Genel

Kapatma davası: ‘Toplumsal yöntem’den ‘hukuksal yöntem’e mi geçildi?

Yazan: [email protected]

Alper Görmüş Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dava açtığı AKP ve DTP’nin kapatılması halinde TBMM’de Kürtleri temsil eden bir parti kalmamış olacak. 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra TBMM’de Doğu ve Güneydoğu’yu sadece bu iki parti temsil ediyordu. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı önce “PKK’nın temsilcisi olmakla” suçlanan DTP, ardından da “laiklik karşıtı” denilen iktidar partisi AKP’ye kapatma davası […]

Alper Görmüş

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dava açtığı AKP ve DTP’nin kapatılması halinde TBMM’de Kürtleri temsil eden bir parti kalmamış olacak. 22 Temmuz 2007 seçimlerinden sonra TBMM’de Doğu ve Güneydoğu’yu sadece bu iki parti temsil ediyordu. Ancak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı önce “PKK’nın temsilcisi olmakla” suçlanan DTP, ardından da “laiklik karşıtı” denilen iktidar partisi AKP’ye kapatma davası açtı. Kapatma davası tam da sınır ötesi harekât sonrası Kürt sorununun çözümü için sivil planların dillendirildiği, Cumhurbaşkanı, Meclis Başkanı ve Başbakan yardımcısının DTP’lilerle görüştüğü sırada geldi. Eğer bu iki parti de kapatılırsa, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki 21 il TBMM’de temsil edilmemiş olacak. Başka bir deyişle Meclis çatısı altında Kürtlerin temsilcisi herhangi bir parti olmayacak. Kürtleri temsilen TBMM’de bulunan tek kişi ise seçimlerde Hakkâri’den bağımsız aday olarak Meclis’e girmeyi başarabilen Hamit Geylani olacak.

22 Temmuz seçimlerine göre Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesinde bulunan Adıyaman, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Diyarbakır, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Hakkâri, Kars, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Tunceli, Şanlıurfa, Van, Batman, Şırnak ve Ardahan illerinden toplam 107 milletvekili Meclis’e girmeyi başarabildi. Bu milletvekillerinden 77’si AKP, 21’i de seçimlere bağımsız olarak giren DTP’lilerdi. Doğu Anadolu Bölgesindeki Adıyaman, Erzincan, Erzurum, Gaziantep, Kars, Malatya ve Ardahan’dan TBMM’ye girebilmeyi başarabilen geri kalan 9 milletvekilinden 6’sı CHP ve 3’ü de MHP’den seçilmişlerdi. Seçimlerde bu 21 ilde kullanılan geçerli 4 milyon 590 bin 506 oyun, 2 milyon 488 bin 838’ini AKP, 997 bin 960’ını bağımsızlar adı altında seçime katılan DTP almıştı. Toplam 3 milyon 486 bin 798 oy alan AKP ve DTP dışında kalan 11 partinin aldığı toplam oy sayısı ise 1 milyon 103 bin 708 olmuştu. Bu 21 ilin seçim sonuçları ise şöyle olmuştu:

Adıyaman’da 244 bin 571 geçerli oyun 159 bin 735’ini alan AKP 4 milletvekilliği kazanırken; oyların 39 bin 871’ini alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Ağrı’da 163 bin 672 geçerli oyun 103 bin 138’ini alan AKP 5 milletvekilliği kazanırken; oyların 39 bin 871’ini alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Bingöl’de 110 bin 332 geçerli oyun 78 bin 467’sini alan AKP 3 milletvekilliği kazanırken; oyların 15 bin 750’sini alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Bitlis’te 116 bin 260 geçerli oyun 68 bin 381’ini alan AKP 3 milletvekilliği kazanırken; oyların 25 bin 314’ünü alan bağımsızlar ise 1 milletvekili çıkardı.

Diyarbakır’da 467 bin 496 geçerli oyun 191 bin 214’ünü alan AKP 6 milletvekilliği kazanırken; oyların 219 bin 779’unu alan bağımsızlar ise 4 milletvekili çıkardı.

Elazığ’da 270 bin 479 geçerli oyun 154 bin 727’sini alan AKP 5 milletvekilliği kazanırken; oyların 8 bin 281’ini alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Erzincan’da 122 bin 402 geçerli oyun 66 bin 499’unu alan AKP 2 milletvekilliği kazanırken; oyların 5 bin 459’unu alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Erzurum’da 357 bin 490 geçerli oyun 244 bin 137’ini alan AKP 6 milletvekilliği kazanırken; oyların 19 bin 193’ünü alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Gaziantep’te 553 bin 743 geçerli oyun 328 bin 120’sini alan AKP 7 milletvekilliği kazanırken; oyların 27 bin 965’ini alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Hakkâri’de 88 bin 124 geçerli oyun 29 bin 513’ünü alan AKP 2 milletvekilliği kazanırken; oyların 49 bin 560’ını alan bağımsızlar ise 1 milletvekili çıkardı.

Kars’ta 123 bin 402 geçerli oyun 50 bin 819’unu alan AKP 2 milletvekilliği kazanırken; oyların 19 bin 285’ini alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Malatya’da 365 bin 3 geçerli oyun 243 bin 525’ini alan AKP 6 milletvekilliği kazanırken; oyların 6 bin 679’unu alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Mardin’de 240 bin 372 geçerli oyun 105 bin 905’ini alan AKP 4 milletvekilliği kazanırken; oyların 93 bin 201’ini alan bağımsızlar ise 2 milletvekili çıkardı.

Muş’ta 140 bin 673 geçerli oyun 54 bin 295’ini alan AKP 2 milletvekilliği kazanırken; oyların 64 bin 438’ini alan bağımsızlar ise 2 milletvekili çıkardı.

Siirt’te 91 bin 919 geçerli oyun 44 bin 836’sını alan AKP 2 milletvekilliği kazanırken; oyların 36 bin 320’sini alan bağımsızlar ise 1 milletvekili çıkardı.

Tunceli’de 42 bin 405 geçerli oyun 5 bin 204’ünü alan AKP milletvekilliği kazanamazken; oyların 25 bin 424’ünü alan bağımsızlar ise 2 milletvekili çıkardı.

Şanlıurfa’da 447 bin 506 geçerli oyun 267 bin 525’ini alan AKP 9 milletvekilliği kazanırken; oyların 90 bin 127’sini alan bağımsızlar ise 2 milletvekili çıkardı.

Van’da 306 bin 664 geçerli oyun 163 bin 193’ünü alan AKP 5 milletvekilliği kazanırken; oyların 99 bin 973’ünü alan bağımsızlar ise 2 milletvekili çıkardı.

Batman’da 158 bin 823 geçerli oyun 73 bin 713’ünü alan AKP 2 milletvekilliği kazanırken; oyların 62 bin 615’ini alan bağımsızlar ise 2 milletvekili çıkardı.

Şırnak’ta 123 bin 221 geçerli oyun 33 bin 179’unu alan AKP 1 milletvekilliği kazanırken; oyların 63 bin 86’sını alan bağımsızlar ise 2 milletvekili çıkardı.

Ardahan’da 55 bin 949 geçerli oyun 22 bin 713’ünü alan AKP 1 milletvekilliği kazanırken; oyların 5 bin 187’sini alan bağımsızlar ise milletvekili çıkaramadı.

Duydunuz mu, PKK ‘silahları bırakmaya hazırız’ dedi…

Gazetecilikte “propagandaya alet olma korkusu” meşru bir korku… Ama bir şartla: Birileri size gerçekte var olmayan bir şeyi varmış gibi gösteriyorsa, ya da amacı aslında şöyleyken sanki böyleymiş gibi davranıyor ve sizi tuzağa düşürüyorsa…

Bizde ise bu meşru korku, “kötü” bildiğimiz bütün kişi ve kurumlardan gelebilecek her türlü bilgi ve enformasyonu, “okurlar yanlış anlar” diye görmezlikten gelmek diye algılanıyor. Meşhur “sözde” öntakısı da bu külyutmazlığımızın bir göstergesi olarak çıkmadı mı ortaya? Mesela “PKK’nın bölge sorumlusu” demeye dilimiz varmıyor, ille de “sözde sorumlusu” diyoruz. Gazeteci Tuğrul Eryılmaz, “sözdeyse bırakın çoluğunun çocuğunun yanına gitsin kardeşim” der böyle durumlarda.

16 Mart tarihli önemli bir haber, Türk basınının bu korkusu tarafından emildi ve görünmez kılındı. Haberi doğru dürüst kullanan yegâne gazete olan Milliyet’e göre PKK “silahları bırakmaya hazırız” diyordu: “Terör örgütü PKK’nın Başkanlık Konseyi’nden yapılan açıklamada diyalog çağrısı yapıldı ve buna olumlu cevap verilmesi halinde silahların devre dışı bırakılacağı belirtildi.”

Fark etmişsinizdir, haberde “PKK’nın Başkanlık Konseyi” deniyor, “sözde Başkanlık Konseyi” değil. Düşünsenize, “sözde” olsaydı, biz Milliyet okurlarının “Sözde ise neden ciddiye alıp haber yapıyorsunuz, kardeşim” deme hakkımız olurdu.

Namık Durukan’ın haberinin önemli bir yanı da şu: PKK ilk kez yayımladığı bu bildiriyle “Bağımsız Kürdistan olgusunu hayal ettiğini ama gerçekleştiremeyeceğini anladığını” kabul ediyor.

Bildiride şöyle deniyor:
“Türkiye’nin en temel sorunu olan Kürt sorununun barışçıl, demokratik çözümü için yeni bir sürecin geliştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. (…) Biz Kürt sorununun şiddet yöntemiyle değil, diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi için önderliğimizin (PKK jargonunda “önderlik”, Abdullah Öcalan demek –A.G.) son iki görüşmesinde ifade ettiği çerçeveyi de eksen alarak, bir kez daha Türk devleti ve hükümetine barış ve diyalog çağrısı yapıyoruz. Türk devletinin de olumlu cevap vermesi halinde Kürt sorununun çözümünde yeni ve silahların tümden devre dışı edileceği bir sürecin başlatılması için hareket olarak gereken sorumluluğu göstereceğimizi açıkça deklare ediyoruz.

Yorum yazın