Sosyal medya Yaşam

Barbie bebeğe estetik müdahale

Yazan: Begüm Şenkara
kaynak:Flickr

Modern kadın vücudunu idealize eden Barbie bebekleri şişkin dudaklar, geniş kalça, dolgun göğüslerle yeniden yaratıyor. TikTok’ta bir fenomen haline gelen anonim tasarımcı RomeoL, HaberVs’nin sorularını yanıtladı.

Yaratıcısı Ruth Handler, kızından ilham alarak tasarladığı Barbie bebeği 1959’da piyasaya sürmüştü. O yıllardan günümüze popülaritesini kaybetmeyen Barbie, kusursuz fiziği ve güzelliği ile kız çocuklarının çoğu zaman “güzellik simgesi” gibi algıladığı bir idol oldu. Oyuncak olmanın ötesinde bir sorumluluk üstlenerek, dönemin güzellik anlayışını idealize eden bir imgeye dönüştü.

Her ne kadar siyah tenli ilk varyasyonu 1980’de piyasaya sürülmüş olsa da Barbie deyince akla uzun bacak, ince bel, sarı saç ve mavi göz gibi fiziksel özellikler geliyor.

Ama idealize işler dünyasında da işler değişmeye başladı. En azından TikTok’ta “MagicBarbie” hesabıyla milyonlarca takipçiye ulaşan bir tasarımının “estetik müdahalelerle” yeniden ürettiği Barbie’lerin gördüğü ilgi böyle söylüyor.

RomeoL takma adını kullanan Fransız asıllı tasarımcı, kapitalizmin mükemmel beden olarak dayattığı bu kadın imgesini, özellikle sosyal medyada önplana çıkan güzellik algısına göre güncelliyor.

HaberVs‘nin sorularını yanıtlayan RomeoL, amacının “kendimizi getirdiğimiz hali göstermek” olduğunu söylüyor. En büyük esin kaynağının Instagram olduğunu da ekliyor.

Mattel firması tarafından üretilen orijinal Barbie (solda) ve tasarımcı RomeoL’nin müdahalesiyle fiziği bütünüyle değişen “Barbie 2.0”.

RomeoL’un Barbie’lerinin diğer oyuncak bebeklerden farkıysa daha abartılı vücut ölçülerine ve yüz hatlarına sahip olmaları. Çoğu insan bu tasarıma bir bebeğin yassılaştırması anlamı taşıyan “Bimbo bebek” dese de RomeoL, yarattığı bebeklere “Barbie 2.0” ismiyle anmayı tercih ediyor; bu adın onları tanımlamanın en basit yolu olduğuna inanıyor.

“Çocukluğumda da oyuncaklarımı baştan yaratırdım”

RomeoL, TikTok’da şöhrete kavuşsa da yaptığı işe 10 yıl önce herhangi bir sosyal medya hesabına sahip olmadan başlıyor. Yazdığı çizgi romandaki ana karakteri çok benimseyen RomeoL, serüvenin, o karakteri çizmeye başladıktan sonra başladığını belirtiyor:

“Yarattığım karaktere o kadar çok bağlanmıştım ki onu çizmeden duramıyordum. Hatta onun için şarkılar bile yazdım. Derken karakteri heykel haline getirmek istedim. En sonunda oyuncakta karar kılıp bir Barbie aldım ve onu hayal ettiğim karaktere dönüştürmeye çalıştım.” Sahip olduğu her oyuncağın sadece ona özel olmasını arzulayan ve çocukluğunda da oyuncaklarını baştan yarattığını söyleyen RomeoL için bu sonuç kaçınılmaz olsa gerek.

TikTok’ta MagicBarbie_ hesabının videoları yüzbinlerce izlemeye ulaşıyor.

RomeoL, “MagicBarbie” isimli Tiktok hesabında Barbieler’in değişim sürecini kısa videolar şeklinde paylaşıyor.

“Bebeklerin değişim aşaması hiç de kısa değil. Bu sürecin uzunluğu hangi bebek olduğuna ve ne kadar dönüşüm geçireceğine göre değişiyor” diyor RomeoL.

İlk önce bebeği üzerindeki boyadan arındırıyor. Sonra Barbie’yi eliyle yeniden şekillendirip bobuyor. Tekniğini, deneyerek kendi kendine geliştirdiğinin altını çiziyor.

Tasarımcı, yeniden ürettiği Barbie’leri satıyor. Yüzlerce oyuncağı baştan yaratmasına rağmen sadece, en güzel olduğunu düşündüğü bebeği sakladığını söylüyor: “Yaptığım ilk bebek Johnny Depp’in canlandırdığı Edward Scissorhands karakteriydi. O karakterin oyuncuğuna hep sahip olmak istedim. Bu yüzden sadece onu saklıyorum.”

Neden Barbie ?

Günümüzün diğer popüler oyuncak bebekleri Bratz ve Monster High marka bebekler. RomeoL neden Barbie’yi tercih ettiğini ise “sadece Barbie kalıplarının güzellik standartı olarak görülmesine” bağlıyor:

Barbie 2.0

Barbie (solda) ve Barbie 2.0

“Barbie dönemin güzellik standardı için ölçü alabileceğiniz bir bebek, diğer bebekler öyle değil. Benim yarattığım Barbie günümüzün güzellik standartlarını yansıtıyor. Bir dönemin güzellik algısını oluşturan bebeği günümüzün güzellik anlayışına göre dönüştürüyorum.”

Tasarımcı, yarattığı bebeklerde, günümüz güzellik algısının ne kadar aşırıya kaçtığını eğlenceli bir yolla anlatmak istediğini vurguluyor.

“Bu algının yaratıcısı değilim, kurbanlarından biriyim”

“MagicBarbie” hesabının seveni olduğu kadar eleştireni de çok. RomeoL tarafından baştan yaratılan Barbieler’in güzellik algısını yanlış yönlendirdiği hakkında yorumlar mevcut.

Eleştirilere “Yaptığım tek şey kimseyi yargılamadan güzellik için kendimizi getirdiğimiz hali göstermek. Bu algının yaratıcısı değilim. Bu güzellik algısının kurbanlarından biriyim” sözleriyle cevap veriyor.

Güzelliğin göreceli bir kavram olduğunu belirten RomeoL, yanıt bulunması gereken sorunun “Güzellik ne demek ve güzellik algısı nasıl bu kadar hızlı değişiyor?” olduğunu söylüyor. RomeoL, yarattığı bebeklerin en büyük ilham kaynağının Instagram olduğunu belirtiyor. Ona göre, güncel güzellik eğilimlerinin en görünür olduğu mecra Instagram.

Uzman yorumu: “Ulaşmak istenen ideal, aslında bir illüzyon”

HaberVs‘nin görüşüne başvurduğu İstanbul Aydın Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Engin Eker‘e göre RomeoL’nin yeniden tasarladığı Barbie’ler “Bu bebekler, eğlence olanakları konmuş bir hapishaneyi anımsatıyor. Eğleniyorsun ama hapishanedesin.”

Psikolog Dr. Engin Eker

Barbie bebeklerin her daim özenli ve güzel olmasını çocukları “ideal form” olarak kodlayabileceğini belirten Eker, estetik operasyonların da ideale ulaşma arzusundan kaynaklandığını söylüyor. Eker, yukarıda başvurduğu “hapishane” benzetmesini şöyle açıklıyor:

“Estetik operasyonlarda da kişi ideale ulaşacağını düşünür ve bunu diğerinin bakışındaki onaya sunar. İdeal bir görünüşe ulaşmak için onca çaba ve acı çeken insanlar söz konusu olunca onlar için acı verici duyguları tekrar tekrar düşünmek gerekir. Ahlaki bir yerden konuyu okumak değil amacım. Gördüğümüzden ve aklımıza gelenlerden çok daha farklı acılar söz konusu olabilir. O ideal ki, kendisi bir illüzyondur aslında, eğer kişiler onun peşine bu şekilde düşebiliyorlarsa diğer yaşam ve varoluş seçenekleri ile ilgili hepimizin etraflıca düşünmesi gerekli bence.”

“RomeoL’un ürettiği Barbie’ler adeta estetik operasyondan geçiyor. Barbie bebeklerin de bu eğilimin içine sokulması içine eğlence olanakları konmuş bir hapishaneyi akla getiriyor. İdeale ulaşma serabında ‘daha çok para verir ve acı çekersen bir adım daha öne çıkabilirsin’ mesajı var gibi.”

Erkeğin arzusuna dayanan kadın imajı

Barbie’nin kız çocukları için “oyun içinde” özdeşim nesnesi olarak görüldüğünü belirten Eker”e göre bu bebeklerin popüler kültür öğesi olmasının en önemli sebebi, kökeninde erkeğin arzusuna dayanan bir kadın imajı olması:

Jayla, Kara, Trichelle and Chandra isimlerini taşıyan ilk melez Barbie seti “The So In Style” 2009’da piyasaya sürüldü (Fotoğraf: Krista Wardrobe Stylist: Lin)

“Diyetler, ağır fitness uygulamaları, son model telefonlar, en teknolojik aletler, en havalı arabalar hatta en güzel, en sarışın kadına ya da en ‘cool’ erkeğe sahip olmak da bu ideale ulaşma illüzyonuna hizmet eder. Bu açıdan Barbie bebekler de kız çocuklarına kim olacaklarını ve erkek çocuklarına kime sahip olacaklarını söylüyor olabilir mi?”

“Barbie olmasaydı da kapitalizm başka ideal formlar bulmakta zorlanmayacaktı”

Eker, Barbie’nin temsil ettiği kusursuz güzelliğin bir tamlığa ya da mutlaklığa gönderme yaptığını belirtiyor. “Bu nedenle Barbie bebekler olmasaydı da kapitalist sistem başka ideal formlar bulmakta zorlanmayacaktı.”

Doktor psikolog, Barbie bebeklerin yarattığı algıyı İngiliz film teorisyeni Laura Mulvey’in ‘eril bakış ’ kavramı üzerinden ele alabileceğimizi söylüyor:

“Eril bakışın eril bir fantezisindeki kadın tiplemesi, güzel, sorun çıkarmayan, düzene uyumlu ve mutlaka çocuk yapan, eve ait olandır. Bu açıdan başrolünde Nicole Kidman’ın oynadığı ve Frank Oz’un yönettiği Stepford Kadınları filmi iyi bir örnek olabilir. Kadınların hepsinin birbirine benzediği, ev iş yapmaktan ve kocalarını mutlu etmekten başka hazları olmadığı bir evrende geçen filmde, eril bakış ve fantezinin izlerini sürmemek olanaksızdır. Bu kadınlar, Barbie bebeklerin yetişkin halleri olabilirler. Güzelliğin ölçülebilir ve belirlenebilir olduğu bir dünyayı eril hegomanya kurmaktadır. Kız çocuklarının böyle bir ideale maruz kalmaları gelecek için umut vaat etmiyor. Tabii kapitalist sistem için bulunmaz nimettir o ayrı.

 

 

Yorum yazın