Genel

Birer birer ölüyorlar

Yazan: HaberVs

Ahmet Şıkahmets@medyakronik.com Son 4 ayda toplam 11 işçinin hayatını kaybettiği Tuzla’daki tersanelerde bugün de bir işçi daha öldü. Selah Tersanesi’nde yapımı süren ‘Atlantik’ adlı kuru yük gemisinin makine dairesindeki boş bir kazanda saat 15.00 sıralarında büyük bir patlama meydana geldi. Gaz sıkışması sonucu meydana geldiği belirtilen patlamada .ir taşeron firmaya bağlı olarak çalışan İzzet Güder […]

Ahmet Şık
ahmets@medyakronik.com

Son 4 ayda toplam 11 işçinin hayatını kaybettiği Tuzla’daki tersanelerde bugün de bir işçi daha öldü. Selah Tersanesi’nde yapımı süren ‘Atlantik’ adlı kuru yük gemisinin makine dairesindeki boş bir kazanda saat 15.00 sıralarında büyük bir patlama meydana geldi. Gaz sıkışması sonucu meydana geldiği belirtilen patlamada .ir taşeron firmaya bağlı olarak çalışan İzzet Güder isimli işçi ölürken Serkan Üveyir, Kenan Can, Hüseyin Erdön isimli işçiler ve Selin Bahar Kır adlı bir kadın mühendis yaralandı. Boyama işleminden sonra gaz ölçümü yapılması gerekirken taşçı, kaynakçı, montajcı gibi işçilerin de içeriye alınmasından sonra gaz sıkışması sonucu yaşanan patlamada ölen Güder’in cenazesi Tuzla Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken yaralanan işçilerden Kenan Can tedavisinin ardından taburcu edildi. Diğer yaralılar ise Tuzla Devlet Hastanesi ile Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. 4 ayda 11 işçinin hayatını kaybettiği Tuzla tersanelerinde en son 26 Nisan günü Orhan İşler isimli işçi belinin üzerine düşmesi sonucu yaralanmıştı.

Sektör de büyüyor ölümler de

Tuzla Tersaneleri’ndeki iş cinayetlerini araştırmak için de TBMM de kurulan, “Gemi İnşa Sanayindeki İş Güvenliği ve Çalışma Şartları Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu” 7 Mayıs’ta çalışmalarına başlamıştı. Hükümet üyelerinden iş dünyasına kadar herkesin elde edilen kar oranlarına bakarak “parlayan yıldız” olarak tanımladığı tersanecilik sektöründeki işçi güvenliği yaşanan büyüme ve kar marjlarıyla ters orantılı seyrediyor. İş hacmi büyüdükçe taşeronluk sistemiyle çalışan tersanelerde iş kazaları ve ölümler de artıyor. Denizcilik Müsteşarlığı Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürlüğü yetkililerinin TBMM Araştırma Komisyonu’na sundukları bir raporda Türkiye’deki tersanelerde 2000-2008 yılları arasındaki 8 yıllık dönem içinde meydana gelen 959 kazada 53 kişinin öldüğü belirtildi. Rapora göre 2000’de 76, 2001’de 61, 2002’de 73, 2003’de 86, 2004’de 120, 2005’de 146, 2006’da 170 ve 2007’de de 227 iş kazası meydana geldi. Meydana gelen kazalar sonucunda da 2002 yılında 4, 2001 yılında 1, 2002 yılında 5, 2003 yılında 3, 2004 yılında 5, 2005 yılında 9, 2006 yılında 10, 2007 yılında 12 ve 2008 yılında da 5 işçi öldü. Ancak işçiler ve sendikacılar, işkolundaki kayıt dışı çalışmanın yaygınlığı nedeniyle iş kazalarında ölen işçi sayısının daha yüksek olduğunu iddia ediyor.

Ölümlerin faturası köyden gelen işçiye kesildi

Meclis Araştırma Komisyonu’nun dün (8 Mayıs) dinlediği İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer, “Köyden hiç ayrılmamış insanlar, sanayiye girdiğinde üzüntü verici kazalar oluyor” diyerek ölümlerin faturasını işçilere kesti. Radikal Gazetesi’nde yer alan habere göre Türkiye’de 2000-2007 yılları arasında, tüm sanayi iş kollarında 621 bin iş kazası meydana geldiğini, 9 bin 63 kişinin öldüğünü açıklayan Özer, aynı dönemde tersanelerde meydana gelen kazalarda toplam 53 kişinin öldüğünü söyledi. Ölüm nedenlerinin başında yüzde 34’lük oranla yüksekten düşmenin geldiğini belirten Özer bunu yüzde 22 ile travmalar, yüzde 14.6 ile bunaltı, bayılma ve kriz, yüzde 8 ile baş travması, yüzde 7 ile zehirlenmenin izlediğini anlattı.

Köyden hiç ayrılmamış insanlar…”

Tersanelerdeki kazaların artmasının işin kötü olduğundan değil işçi sayısının son iki yılda artmasından kaynaklandığını iddia eden Özer, “Dar alanlarda çok sayıda işçi çalışıyor. İnsanlarımız yüksekte çalışırken, ya kişisel koruyucu donanım kullanmıyorlar ya da fizyolojik olarak yüksekte bulunmadığı için dengesini kaybedip düşüyorlar. Tansiyonu düşüyor, gözü kararıyor, vesaire…Köyden hiç ayrılmamış insanlar, sanayiye girdiğinde üzüntü verici kazalar oluyor. Aslında diğer sektörler incelendiğinde tersanelerdeki iş kazaları çok küçük yer tutuyor. Maden ocağında gaz patlamasında 250 insan ölüyor. Tersanelerde son iki yılda peş peşe ölümlerin olması ve bu işin başka nedenlerle gündeme getirilmesi, tersanelerde sanki ‘facialar varmış’ gibi gösteriliyor. Ama oranlara bakınca o kadar büyük değil” dedi. Tersanelerdeki kazaların alt yüklenici (taşeron) tarafından bildirilmediğine yönelik eleştirilere de Özer, “Alt yükleniciler kendisini bildirmemiş ki kazaları bildirsin. Sorun asli işverenlere bağlı işçilerde değil alt yüklenicilerde” karşılığını verdi.

Trafik kazaları azalma tersane ölümleri de azalırmış

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de Meclis Araştırma Komisyonu’na verdiği ifadede, “Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla… (Eylemleri kastederek) Yapılması gerekeni yapmada bir katkıları varsa buyursunlar. Bildikleri, kılavuzluk yapabilecek bir önerileri varsa hemen almaya hazırız” dedi. Komisyonun dinlediği sektör temsilcilerinden Sedef Tersanesi sahibi Murat Kalkavan, bu işten 100 bin kişinin geçimini sağladığını belirterek, “Tersaneler siyasiler için rant alanına dönüştü. Tersanede 30-60 YTL yevmiyeyle çalışan işçiler, asgari ücrete göre çok iyi durumda. Bunun neresi kötü?” dedi. Türk Loydu Başkanı Yücel Odabaşı da trafik kazalarında azalma olduğunda tersane ölümlerinde de azalma olacağını iddia ederek, “Ölümcül kazalara işçilerin ‘eğitimsizliği’ neden oluyor. Örneğin işçi yemek molasında yemeğine koşarak gidiyor. Bu ancak eğitimle çözülebilir” dedi.

Almanya, 49 yılda 0 ölüm…

Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç, İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer’i tersane patronlarının penceresinden bakmakla suçlayarak, “Yaptığı kıyaslamalar, kimsenin onaylamayacağı örnekler. ‘Madende 250, Tuzla’da 80 kişi ölüyorsa iyi durumdadır’ demek, Çalışma Bakanlığı’nın bir yetkilisine yakışmıyor. Ölümler kıyaslanamaz. Yapısal bir değişiklikle taşeronluğu, esnek çalışmayı, düşük ücretleri, sigortasızlığı ve insanca çalışılabilir bir ortamın olmamasını tümden nasıl yok etmemiz gerektiği tartışılmalıydı. Şu an Türkiye; Çin, Pakistan ve Bangladeş ile yani neoliberal saldırıların en çok vurduğu yerlerle kıyaslanıyor. Almanya’da 49 yıldır bir tersane işçisi ölmemiş. Burayla bir kıyaslama yapılmıyor. Ya da İsviçre’yle neden kıyaslamıyoruz?” dedi.

Sektör de sorunları da büyüdü

Denizcilik Müsteşarlığı Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürlüğü yetkililerinin TBMM Araştırma Komisyonu’na sundukları raporda Tuzla’da 44 tersane bulunduğu, Tuzla tersaneler bölgesinin, Türkiye’deki tersanelerin yüzde 52’sini, istihdamın yüzde 70’ini, ihracatın da yüzde 80’ini karşıladığı belirtildi. Raporda 10 bin kazada; İngiltere ve İsveç’te 1, ABD’de de 2, Japonya ve Türkiye’de 3, Singapur, Tayvan ve Çin’de 10, Malezya’da ise 12 kişinin hayatını kaybettiğine yer verildi. Türkiye’de 2002 yılında 37 olan tersane sayısının 2008 yılı Nisan ayı itibariyle 84’e ulaştığı 2013 yılında ise 140’a çıkacağı belirtildi. Türkiye’de, 2003 yılından sonra tersane yatırımlarında hızla artış olduğu belirtilen raporda bu dönemde 108 adet tersane projesi başlatıldığı ve halen 65 tersane projesinin de devam ettiği anlatıldı. 2002 yılında 13 bin olan istihdam kapasitesinin, 2005 yılında 25 bine, 2006 yılında 28 bin 580’e, 2007 yılında 33 bin 480’e, Mayıs 2008 tarihi itibariyle de 34 bin 500’e ulaştığı anlatılan raporda bu rakamın 2013 yılında 111 bin kişiye çıkacağı belirtildi. Gemi inşa sektöründeki büyümeye paralel olarak gemi yan sanayideki istihdamında da önemli artışların kaydedildiği vurgulanan raporda 2002’de 30 bin olan istihdam sayısının 2007 yılı sonu itibariyle 100 bin 440’a ulaştığı belirtildi. Raporda dünyada en fazla gemi siparişi alan ülkelerin başında 3 bin 186 gemiyle Çin’in yer aldığı ardından 2 bin 277 gemi ile Güney Kore, bin 411 gemi ile Japonya, 265 gemiyle Türkiye, 255 gemiyle Vietnam, 174 gemiyle Almanya, 129 gemi ile Hindistan, 111 gemiyle Filipinler, 77 gemiyle de Romanya’nın geldiği, Türkiye’nin 2003-2007 arasında deniz araçları ihracatından 5.3 milyar dolar gelir elde ettiği belirtildi.

4 ayda 11 işçi öldü

8 Mayıs: Çınar Kaygısız ve kimliği tespit edilemeyen işçi makine dairesinde gaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada öldü.
21 Nisan: Hakan Oğuz (18). Yalova’da Yaşar San tersanesinde kafa üstü düşerek öldü.
30 Mart: Ali İhsan Çam (31). Boyacı olarak çalıştığı Sedef Tersanesi’nde yüksekten düşme sonucu öldü.
27 Mart: Yüksel Özdemir (45). Tuzla Gemi Tersanesi’nde raspacı olarak çalışırken 13 Mart’ta yüksekten düşme sonu öldü.
17 Şubat: Hasan Köse (24). Selahattin Arslan Tersanesi’nde oksijen tüpü patlamasıyla vücudunun yüzde 80’inin yanması sonucu öldü.
16 Şubat: Mikail Kavak (26). DESAN tersanesinde Gemkur taşeron işletmesinde kaynakçı olarak çalışırken elektrik çarpması sonucu öldü.
12 Şubat: Osman Göç (26). GEMTİŞ tersanesinde kaynakçı olarak çalışırken kaynak dumanından zehirlendi. Mesai saatinden sonra akşam evine giden Göç fenalaşarak hastaneye götürüldü. Göç’ü doktorlar bir şeyin yok diye evine gönderdi; ancak gece yarısı fenalaşarak acilen hastaneye götürülen Göç, duman zehirlenmesine bağlı olarak kalp durması sonucu hayatını kaybetti.
12 Şubat: Cevat Toy (41). Dearsan Tersanesi’nde tav işçisi olarak çalışıyordu. İskeleden düşme sonucu öldü.
5 Şubat: Metin Turan (19). Şahin Çelik Tersanesi’nde raspacı olarak çalışıyordu. İskeleden denize düşerek öldü.
14 Ocak: Onur Bayoğlu (19). Elektrikçi olarak çalıştığı Sedef Tersanesi’nde ambara düşerek öldü.

Kazalar taşeronlarda oluyor

Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Genel Başkanı ve İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’ın 13 Şubat’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’in yanıtlaması talebiyle Tuzla tersaneleri hakkında verdiği soru önergesine verilen yanıtta, yasalara göre işyerinde can güvenliğinden işverenin sorumlu olduğu belirtilerek, bakanlığın da gerekli denetimleri yaptığı söylendi. Çelik’in yanıtladığı soru önergesinde Kasım 2007 ve Şubat 2008 tarihleri arasındaki teftişlerde 74 işyeri ile ilgili olarak, İş Kanunu’nun çeşitli maddelerine muhalefetten toplam 1 milyon 964 bin 977 YTL idari para cezası uygulandığı belirtildi. 63 işyerine eksikliklerin niteliklerine göre değişik tarihler öngörülerek kontrol teftişi istendiğini belirten Çelik, “25 işyeri ile ilgili olarak Sosyal Güvenlik Kurumuna, 14 işyeri ile ilgili vergi dairelerine bildirimlerde bulunulmuş, 28 işyeri ile ilgili prim gün sayıları denetim süreci içerisinde tamamlatılmıştır. Düzenlenen raporlarda 2821 sayılı Sendikalar Kanunu’nun 59/1 maddesine muhalefetten, 8965 ihlal ile ilgili aynı Kanun’un 62. maddesi uyarınca ilgili Cumhuriyet Savcılıklarına suç duyurusunda bulunulmuştur” dedi. Bakanlık Tuzla tersaneler bölgesinde yaşanan iş kazalarının çoğunlukla alt işverenliklerce gerçekleştirilen işlerde meydana geldiğinin anlaşıldığını, bu nedenle işveren-alt işveren ilişkisinin düzenlendiği 4857 sayılı İş Kanunu’nun 2. maddesi ile ilgili olarak yeni bir kanun değişikliği tasarısı çalışması başlatıldığını kazalarını önlemek için sadece para cezası kesmeyip eğitici bir tavır sergilemeye çalıştıklarını söyledi.

Yorum yazın