Yaşam

‘Oyundaki çocuklar gerçekten görmüyor mu?’

Yazan: Ezel Nuhoğlu
Ezel Nuhoğlu

Görme engelli 23 çocuk bir tiyatro oyununda sahneye çıkıp, şarkı söyleyip dans edebilir mi? Elbette, şüpheniz mi var?

Yaşları 6 ila 18 arasında değişen 23 görme engelli çocuk  “Tarih Şakacı Bir Çocuktur” adlı oyunla 9 Aralık gecesi Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM)’de ikinci kez seyirciyle buluştu. 26 Şubat 2003 tarihinde kurulan, Parıltı; Görmeyen ve Az Gören Çocuklara Destek Derneği ile Tiyatro Hayat ekibinin ortaklaşa gerçekleştirdiği müzikal projede tamamı görme engelli oyuncular yalnız bir tiyatro oyunu sahnelemekle kalmıyor, şarkı söylüyor ve dans ediyor.

Türkiye de bir ilk olan oyunun kuruculuğunu Ali Anıl, sanat yönetmenliğini, bedensel koordinasyon ve dans koreografileri eğitmenliğini Mana Uygur üstlenmiş. Drama eğitmenliğini ve yönetmeliğini ise Kerem Muslugil yapıyor. Projeye destek olmak için, Tiyatro Hayat ekibinden Deniz Alemdar ve Fırat Sabotay gönüllü eğitmen olarak çalışıyor.

Oyun, bir grup sokak çocuğunun sokakta yaşamış oldukları tüm olumsuzluklara rağmen tiyatroya sığınmaları ile başlayan bir yükseliş hikayesini, danslar ve müzikler eşliğinde, eğlenceli ama bir o kadar da dramatik bir şekilde anlatıyor.

Oyunun sonunda izleyicilerden çok olumlu tepkiler alan ekip çalışanları ve çocuklar, bu tür etkinliklerin daha sık tekrarlanmasını istedi.

İnanırsanız her şeyi yaparsınız!

Tiyatro Hayat ekibi, oyuncu çocuklar ve veliler, insanların, inandıkları sürece, ne kadar zor olursa olsun, her şeyin üstesinden gelebileceğini düşünüyorlar. Yüzde otuz görme engelli oyuncu  Mahmut Akif Türüdü (17), görme engelli insanlara iyi bir eğitim verildiği taktirde, gören insanlar gibi  her şeyi yapabileceklerini söylüyor. Drama eğitmeni ve oyunun yönetmeni Kerem Muslugil ise görme engelli çocukların ve ötekileştirilen herkesin istediği zaman bir şeyleri başarabileceğini göstermek istediklerini belirterek, bunu başarmaktan mutluluk duyduklarını dile getiriyor.

Çalışma sürecinde bazı zorluklarla karşılaşan ekip ve oyuncu çocuklar, her şeye rağmen çok eğlendiklerini ve zor olanı başardıklarını anlatıyorlar. Görme engelli çocukların, görenlerin  kullandığı mimik ve jestlere sahip olmadığını, öğrenmenin yüzde 80’inin görmeyle gerçekleştiğini söyleyen Mana Uygur, sekiz aydır 23 engelli çocukla çalıştıklarını, bu sürede, kulak eğitimleri, şan eğitimleri, ritim eğitimleri verdiklerini anlatıyor. Bu eğitimlerden sonra çocukların kendi yeteneklerini ortaya çıkartabildiklerini söyleyen Uygur, zaman zaman zorluk çekseler bile eğitimler sırasında tüm öğrencilerle ilgilendiklerini ve çok eğlendiklerini söylüyor.

Oyuncu çocuklardan birinin velisi olan Suna Gülşen (49) çocukların çalışma ortamlarının çok zevkli olması nedeniyle zorlukları hissetmediklerini dile getirirken, oyuncularından Mahmut Akif  Türüdü “Rol icabı yaptığımız mimik ve jestlerde biraz zorlansak da bir şekilde başarıyoruz” diyor.

“Çocukların çok derin ve büyük bir hikayesi oldu”

Drama eğitmeni ve yönetmen Kerem Muslugil ise proje sayesinde engelli çocukların sosyal tavırlara vakıf olduğunu belirterek çocukların bu konuda bilgi sahibi olmalarının önemli olduğunu ve amaçlarına ulaştıklarını anlatıyor:
 “Çocuklar sosyal tavırları bilmedikleri için, drama derslerinde onlara öğreteceğim hareketleri kendi bedenimde gösteriyorum. Daha sonra onlar kendi bedenlerinde bunu yapabilecekleri ölçüde yapmaya çalıştılar.”

Oyunda az gören çocuklarla hiç görmeyen çocukları eşleştirdiklerini belirten Muslugil, izleyicide sıradan bir tiyatro oyunu izlemiş duygusu yaratmayı amaçladıklarını ve bu amaca ulaştıklarını ifade ediyor:
“Oyunu izlemeye gelen oyuncu ve yönetmen Mahir Günşiray oyunu izledikten sonra birkaç velimize ‘Bu çocuklar gerçekten görmüyorlar mı?’ diye sormuş. Bu da, bizim ve çocukların hedefe ulaştığımızı gösteriyor.”

Veliler çocuklarının böyle bir projede yer almalarından çok mutlu. Çocuklarının kendilerine olan güvenlerinin daha da artıklarını söylüyorlar. Ayrıca görme engelli çocukların aileleri olarak zorlandıkları noktalarda birbirlerine yol gösterdiklerini ve birlikte olmaktan çok şey kazandıklarını anlatıyorlar. Kerem Muslugil de aynı noktanın altını çizerek oyun dışında çocukların sosyal yönden güçlendiğini vurguluyor:
“Burada aldıkları drama eğitiminden sonra birçok veli bize çocuklarında olumlu değişiklikler gördüklerini anlattı. Bu  çocuklar zoru başardı ve bundan sonraki hayatlarında muhtemelen anlatacakları çok derin ve büyük bir hikayeleri var. Ve bu hikayeler ileride onların hayatlarında çok büyük sıçramalara neden olacak.”

Yorum yazın