Genel

Danıştay davasında beklenen oldu

Yazan: HaberVs

Yargıtay’ın, Ergenekon davasıyla birleştirmesine zorunluluk bulunğuna vurgu yaparak bozduğu, kanlı Danıştay baskını davası Ergenekon davasıyla birleştirildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, baskının tetitikçisi Alparslan Arslan duruşma salonunda olay çıkararak, “Türbanı yargılayamazsınız. Türbana dokunanı keserim” diye tehditler savurdu. Daha sonra birbirine giren sanıklar olayların ardından, jandarma tarafından mahkeme salonundan dışarı çıkarıldı. Arslan’a akıl sağlığı […]

Yargıtay’ın, Ergenekon davasıyla birleştirmesine zorunluluk bulunğuna vurgu yaparak bozduğu, kanlı Danıştay baskını davası Ergenekon davasıyla birleştirildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, baskının tetitikçisi Alparslan Arslan duruşma salonunda olay çıkararak, “Türbanı yargılayamazsınız. Türbana dokunanı keserim” diye tehditler savurdu. Daha sonra birbirine giren sanıklar olayların ardından, jandarma tarafından mahkeme salonundan dışarı çıkarıldı.

Arslan’a akıl sağlığı kontrolü talebi

Yargıtay 9. Ceza Dairesinin, “Ergenekon davasıyla birleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu” gerekçesiyle bozma kararı verdiği Danıştay üyelerine saldırı davasının ikinci duruşması Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde yapıldı. Duruşmaya Arslan’ın yanı sıra Erhan Timuroğlu, Süleyman Esen, Osman Yıldırım, İsmail Sağır ve Tekin İrşi ile sanık avukatları ve müdahil avukatları katıldı. Davanın bugünkü (20 Nisan 2009) duruşmasında, sanık Arslan’ın avukatı Hüseyin Kubilay Üstüner, mahkemenin daha önceki kararında direnmesini talep ederek, ayrıca müvekkilinin akıl ve ruh sağlığı konusunda hastaneye sevkini istedi. Diğer tutuklu sanıkların avukatları da daha önceki beyanlarını tekrarlayarak, müvekkillerinin tahliyelerine karar verilmesini talep etti. Sanıklardan Süleyman Esen, söz alarak, ”Mahkemeden, yapılan yanlışlığa bir son vermesini istiyorum. Adalete sığınıyorum, adalet istiyorum. Tahliyeme ve beraatıma karar verilsin” dedi.

Savcı birleştirme istedi

Cumhuriyet Savcısı Kubilay Taştan, celse arasında verdiği yazılı mütalaadaki gerekçeler doğrultusunda, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma ilamına uyulması ile ”Ergenekon” davasını gören İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinden birleştirme yönündeki muvafakatlarının sorulmasını istedi. Taştan, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti. Mahkeme Heyetinin yaptığı başbaşa değerlendirmenin ardından, Mahkeme Başkanı Hasan Şatır, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 9. Ceza Dairesinin bozma kararına uyulmasına karar verildiğini kaydetti. Hasan Şatır, dosya kapsamı, delil durumu, bozma ilamındaki gerekçeye göre, yapılan değerlendirmede; İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, ”Ergenekon” davasında, bir terör örgütü olduğu ve bunların ülke çapında eylem ve faaliyetlerde bulunduğunun ileri sürüldüğünü belirtti.

Ergenekon’la birleştirildi

Bahse konu örgütün ana çatısı ve örgüt yapısının tarif edilerek nitelendirildiğini, ayrıca örgüt eylemlerinin de dava konusu edildiğini ifade eden Şatır, ”Mevcut duruma göre, mahkememiz dosyasındaki Danıştay ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması olayının, İstanbul’daki yargılamaya konu örgütün yaptığı eylemlerden biri olarak iddia edildiği, bu haliyle mahkememizde görülen ve örgütün yaptığı eylemlerden bir tanesi olarak nitelenen eylemin yargılamasının da örgütün genel tanım ve tarifinin yapıldığı ve diğer eylemlerinin yargılandığı dosyada birleştirilerek, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/209 esas sayılı (Ergenekon davası) dosyasında yapılması, delillerin birlikte değerlendirilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından, dosyanın, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde birleştirilmesi konusunda muvafakat istenilmesine karar verildi” dedi. Sanık Alparslan Arslan’ın, akıl ve ruh sağlığı yönünden rapor aldırılması talebinin reddine karar veren mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamını oy çokluğuyla kararlaştırarak, duruşmayı erteledi. Üyelerden Hakim Kadir Kayan, ”Bozma kararı sonrasında ortaya çıkan yeni süreçte, sanık Süleyman Esen ile ilgili ortaya çıkan durumun, tutuklu kalması halinde sanığın mağduriyetine neden olabileceği gerekçesiyle” Esen hakkında verilen tutukluluğun devamı kararına muhalefet şerhi düştü.

Arslan olay çıkardı

Baskının tetitikçisi Alparslan Arslan karar açıklanmadan önce duruşma salonunda olay çıkararak, “Türbanı yargılayamazsınız. Türbana dokunanı keserim” diye tehditler savurdu. Mahkemenin kararını açıkladığı sırada, sanık Erhan Timuroğlu, Osman Yıldırım’ın üzerine yürümek istedi ve ”Bu şerefsiz itirafçının söyledikleri yalan” dedi. Sanık İsmail Sağır da Yıldırım’a yönelik benzer sözler söyledi. Bunun üzerine Osman Yıldırım da Erhan Timuroğlu ve diğer sanıklara yönelik küfürlü sözler sarf ederek, ”Size kaç para verdiler” diye konuştu. Birbirine giren sanıklar olayların ardından, jandarma tarafından mahkeme salonundan dışarı çıkarıldı.

Küçük’ten, birleştirme kararına itiraz

”Ergenekon” davası sanığı emekli Tuğgeneral Veli Küçük, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesine sunduğu dilekçede, Danıştay 2. Dairesi üyelerine ve Cumhuriyet gazetesine yönelik saldırılarla ilgili davada, Yargıtay 9. Ceza Dairesinin verdiği bozma kararına uyulmamasını talep etti Küçük, avukatı Zeynep Küçük aracılığıyla sunduğu dilekçede, Yargıtay kararının, ortaya çıkan yeni delil ve olaylar dikkate alınarak değerlendirilmesi ve bozma kararına uyulmaması gerektiğini kaydetti. ”Her iki dava arasında irtibat kurulmasını teminen var edilen tek gerekçenin, Osman Yıldırım’ın gerek tanık ve gerekse gizli tanık olarak alınan beyanları olduğunu” belirten Veli Küçük, ”Yıldırım’ın ifadelerinin yalan olduğu İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yapılan yargılama esnasında kanıtlanmıştır” dedi.
Dilekçede, ”Yıldırım’ın, menfaati söz konusu olduğunda her türlü yalanı söyleyebilecek ve her türlü iş birliğine açık, her türlü illegal ilişkinin rahatlıkla kurulabilecek bir kişi olduğu” ileri sürüldü. Yıldırım’ın, Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada hüküm giymesinin ardından, ”Ergenekon” soruşturmasını yürüten savcılarca cezaevinde ziyaret edildiği iddia edildi. Osman Yıldırım’ın bu görüşmede, bir takım iddialarda bulunduğu ifade edilen dilekçede, ”Osman Yıldırım’ın, Ataşehir’de gerçekleştirildiğini iddia ettiği toplantının olmadığının, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki yargılama sırasında dosyaya getirtilen ilgili kişilerin cep telefonu baz istasyon kayıtları ile ispatlandığı” kaydedildi. Dilekçede, ”Dosyada, her iki dava arasında irtibat bulunduğu yönünde Osman Yıldırım’ın bu beyanları haricinde hiçbir bilgi, kanıt, beyan bulunmamaktadır” denildi.

Yorum yazın