Eğitim Koronavirüs günlüğü Sağlık

“Çocuklar pandemide toplum içinde yaşamayı unutmuşlar”

Yazan: Yağmur Yılman
memorialregionalhealth.com
Fotoğraf: memorialregionalhealth.com

Pandemi her öğrencinin eğitim hayatını etkilemiş olsa da, en çok ilk ve ortaokul düzeyindeki çocuklar zarar gördü. Öğrenciler okula nasıl döndü, online eğitimin faydasını gördüler mi, pandemi psikolojilerini nasıl etkiledi? Bir rehber öğretmen anlatıyor.

F.T.’nin 12 yaşında bir erkek çocuğu var. Yaklaşık iki yıl önce pandemi sürecine girilmesinin ardından, bir süre sonra çocuğunda birçok davranış bozuklukları gözlemlediğini söylüyor. Pandemi başladığında, B.T., yeni ergenliğe girmeye başlamış. Pandemi öncesi diğer çocuklarının da ergenlik dönemlerine şahit olan F.T., en ağır ergenlik etkilerinin B.T.’de ortaya çıktığını belirtiyor. Bu süreçte eşinin ve kendisinin hiçbir şekilde çocuğunun ders çalışmasını sağlayamadıklarını anlatan F.T., oğlunun yaptığı iki aktivite olduğunu söylüyor:

“Bir aktivitesi oyun konsolunda savaş oyunları oynamak, diğeri ise online dizi ve film izleme platformlarında vakit geçirmekti. Onu bunlardan uzak tutmayı başaramadık. Bütün gün odasından çıkmıyordu, yemeğini bile odasına götürüyordum.”

B.T.’nin neredeyse hiç konuşmadığını, konuştuğunda ise tek iletişim kurma şeklinin bağırmak olduğunu dile getiriyor.

Bu dönemde oğluyla iletişimlerinin kalmadığını söyleyen F.T., bir süre sonra iletişim kurma çabasını da bıraktığını, çünkü bu sürecin herkes için yorucu olduğunu aktarıyor. Şu anda katıldığı veli toplantılarında oğluyla ilgili öğretmelerinden hem psikolojik hem de eğitim seviyesi olarak birçok şikayet aldığını söylüyor:
“Oğlumun sınıftaki arkadaşlarına karşı fazla agresif tavırlar sergilediği, bazı video izleme platformlarından duyduğu küfürlü tabirlerle arkadaşları ile dalga geçtiği, ayrıca derslere hiç katılım göstermediği şikâyetlerini aldım.”

F.T., pandemi sonrası gerçekleştirilen tüm veli toplantılarında, sadece onun çocuğu için değil, öğretmenlerin bu şikayetleri neredeyse sınıftaki tüm erkek çocukları için dile getirdiğini vurguluyor:
“Ergenliğe giriş dönemi aileler ve çocuklar için yeterince zor geçiyorken, böyle bir kapanma yaşanması çocuklarımızda kalıcı psikolojik hasarlar bıraktı.”

Çocuklar yapmamaları gereken her şeyi yaptı

Özel bir ortaokulda psikolojik danışmanlık ve rehberlik yapan Klinik Psikolog B.K., çocukların pandemi döneminde toplum içinde yaşamayı unuttuklarını söylüyor. Çocukların teknolojiye bağımlı olmalarını engellemeye çalışırken, pandeminin hayatlarımıza girmesiyle teknolojik aletlere mecbur hale geldiklerini, adeta bu teknolojinin göbeğine bırakıldıklarını düşünüyor. Kapanma sürecinde sadece aileleri ile vakit geçirmeye mecbur kalıyorlar. Ancak aileler de bir süre sonra kontrolü bırakıyor ve sahip oldukları bu sınırsız zamanda, oynamamaları gereken oyunlar oynuyor, izlememeleri gereken diziler izliyorlar.

Psikolog B.K, bu sürecin çocukların hal ve tavırlarına fazlasıyla yansıdığını ve izledikleri bu dizilerdeki karakterler gibi davranırlarsa “havalı” veya “popüler” olacaklarını düşündüklerini dile getiriyor:

“Çünkü artık furya bu, özellikle sosyal medyada küfürlü konuşan insanlar daha popüler oluyor. Bu şekilde zorba olup kendi yaş aralığında olan kişilerde baskınlık kurmaya çalışıyorlar.”

“Çocuklar, çocuk gitti ergen geldi”

Ortaokul öğrencileriyle çalışan B.K., pandemi sürecinde çocuklarda küfürlü konuşma ve şiddet eğiliminin seviyede  inanılmaz seviyede artığını söylüyor. Öğrencilerin neredeyse iletişim kurmayı unuttuğunu belirten B.K., iki kelimeyi bir araya getiremediklerini, sadece birbirlerini dövdüklerini, kendilerini asla ifade edemediklerini belirtiyor.

Uzaktan eğitim sürecinde, çocukların çocuk kimliklerini kaybettiklerini, evlerinde geçirdikleri vakitte, aile içindeki rollerin fazlasıyla karıştığını, bunun da okuldaki hareketlerine yansıdığını söylüyor. “Okulun açıldığı ilk iki ay bizim için kabus gibiydi” diyen klinik psikolog, davranışları düzeltmeye zaman harcandığı için çocukların akademik eğitim sürecine geçemediğini savunuyor:

“Çocuklar sınıfta durmuyorlar, oturmuyorlar, susmuyorlar, küfür ediyorlar, durup dururken eşyalarını fırlatıyorlar, dikkat çekmek için türlü türlü hareketler yapıyorlar. Özellikle bu konuda 6. sınıf öğrencileri çok kötü. 8. sınıf öğrencilerinde hiç zorlanmıyoruz çünkü şu anda sınav odaklılar, tabii bir de büyüyorlar artık. 6 ve 7 grubu bizi gerçekten çok zorluyor.”

Öğrencilerin özellikle ikinci kapanmadan çok fazla etkilendiğini, evde geçirdikleri vakitte aile içerisinde sıklıkla gerçekleşen tartışmalara çok fazla şahit oldukları için bu durumdan olumsuz etkilendiklerini anlatan B.K., tüm çocukların pandemi süreci için “çok kötü geçti” dediğini aktarıyor.

“Onların da hayatları altüst oldu.”

“Ergenlik çocuklar için fazla kıpırdanmanın olduğu bir dönem, ancak pandemi onların kontrolden çıkmasına sebep oldu” diyen B.K., velilerin çocukları konusunda tükenmiş vaziyette olduğunu, en büyük şikâyetin de arkadaşlık ilişkileri ve teknoloji kullanımı olduğunu söylüyor. Bu süreçte etütlerin bile online olduğuna dikkat çeken B.K.’ye göre çocukları bu süreçte teknolojiden uzak tutmak çok zor. Arkadaşlık ilişkilerini ise farklı yollarla çözmeye çalıştıklarını anlatıyor:
“Okulda bir proje başlattım, çok da işe yaradı. ‘Neden küfür etmemeliyiz’, ‘Neden kötü söz söylememeliyiz’ gibi başlıklarla konferanslar gerçekleştirdim. Özellikle küfür eden ve davranışsal problemler gösteren çocukları bu projeye dahil ettim. Ancak kasım ara tatilinden sonra çocuklar eski hallerinde geri döndü.”

Bazı çocukların pandeminin etkisiyle panik bozukluk yaşadığını aktaran B.K., durumu “Hasta olmaktan korkuyorlar, okula hastalık kapma korkusu ile gelmek istemiyorlar, sınıfta maskesini burnuna indirmiş olan birini gördüklerinde gelip şikâyet ediyorlar” sözleriyle anlatıyor.

Çocuklarda akademik başarının çok düştüğünü, özellikle altı ve yedinci sınıflardaki çocukların son iki yılda öğrenmiş olmaları gereken çoğu şeyi bilmediklerini ifade eden B.K., kendi çabası ile bir şeyler yapabilen ya da ciddi sorumluluk sahibi çocuklar haricinde, online eğitimin çoğu öğrenciye bir şey katmadığı görüşünde:

“[6. ve 7. sınıf öğrencilerinin] çoğu pandemi döneminde anlatılmış olan çoğu konuyu tekrar yapıyorlar. Vakit bir şekilde yaratılıyor, etütler yapılıyor, tenefüs sürelerinden faydalanıyorlar, ailelerine kağıt gönderiyorlar çocukları şu konulara çalıştırın ya da tekrar ettirin diye.”

Yorum yazın