Gündem İnsan hakları

Beyazıt Meydanı’nda ‘öfkeli’ Yelda

Yazan: Asena Tunca

Molla rejimini protesto için her hafta Beyazıt Meydanı’na toplanan İranlılar, bu kez Yelda Gecesi vesilesiyle bir araya geldi. Normalde çoşkuyla kutladıkları bu günde, ülkelerindeki hak ihlalleri ve idamlar nedeniyle buruk ve öfkeliydiler.

İran’da ‘örtünme kurallarına uymadığı’ gerekçesiyle ahlak polisi tarafından gözaltına alınan Mahsa Amini‘nin gözaltında yaşamını yitirmesinin ardından başlattıkları protestoları aylardır sürdüren Türkiye’deki İranlılar, Yelda Gecesi için İstanbul Beyazıt Meydanı’nda bir araya geldi.

Fotoğraf: Asena Tunca

Her hafta Beyazıt Meydanı’nda toplanarak ülkelerindeki protestolara destek veren İranlılar, yılın en uzun gecesi olarak kutlanan ve kış mevsiminin başlangıcı olarak kabul edilen Yelda Gecesi için yaptıkları eylemde, molla rejimi tarafından katledilenleri ve Mahsa Amini’yi andı.

“İran’da İslam Cumhuriyeti istemiyoruz”, “Diktatör yargılanacaksın, hazır ol”, “Kadın, yaşam özgürlük”, “İran için rejim değişikliği istiyoruz” sloganları atan İran vatandaşları, Mahsa Amini’nin fotoğrafının olduğu ve idama hayır yazan dövizler taşıdı. “Her karanlığın sonu aydınlığa çıkar” inancıyla ve her yıl bu yıla kadar coşkuyla kutladıkları Yelda Gecesi’nde bu kez, İran için özgürlük talebini yineledi ve idamların son bulması istedi.

HaberVs’ye konuşan İranlı aktivist Feride, “Yelda’nın rengi kızıldır. Yelda Gecesi İran’ı kırmızıya boyarız. Ancak, bu sene İran’ı kızıl yapan şey özgürlük için mücadele edenlerimizin kanı. Mollalar İran’ın üzerinde kara bir bulut gibi” dedi.

“Her karanlığın sonu şafaktır”

Fotoğraf: Asena Tunca

Feride, Yelda Gecesi’nin ülkeleri için ne anlama geldiğini ise şu ifadelerle özetliyor: “Yelda Gecesi İranlılar için derin bir anlam taşıyor. Biz Yelda’nın bize bir mesaj taşıdığına inanıyoruz. Bu, ‘her karanlığın sonu şafaktır’ mesajı. ‘Gece ne kadar uzun olursa olsun gün doğacak’ diyor Yelda. Özellikle bu yıl Yelda’nın mesajı daha büyük bir anlam taşıyor. En sevdiklerimizi toprağa verdiğimiz bu sene inanıyoruz ki aydınlık bizim olacak.”

Ailesi İran’da olan protestoculardan Hüda ise, “Bu yıla kadar Yelda Geceleri düğün gibi kutlanırdı. Bütün ülkeyi kırmızı meyvelerle donatırdık. Aile fertleriyle buluşurduk. Yelda, taşıdığı anlam gereği bize umut veriyordu. Güzel yemekler hazırlayıp sevdiğimiz insanlarla buluşup anılarımızı paylaşırdık. Bütün evlerin yüzü gülerdi” ifadelerini kullandı.

İran’da hayatını kaybeden direnişçilerin isimlerinin yazılı olduğu kağıttan gemiler (Fotoğraf: Asena Tunca)

Sesler buruk

Hüda, ailesinin bu yılki durumunu şöyle anlatıyor: “Dört yılı aşkın süredir İstanbul’dayım. Bu yıl ne benim ne de ailemin yüzü gülüyor. Onlar orada tehditlerle ve sevdikleri insanların tutuklandığı haberleriyle dolu bir yıl geçirdiler. Ben ise burada ülkeme yaşatılanlar için acı ve öfke içindeyim. Bu yıl ne İstanbul’da ne İran’da sadece yasımızı paylaşıyoruz. İranlılar için acı ve öfkeden başka bir şey yok. Ailem de herhangi bir hazırlık yapmamış. Konuşabildiğimiz her an buruk bir sesten başka bir şey duymuyorum. Mollalar İran’ı karanlığa hapsetti.”

 

 

Yorum yazın