Genel

“Yabancılar ya gidecek ya ölecek”

Yazan: HaberVs

Eren Aytuğerenaytug@gmail.com Geçen hafta Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Johannesburg’da siyah ve “colored”ların (renkli) yaşadığı Alexandra’da başlayıp ülkenin kuzey kentlerine yayılan şiddet eylemlerinde ölenlerin sayısı 24’e ulaştı. Eylemlerin hedefinde çoğu Zimbabveli ve Mozambikli göçmenler var. Yerel ve uluslararası haber ajanslarının “zenofobik” (yabancı düşmanı) olarak değerlendirdiği bu saldırılar, Güney Afrika Hükümeti tarafından henüz tanımlanmış değil. Hükümet olayların […]

Eren Aytuğ
erenaytug@gmail.com

Geçen hafta Güney Afrika Cumhuriyeti’nin başkenti Johannesburg’da siyah ve “colored”ların (renkli) yaşadığı Alexandra’da başlayıp ülkenin kuzey kentlerine yayılan şiddet eylemlerinde ölenlerin sayısı 24’e ulaştı. Eylemlerin hedefinde çoğu Zimbabveli ve Mozambikli göçmenler var. Yerel ve uluslararası haber ajanslarının “zenofobik” (yabancı düşmanı) olarak değerlendirdiği bu saldırılar, Güney Afrika Hükümeti tarafından henüz tanımlanmış değil. Hükümet olayların başlangıcından beri her şeyin kontrol altında olduğunu söylese de 10 gündür şiddetini artırarak süren saldırıların ülkenin batısına doğru yayılmasından endişe ediliyor.

11 Mayıs gecesi Alexandra’da başlayan olaylar, bir önceki gün Alexandra Sakinleri Derneği’nin bölgede yaşanan suçlar üzerine yaptığı bir toplantıda, katılımcıların, evlerini, işlerini ve kadınlarını ellerinden almakla suçladıkları göçmenleri bölgeden çıkarmaya karar vermesiyle başladı.

İlk gün göçmenlerin evlerine saldırılarla başlayan olaylar iki kişinin ölümüyle sonuçlandı. Polisin müdahale etmekte yetersiz kaldığı saldırılar sonraki günlerde şiddetini artırarak sürünce can güvenliklerinden endişe eden göçmenlerin çoğu karakollara ve kiliselere sığınmaya başladı. 10 gündür ülkenin kuzeyinde yayılan şiddet olaylarında karakol ve kiliselere sığınan göçmenlerin sayısının 6000’i aştığı belirtiliyor.

Tutu’nun tepkisi

Nobel Barış Ödül sahibi Başpiskopos Desmond Tutu, zenefobik saldırıların sekizinci gününde, “Biz böyle davranmayız. Bunlar bizim kardeşlerimiz. Lütfen durun. Apartheid’la savaşırken Afrikalılar bizi destekledi. Teşekkürümüz çocuklarını öldürmek olamaz. Şiddet eylemleriyle mücadelemize itibar kaybettiremeyiz,” çağrısı yaptı.

Apartheid rejiminin sona ermesinden 14 yıl sonra Güney Afrika’daki temel sorun olan işsizlik ve gelir eşitsizliği, yoksulların yaşadığı “township”lerde oluşan öfkeyi göçmenlere yöneltmiş durumda. Sınırdan geçip herhangi bir “township”e yerleşen göçmenler, düşük ücretlerle çalışmaya razı olup ülkedeki yetersiz iş olanaklarını iyice azalmasına neden olmakla suçlanıyor.

Uzun süredir alarm veren bu yabancı düşmanlığının arkasında, gittikçe artan gıda fiyatları ve işsizliğin yanı sıra hükümetin göçmenlere ilişkin sağlıklı bir politikası olmamasının yattığı görüşü kamuoyunda ağır basıyor. Ülkede Zimbabwe, Mozambik, Somali ve pek çok Kuzey Afrika ülkesinden gelen beş milyon göçmen bulunuyor. Bunların 3 milyonu Devlet Başkanları Mugabe’nin ülkedeki baskıcı rejimi ve enflasyonun hızlı artışı sonucu göçe zorlanan Zimbabveliler.

Güney Afrika’nın önde gelen politika uzmanı Moeletsi Mbeki, dün gece katıldığı televizyon programında, “Hükümetin ciddi bir göçmen politikası yok ve eğer sınırlarımızı kontrol altına almazsak bu olayları polis ve askeri güçlerle halledemeyiz” değerlendirmesinde bulundu. Hükümetin göçmenlerle ilgili geçerli bir politika oluşturamaması muhalefet, ekonomi çevreleri ve akademisyenler tarafından da sürekli eleştiriliyor.

Devlet Başkanı suçlanıyor

Polisin olayları önlemede yetersiz kalmasının yanı sıra Güney Afrika Devlet Başkanı Thoba Mbeki’nin olayların ilk üç günü boyunca hiçbir açıklama yapmaması ve henüz saldırların yaşandığı township’lere gitmemiş olması da bir başka eleştiri konusu.

Hükümet adına eleştirilere yanıt veren ANC (Afrika Ulusal Kongresi) Genel Sekreteri Gwede Manteshe, “Polis güçleri olanca gücüyle olayların başladığı ilk günden itibaren saldırıları engellemeye çalışıyor ve ANC yetkilileri bölgede olayların sona ermesi için uğraşıyor” diye konuştu. Göçmen sorununa da değinen Manteshe sorunları Zimbabwe ile birlikte çözmek gerektiğini, Zimbabwe’de yoksulluk sürdüğü sürece sınırlarda alınacak önlemlerin yetersiz kalacağını söyledi.

“Yabancılar ya gidecek ya ölecek!” nidalarıyla başlayan saldırıların ülke ekonomisine ciddi bir darbe vuracağından ve yabancı yatırımcıların ülkeden gitmesinden korkuluyor. Güney Afrika’nın en çok turist alan şehri Cape Town, Lwandle’de yaşayan ve orada bir dükkân işleten Somalili göçmen Ali Hassan’ın, “Cumartesi sabahı dükkânlarımıza geldiğimizde kapının dışına bırakılmış tehdit mektuplarıyla karşılaştık” sözleri, ülkenin genelinde olayların yayılmasından duyulan endişeyi doğrular bir nitelik taşıyor.

Yorum yazın