdüsü, ya da sadece bir hayatı yönetme, bir eser vücuda getirme dileği… Nedeni ne olursa olsun bazılarının bir ya da birkaç (Başbakan’a sorarsanız tercihan üç) çocuğu oluyor işte nihayetinde. Ve çocuklar anne karnında gelişirken, dışarıdakileri de bir telaş, bir sıkıntı alıyor.

Çocuğa ne isim koymalı?

Aslında çok ciddi bir sorun bu. Çocuk ailenin midir, toplumun mudur, kimsenin değil midir; karar vermiş değiliz henüz. Dolayısıyla çocuğa verilecek isim konusunda da bir uzlaşı yok. Sözgelimi 1970’lerde çocuklara Deniz, Ulaş, Özgür, Devrim, Emek gibi siyasi isimler verilmesi yaygınken ve bu durum yadırganmazken, aynı eylem 80’lerin liberal değişimi sonrası “çocuğun yaşamına ipotek koyma” olarak değerlendirildi.

Aynı şekilde, anne-babanın içinde ukde kalmış ismi çocuğa verdiği de görülen bir durum. Gelgelelim, çocukların kendi ismine karar vermesi beklenemeyeceği için mevcut model dışında bir yol gelmiyor akla.

Bu sorunlu durumu aşmak için olacak, bir hal çaresi düşünmüş yurttaşlarımız. Müslümanların kutsal kitabı Kuran-ı Kerim’den rastgele bir sayfa açılıp, yine rasgele sallanan parmağın düştüğü yerdeki kelime ad olarak konmaya başlamış çocuklara. Tabii, bu yöntemin de bazı sıkıntıları var. Arapçanın pek bilinmediği ailelerde -Kuran’daki konu çeşitliliği de göz önüne alınmadığından olacak- yeni doğmuş yavrulara pek hoş bir anlamı olmayan isimler verilmiş kazayla. Farsçadan gelen bazı isimler de, yine anlamı bilinmeden konulmuş çocuklara.

Atla deve değil ya!

İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Türkçe Okutmanı Şehmus Okur bizler için sıralıyor bu gibi isimleri bir çırpıda: Mesela Betül keçi demek. İsmini sık duyduğumuz iki hayvan daha var: Burak ve Buğra. Yani at ve deve. Beyhan koyarak boşboğaz, Belma koyarak ahmak, Kezban koyarak yalancı, Yavuz koyarak saldırgan demiş de olabilirsiniz evladınıza. Kara kaşlı, kara gözlü yağız delikanlıların, “kızıl sakal” demek olan Barbaros ismini taşıması da bir başka vaka. Raf anlamına gelen Sergen, tuz anlamına gelen Melih, tuzlu anlamına gelen Melahat gibi daha uç örnekler bulmak da mümkün.

Eğer siz de çocuğunuza koyacak bir isim bulamadıysanız henüz, hemen bir “Çocuk isimleri sözlüğü” edinebilirsiniz. Piyasada bolca bulunan bu sözlükler sayesinde, hedefi on ikiden vurabilir, böylece evladınızın size içten içe kızmasını da engelleyebilirsiniz. Hem en az üç çocuk yapacaksa herkes, sayı arttıkça isim bulmak zorlaşabilir. Bizden söylemesi.

Yorum yazın