Konut sitelerinde yönetimler ve ev sahipleri aidatlar nedeniyle sık sık karşı karşıya geliyor. İstanbul’un birçok semtinde kat malikleri, enflasyonun üzerinde arttırılan aidatlar ve çoğunluk kararı olmadan talep edilen ek bütçeler nedeniyle site yönetimleriyle gerginlik yaşıyor. Medyada yer alan haberlere göre bu gerginlik kimi zaman hastane, kimi zaman mahkeme koridorlarına kadar taşabiliyor.
İstanbul Haramidere’deki bir sitede kendi evinde oturan Hüseyin Topbaş, site yönetiminin, tatmin edici bir gerekçe sunmadan yüksek meblağlarda ek bütçe talep ettiğinden yakınıyor. Topbaş’a göre sitede yaşayan çoğu kişi bu durumdan şikâyetçi ancak dava ile uğraşmak istemediği için sessiz kalıyor.
İstanbul Başakşehir’de bir sitede oturan Yüksel Özdemir ise sessiz kalmak yerine site yönetimine dava açmış. Ek bütçenin, ana bütçenin yüzde 2 ya da 3 üzerinde olabileceğini savunan Özdemir, site yönetimi ana bütçenin yarısını aşan bir miktarda ek bütçe talep ettiği için mahkeme yoluna gitmiş.
“Geç ödenen her ay için yüzde 5 gecikme zammı tahsil ediliyor. Ödemezsek de icraya veriliyoruz. Ek bütçe ücretini bu kez icra ve avukat masrafıyla birlikte karşılamak zorunda kalıyoruz” diyor Özdemir.
Neden aidat dışında para toplanıyor?
Özdemir’e göre ek bütçe kararları ev sahiplerine sorulmadan, blok temsilcilerinden oluşan temsilciler kurulu veriliyor. “Neden ek bütçe toplanıyor” diye sorduklarında ise aidat borcunu ödemeyen dairelerin ya da değişmesi gereken bir takım malzemelerin gerekçe gösterildiğini belirtiyor Özdemir. Yeni gelen yöneticinin de önceki yöneticiyi işini yapmamakla suçladığını ancak bu suçlamaların hep sözde kaldığını söylüyor.
Apartman, site ve konut grupları için genellikle gelecek bir yıla dair tüm planlama genel kurulda yapılıyor. Yönetici ve denetçi seçimleri, işletme projesinin yapılması, aidatların ve bütçelerin belirlenmesi, ortak alanların değerlendirilmesi ve konutları ilgilendiren tüm kararlar genel kurulda alınıyor. Aidat miktarına, yönetici adaylarının hazırladığı bütçe ve yapılacak işler esas alınarak belirleniyor. Ancak burada da bir başka sorun başgösteriyor:
“Genel kurula ne kadar az kişi katılırsa, yöneticilerin ya da yönetici adaylarının onları gerçek olmayan harcamalara inandırması o kadar kolay oluyor” diyor İstanbul Avcılar’da bir sitenin yöneticiliğini yapan Mehmet Akay.
“Kararlar az sayıda kat maliki tarafından alınıyor”
Genel kurulun geçerli olabilmesi için kat maliklerinin yarısından bir fazlasının toplantıya katılması gerekiyor. İlk toplantıda bu yeterli çoğunluk sağlanamazsa, ikinci toplantı yapılıyor ve yeter sayı şartı aranmıyor. Genellikle kararlar, az katılımlı bu ikinci toplantıda alınıyor ve site sakinleri alınan kararlara müdahil olamıyor. Oysa kat maliklerinin toplantılara katılımıyla lüzumsuz harcama ve abartılı bütçenin engellenebileceğine dikkat çekiyor Mehmet Akay.
Akay‘a göre konut yönetiminde bulunan çok yasal boş, site yönetimleri tarafından istismar ediliyor.
Siteler vergi mükellefi olmadığı için ciddi anlamda bir vergi denetimi yapılmıyor. Sahte gider belgeleriyle harcamaları yüksek gösteren yöneticiler var: “Kayıtdışı bir çok harcama yapılıyor. Bazı yöneticiler, sitede yaşayan ve hiçbir şeyden haberi olmayan kişilere yüksek aidat ücretleri ve ek bütçeler sunabiliyor. Genel kurulda, öyle ya da böyle kendini temize çıkarılan yönetici hakkında yargı yolu da kapanıyor” diyor Akay.
Mehmet Akay bu tür sorunlarla karşılaşan sitelere, profesyonel yönetim firmalarından hizmet desteği alınmasını öneriyor; ortaya çıkabilecek rantın böylece önüne geçileceğini düşünüyor .
Aidatlara yasal sınırlama yok
Avukat Ersin Kocatürk‘e göre, aidat ve ek bütçe belirlenirken yasada herhangi bir sınır olmaması önemli bir sorun. Oysa aidat belirlenirken bütün kat maliklerinin fikrinin alınması ve yapılacak işin ihtiyaca yönelik ve lüks olmaması gerekiyor.
Kocatürk’e göre yapılacak ilave hizmetlerin ücreti, sadece bu yeniliği talep ya da kabul eden kat maliklerinden alınabilir. “Zorunlu olmayan yenilik ve ilavelerin giderleri bundan faydalanmayacak maliklerden talep edilemez” görüşünde Kocatürk.
Kocatürk, kiracıları da yükümlük taşımadıkları ödemeleri yapmamaları konusunda uyarıyor bulunduğu. Çünkü kiracı günlük bakım, temizlik ve güvenlik gibi masrafları ödemekle yükümlüyken, apartmanda yapılan kalıcı değişikliklerden, demirbaş giderlerden ev sahipleri sorumlu. Ancak pandemi döneminde daha fazla temizlik yapılması ihtiyacı gibi, kiracının da faydalandığı durumlarda ek bütçe kiracıdan da talep edilebildiğini belirtiyor.
2020 temmuzda ,hiç bir kat malikinin imzası olmadan,fikri dahi sorulmadan site yonetimi ek butce çıkardı,odemeyecegimizi belirterek icralık olduk,bunun hukuki yolu var mı?Karşılıklı dava açsak kazanma şansımız var mı?