Kültür Mirası

1600 yıl sonra düğün salonu

Yazan: İşvecan Nur Özen

İstanbul'un en eski ve en iyi korunabilmiş eserinlerden Sultan Sarnıcı, inşasından 1600 yıl sonra düğün, iftar yemeği, defile gibi etkinliklerin mekânı olmak üzere hizmete girdi.

Çarşamba mahallesindeki bir sokakta, son yıllarda fark edilen bir mekân Sultan Sarnıcı. Yapım tekniği ve bezemeleri, onun İstanbul’un Roma dönemine, İmparator Theodosius (İS 379-395) zamanına ait olduğunu gösteriyor. Yani dünya mirası İstanbul’un ayakta kalan en eski yapılarından biri. Bugünkü Fatih ilçesinin, Bizans Dönemi’nde kentin dördüncü tepesinin eteklerine kurulu yerleşimin su ihtiyacını karşılıyormuş. Osmanlı Dönemi’nde depo olarak kullanılmaya başlamış ve uzun süre boş kalmış. Yakın tarihte iplikçi ve marangozlara atölye olmuş.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Bizans Sanatı Anabilimdalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Akyürek’e göre bu sarnıç en az Yerebatan ve Binbirdirek sarnıçları kadar önemli. “İstanbul’un su kültürünü göstermesi açısından çok iyi korunmuş, güzel bir örnek; aynı mekânda kapalı ve açık sarnıç var” diyor Bizans uzmanı sanat tarihçisi.

“Gerçekleştirmek istediğiniz tüm etkinlikler”

Sarnıç viran haldeyken, 2000 yılında Sarper Kumbaracı tarafından fark edilmiş. Kumbaracı, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nden kullanım izni alarak restorasyonu üstlenmiş ve sarnıcı ticari bir mekân olarak işletmek üzere şirket kurmuş. Şirketin öncelikli amacının eseri ilelebet korumak olduğunu belirten Kumbaracı, sarnıcın ülke turizmine katkı için kongre, seminer, sempozyum gibi kültürel amaçlı faaliyetlerin yanında sosyal amaca hizmet edecek organizasyonlara ev sahipliği yapacağını söylüyor. Nitekim tanıtım için bastırılan broşürde işletmenin bayi toplantıları, düğün, ürün lansmanı, mezuniyet balosu, kongre ve Ramazan etkinliklerine açık olduğu belirtiliyor. Tüm bunların altında ise “Ve gerçekleştirmek istediğiniz tüm etkinlikler” yazıyor. Açılışın gerçekleştiği 3 Aralık 2007 tarihinde konuştuğumuz, işletmeci şirketin müdür yardımcısı Aydın Selçuk, tarihi dokuyu bozmayacak şeyler yapmaya çalıştıklarını, yapılan etkinliklerin dozajlarının belirli miktarda tutulduğunu söylüyor.

“Sadece sütunları tarihi”

Sultan Sarnıcı, yüzyıllar boyunca dünyanın merkezi olmuş bir kentin, nasıl ayakta durduğunu, kendi imkânsızlıklarıyla nasıl başa çıktığının canlı bir örneği. Müdür yardımcısı Selçuk, İstanbul’un var olma koşullarını böylesine iyi yansıtan bir mekânın, neden müze olarak değerlendirilmesinin düşünülmediğiyle ilgili sorumuzu ise şöyle cevapladı: “Burada sadece sütunlar tarihi. Başka hiçbir tarihi eser bulunmadığı için müze haline getirilemezdi.”

Sarnıcın yeni işlevinden memnuniyetini dile getiren Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de aynı soruyu, “Tarihi bir yapıya, yaşaması için müzenin yanı sıra bir başka pozisyon daha verilmesi gerekir, bu durum, restorasyonu kamu tarafından yapılan diğer tarihi yapılar için de geçerli” diye cevapladı. Demir, basına verdiği demeçte sarnıcın yaşatılması için destek beklediklerini söyledi.

Engin Akyürek, tarihi bir yapıyı yaşatmak için ona işlev kazandırmanın akılcı bir yöntem olduğuna katılıyor. “Ancak bu işlevin ne olduğu önemli” diye ekliyor. “Orada düğün, bayi toplantısı gibi etkinlikler gerçekleştirilmesi düşünülüyor. Bu tür organizasyonların yapıda oluşturacağı olası sıkıntıları tahmin edebilmek için arkeolog olmaya gerek yok. Çünkü çok sayıda insanın yerin altında kapalı bir mekâna girmesi ciddi altyapı gerektirir. Havalandırma sorunu gibi. Yazın orada nasıl düğün yapılacak? Eğer sarnıca havalandırma sistemi kurulduysa, kaçınılmaz olarak büyük tahribat yaratmıştır. Aynı şekilde yüksek seviyede müzik, tarihi yapıda mikro çatlamalara yol açacaktır.” Belediye Başkanı Mustafa Demir ise, yapıyı harap halinden bu hale getiren bir firmanın bu konuda çok hassas ve dikkatli olacağına inanıyor.

1 Yorum

  • Yetkililere soruyorum buranın işletme sahibi kimdir ? Melahat hanım kimdir ? bu uslüb nasıl bir uslüptür ? Etrafta terör estirme cesaretini kimden alıyor ? Müşteri memnuniyeti bumu ? İşletme bunları görmüyormu Ayhan bey kimdir ? Nasıl sesiz kalıyor ? Başta ve provalara gittiğimizde belliydi gerçi,paramızla rezil olduk.
    Tavsiyem uzak durun bir sürü mekan var tam bir rezillik adamı dövmedikleri eksik.

Yorum yazın