Kilitli eğlence

En çok beş kişinin oynadığı, 60 dakikalık bir film ve 80 metrekarelik bir plato düşünün. İçeri girdiğiniz anda film başlıyor. Birbirine açılan odaların kapıları kilitli. Anahtarları bulup tekrar dışarı çıkabilmek, sizin ve oyun arkadaşlarınızın ekip çalışmasına bağlı. Bunun için etrafınızdaki detaylara odaklanmanız, objelerde gizli ipuçlarını yakalamanız gerekiyor. Yakaladığınız her ipucu sizi bir yenisine yönlendiriyor. Kendinizi hapsettiğiniz bulmacanın kareleri böylece tamamlanıyor, kapılar birer birer açılıyor…  

Nisan ayında İstanbul Asmalımescit’te açılan Istrapped Türkiye’deki ilk “evden kaçış oyunu”.   Telekomünikasyon sektöründe çalışırken tanışan iki girişimci, Budapeşte’de oynama fırsatı yakaladıkları “Claustrophilia” isimli oyundan etkilenip, kurgusu kendilerine ait bu oyunu yaratıyor.  

Istrapped'in kurucularından Bulut Karayaka ile Beyoğlu'ndaki oyun evinde buluşuyoruz.  Oyunun dünyadaki pek çok benzerini incelediklerini söyleyen Karayaka, iki ay süren kurgu oluşturma sürecini “Öncelikli çabamız özgün bir oyun çıkarmaktı. Etraflarındaki her şeye sanki oyunmuş, çözülmesi gereken bir ipucuymuş gibi baktık. İncelediğimiz hiçbir oyundan ekleme yapmadık”  sözleriyle özetliyor.

Istrapped, güç kullanmayı gerektiren bir oyun değil. Oyuncular girişte bu yönde uyarılıyor. Ancak fotoğraf makinesinden, bavula, çerçeveden teraziye, “bulmacanın karelerini” oluşturan objeler kimi zaman ipucu peşindeki oyuncuların güç denemelerine maruz kalabiliyor. Bu nedenle elektronik eşya kullanılmıyor ve mevcut eşyaların da birer yedeği bulunduruluyor. Bulut Karayaka “Randevular yarım saatte bir olduğu için, sürekliliğin etkilememesi gerekiyor, kolay yedeklenen eşyaları seçiyoruz” diyor.

Evdeki obje, yazı ve çizgilerin tümü ipucu barındırmıyor. Oyunu deneyen biri olarak Karayaka’ya, dikkat dağıttığını düşündüğüm bu objeleri neden kaldırmadıklarını soruyorum.  “Çünkü oyuncuların hangisinin ipucu olduğunu hangisinin olmadığını algılamalarını istedik” diye cevaplıyor.

Ev sahibi: Kütüphaneci Ziya Bey

Bulut Karayaka, oyunun “Evimiz ile alakalı bir ipucu olmasın diye sitemize belirtmedik” dediği hedefini de ilk kez HaberVs ile paylaşıyor: “Gizemli olsun, insanlar kendileri keşfetsin istedik. Aslında bu konuda çok eleştiri aldık ama artık söyleyebiliriz: Burası Kütüphaneci Ziya Bey’in evi ve oyuncular, onun en sevdiği kitabı bulmaya çalışıyorlar.”

Ortak bir sorunun çözümünde ekip çalışması ve dayanışmanın önemi, şirketlerin de Istrapped’le  ilgilenmesine neden olmuş. Çalışanlarını oyuna yönlendiren firmalar, onların grup çalışmasına nasıl uyum gösterdiği, bencil davranıp davranmadığı ya da liderlik vasfı gösteren olup olmadığı konusunda geri bildirimde bulunulmasını istiyor.  “Anahtarı arkadaşının elinden alıp kilidi açmaya çalışan da, geriye çekilip izleyen de, bir ipucu bulup sessizce, gruptan habersiz çözüp hava atan da var” diyor Karayaka. Firmalardan gelen talep iki girişimciyi bu alanda yeni arayışlara itmiş. “Ekip çalışmasını gerektiren, yarışmacı ruhu tetikleyen ve eğlendiren yeni kurgularla oyunu büyük şirketlerin kendi organizasyonlarına, toplantılarına taşımayı düşünüyorlar.

Yeni evler açılıyor

Istrapped’in gördüğü ilgiden memnum iki girişimci, yeni kurgularla, yeni evlerde hizmet vermeye hazırlanıyor. İkinci ev yine Beyoğlu’nda önümüzdeki günlerde açılacak. Bu yeni evin Ziya Bey’in evinden daha farklı olacağını belirten Bulut Karayaka, sürprizi korumak için detay vermekten kaçınıyor; tekrara düşmemek için tamamen yeni bir kurgu oluşturduklarını söylemekle yetiniyor.

Bir sonraki adım ise oyunu İzmir ve Ankara’ya da taşımak. “Ankara’da başka bir tane evden kaçış oyunu var ancak İzmir’de henüz yok. Yakın zamanda Alsancak’ta olacağız. Daha sonra Ankara’da da bir ev açarak, üç büyük şehirde Istrapped olsun istiyoruz” diyor Karayaka.
(MM/GT)