Genel

Dink suikastında yeni itiraflar

Yazan: HaberVs

Ahmet Şıkahmets@medyakronik.com Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle tutuksuz yargılanan iki jandarma görevlisi dün Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada önceki ifadelerini yalanlayan itiraflarda bulundu. Suikasttan sonra açılan idari soruşturmada müfettişlere verdikleri ifadelerde Dink’in öldürüleceğinden haberleri olmadığını savunan sanıklar bu kez de, Dink’in öldürüleceği bilgisini üstlerine aktardıklarını ancak konuyla […]

Ahmet Şık
ahmets@medyakronik.com

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesinde ihmalleri bulunduğu gerekçesiyle tutuksuz yargılanan iki jandarma görevlisi dün Trabzon 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşmada önceki ifadelerini yalanlayan itiraflarda bulundu. Suikasttan sonra açılan idari soruşturmada müfettişlere verdikleri ifadelerde Dink’in öldürüleceğinden haberleri olmadığını savunan sanıklar bu kez de, Dink’in öldürüleceği bilgisini üstlerine aktardıklarını ancak konuyla ilgili işlem yapılmadığını söyledi. Suikasttan sonra açılan adli soruşturmada gözaltına alının cinayetin azmettircisi Yasin Hayal’in eniştesi Coşkun İğci, İstanbul emniyetinde verdiği ifadesinde jandarma için muhbirlik yaptığını belirterek, “Cinayetin işleneceğini çok önceden jandarmaya bildirdiğini” anlatmıştı. Benzer bilgilerin polisçe de biliniyor olmasının ortaya çıkmasından sonra idari soruşturma açılmıştı. Ancak hem sanık askerler hem de üstleri müfettişlere, “Haberimiz yoktu” şeklinde ifade vermeleri üzerine hem polisler hem de askerler hakkında ‘takipsizlik’ kararları verilmişti. Ancak Jandarma Astsubay Okan Şimşek ve Jandarma Uzman Çavuş Veysel Şahin hakkında ‘ihmal’ davası açılmıştı. Cinayetten sonra, sanık olarak yargılanan iki jandarma görevlisinden Okan Şimşek’in tayini İstanbul’a, Veysal Şahin’in tayini ise Adana’ya çıkmıştı. İlk duruşmaya katılmayan iki sanık dün Trabzon’da yapılan duruşmada ise önceki ifadelerini yalanladı.

Suikast krokisini biliyorduk”
Verilen istihbaratı değerlendirmedikleri iddiasıyla “görevi ihmal ve kötüye kullanma” suçundan, 6 aydan 2 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan sanıklardan Okan Şimşek, İğci’nin kendilerine, Dink’in öldürüleceği istihbaratını 2006 Temmuzunda verdiğini belirterek, “2006 yılı temmuz ayı içerisinde, personelim Veysal Şahin ile birlikte şehir merkezindeyken, Veysel’i, Coşkun İğci isimli biri aradı ve görüşmek istediğini söyledi. İğci ile görüşmemizde, bize, akrabası olan Hayal’in, Agos gazetesinin sahibi olduğunu söylediği, Ermeni asıllı bir gazeteciyi öldüreceğine yönelik bilgiler vererek , Dink’in internetten çıkarılmış fotoğraflarını Yasin Hayal’in kendisine gösterdiğini, Hayal’in 3-4 kişilik arkadaş grubunun olduğunu, fakat Hayal haricindekileri tanımadığını, Hayal’in İstanbul’a gittiğini, Agos gazetesi ile Dink’in evi arasındaki güzergâhın krokisini çıkardığını, hatta kendisine, el yapımı silah alınması için 500 YTL para verdiğini bize anlattı.” dedi.

Komutanlar biliyordu”
Hayal’in eniştesi İğci’den aldıkları istihbaratı önce İstihbarat Şube Müdürü Yüzbaşı Metin Yıldız’a ilettiklerini belirten Şimşek, “Konuyu hemen telefonla randevulaştığımız şube müdürümüz Metin Yıldız’a anlattık. Şube müdürü de bize, Hayal’in, 2004’te McDonald’s’ı bombalaması eyleminden dolayı, istihbarat şube müdürlüğü emrinde görevli jandarma astsubay Hüseyin Yılmaz tarafından daha önceden takip edildiğini söyleyerek, konuyu Hüseyin Yılmaz’a iletmemizi söyledi. Ona anlattım. Daha sonra Jandarma Komutanı Jandarma Albay Ali Öz, İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız, Asayiş Şube Müdürü Ali Oğuz Çağlar, Jandarma Yüzbaşı Hüsamettin Polat, Jandarma Başçavuş Hüseyin Yılmaz, Jandarma Başçavuş Gökhan Aslan ve ben yapılan bir toplantıda hazır bulunduk. İstihbarat Şube Müdürü Yıldız, Hayal’in İstanbul’da Ermeni asıllı bir gazeteciyi öldürme planı içersinde olduğunu söyledi. Albay Ali Öz de konuyu daha sonra özel olarak konuşacaklarını söyledi.
Toplantıdan sonra Veysel, Hüseyin Yıldız ve Hacı Ömer Ünalır’la birlikte internetten AGOS ve Dink hakkında bilgiler derlediklerini belirten Şimşek, “İğci’den aldıklarımızla birleştirerek bilgi notu haline getirdik. Uzman Çavuş Ünalır bir gün yanıma geldi ve konuyla ilgili hiçbir işlem yapılmadığını söyledi. Yüzbaşı Metin Yıldız’ın yanına giderek bilgileri tekrar anlattım. Bana, ‘Sonra ben emir veririm’ demekle yetindi. Çok sinirlendim ve çıktım. Bir emir verilmediğinden dolayı çalışma yapmadık” dedi.

Komutan emriyle sahte evrak
19 Ocak 2007’de Hrant Dink’in öldürüldüğünü, bir operasyon sonrasında dinlenmek için gittikleri balıkçı barınağında, televizyondan öğrendiklerini belirten Şimşek, “Hemen şube müdürüm Metin Yıldız’ı arayarak, kendisine haberleri izlemesini söyledim. Aynı şekilde jandarma başçavuş Hüseyin Yılmaz’ı da aradım. Yılmaz bana ‘Abi ne olacak?’ diye sordu. Ben de ‘Bilmiyorum?’ dedim” şeklinde konuştu. Cinayet sonrasında Metin Yıldız’ın, derledikleri bilgilerin akıbetini yeniden sorduğunu belirten Şimşek, “Jandarma Başçavuş Gazi Güren’ i çağırarak haber kayıt ve bildirim formu çekmesini istedi. Bu form, Jandarma Genel Komutanlığı ve Alay Komutanlığı’na gönderilmiş. Bildiğim kadarıyla 20 Ocak 2007 günü saat 21.30’da çekilmiş. İğci’yle konuşmamız istendi. Coşkun’la buluştuk. Kimseyle konuşmamasını söyledik. Sinirlenerek, ‘Size bilgi verdim, siz değerlendiremediniz’ dedi” diye konuştu.

Baskı altında ifade
Müfettişlere verdikleri ifadeyle ilgili de şimşek, “Baskı altında ifade verdim. Üstlerim öyle olmasını istedi. Suç olduğunu bile bile o şekilde ifade verdim. Mülkiye müfettişleri ve jandarma müfettişlerine vermiş olduğumuz ifadeler, bizim kendi hür irademize dayalı olarak vermiş olduğumuz ifadeler değildir. Ben bu nedenden dolayı, mahkemenizin yazmış olduğu talimat bugüne kadar elime ulaşmadığı halde, mahkemeniz huzuruna tüm samimiyetimle bu doğruları beyanda bulunmak üzere geldim. Benim yaptığım suç olduğu kadar bu emri veren de suçludur. Artık başka bir yerde görevli olduğum için doğruları söylüyorum” dedi. İstihbari bilgileri üst makamlara ilettikleri halde, herhangi bir işlem yapılmadığını belirten sanık Şimşek, “Ben istihbarat elemanı olarak bilgi toplarım. Amirim şube müdürü Metin Yıldız’ı bilgilendiririm. Konu daha sonra kendisi tarafından değerlendirmeye alınır. Ve bu noktadan sonra, çalışılması konusunda verilen emir ve talimatlar doğrultusunda çalışma yaparız. Bu konudaki istihbaratımızı yazılı bir metne dökmedik. Bilgileri şifahen verdik. Bunun nedeni ise, konuyu, Yasin Hayal’in istihbaratını yapan jandarma başçavuş Hüseyin Yılmaz’a devretmiş olmamızdır” dedi. Sanık Jandarma Uzman Çavuş Veysal Şahin de, Coşkun İğci ile 2004’te tanıştığını, arkadaş olarak ara ara görüştüğünü, İğci’nin istihbarat elemanı “olmadığını” belirterek, olayın, Şimşek’in anlattığı şekilde gerçekleştiğini, Şimşek’in ifadesine aynen katıldığını söyledi. Bu itiraflar üzerine mahkeme heyeti ifadelerde adı geçen eski Jandarma Komutanı Albay Ali Öz, Binbaşı Ali Oğuz Çağlar, Yüzbaşı Metin Yıldız, Yüzbaşı Hüsamettin Polat, Jandarma başçavuşlar Hüseyin Yılmaz, Gazi Gören, Gökhan Aslan ile Jandarma Uzman Çavuş Hacı Ömer Ünalır, Önder Aras ve Uğur Erdoğan’ın adreslerinin alınarak mahkemeye davetiye çıkarılmasına karar verdi. Dink ailesinin avukatı Engin Cinmen, “Katili Jandarma Komutanlığı yetkilileri biliyordu. Kurumun olayı örtbas etmek için neler yaptığı ortaya çıktı” dedi.

Agos’a tehdide 3 yıl hapis
Bu arada elektronik postayla Agos gazetesine yönelik tehdit ve hakarette bulunduğu iddiasıyla yargılanan sanık Zafer Filiz, 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şişli 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Filiz’e “tehdit”ten 2 , “hakaret” suçundan da 1 yıl ceza verildi.

CHP Dink Komisyonu’ndan çekildi
Çalışmalarını sürpriz biçimde erken noktalayan Meclis İnsan Hakları Hrant Dink Alt Komisyonu’nda, CHP İstanbul milletvekili Çetin Soysal istifa etti. Soysal, “Bir daha böyle ölümler yaşamamak için kurulan bu komisyon sorguladığı derin karanlığın gölgesinde kalmıştır” dedi. Soysal, komisyonun, milletvekillerinden gizli ve saklı işler yaptığına dikkat çekti ve “Bir türlü dinlenen kişilerin tutanakları elimize verilmedi. Milletvekilinden saklayarak karanlık sorgulanabilir mi” eleştirisinde bulundu. CHP’li Ahmet Ersin, ‘yargılama sürecinin olumsuz etkilenmemesi’ gerekçesiyle çalışmalara son verilmesinin doğru olmadığını söyledi.

Yorum yazın