Medya

'Kürt gazeteciler olmasa pek çok şeyden haberimiz olmazdı'

Yazan: Bahar Karaman
Bahar Karaman

Rober Koptaş, Eren Keskin, Defne Asal ve Fatih Polat Bilgi Üniversitesi'nde alternatif medyayı tartıştı

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, alternatif  medyadan söz ederken Türk ve İslam kimliği dışında kalanların Türkiye’de otomatik olarak “alternatif” olduğunu söyledi. Koptaş, “Kürt gazeteciler olmasa pek çok şeyden haberimiz olmazdı” diyerek toplumun farklı kesimlerinin, farklı katmanlarının, sesi duyulmayanların, ezilenlerin sesinin duyulması için alternatif medyaya ihtiyaç olduğunu vurguladı.

İstanbul Bilgi Üniversitesi Kuramsal Araştırmalar Kulübü tarafından organize edilen “Alternatif Medya-Medya ve Siyaset” paneli dün akşam Dolapdere Kampüsü’nde gerçekleşti. Panele Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rober Koptaş, Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, Evrensel Gazetesi Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Polat ve İMC TV’den Defne Asal konuşmacı olarak katıldı.

Panelde ilk sözü alan Rober Koptaş alternatif medyanın tanımını yaparken, “Alternatif olmak kıyıda köşede kalmak anlamına gelmiyor. Gizlenen, üzeri örtülen, pek görülmesi istenmeyen meseleleri gündeme getirmek gibi bir ruha sahip olmak anlamına geliyor,” dedi.

Rober Koptaş’ın ardından söz alan İMC TV’den Defne Asal ise daha önce ana akım medyada da çalıştığını ancak bir alternatif medya yayın organı olan İMC TV’de rahat etmesinin nedenlerini şöyle anlattı: “Ben şimdiye kadar ana akım medyada pek çok kurumda çalıştım. Orada da iyi işler yapan gazeteciler var. Ancak ana akımda yapılan haberler ya bir takım soslara batırılarak yapılıyor ya da muhabirinin hiç istemediği bir manşetle veriliyor. Şu anda İMC TV’de çalışmak bütün bunların dışında bir hayat alanı olduğu için bana çok büyük bir heyecan veriyor.”

“Dersim katliamı önce medyada başladı”

Medyanın toplum üzerindeki yönlendirici etkisinden bahseden Asal, Dersim katliamını örnek olarak gösterdi: “Dersim katliamı bir devlet projesidir ve önce medyada başlamıştır. Bütün gazetelerde o bölgede yaşayan bir takım yaratıklar olduğu, anlaşılmayan bir dil konuştukları, yanlarına gidildiğinde kaçtıklarını anlatan yazı dizileri yayımlandı. Yani devlet katliama giden yolu medya eliyle döşedi.”

Panelde alternatif medya gazetecilerinin çektiği sıkıntılar ve tutuklu gazeteciler üzerinde duran Özgür Gündem Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Eren Keskin, gazetenin ilk çıktığı günden beri avukatlığını yapıyor. Tüm coğrafyada geçmişten bugüne kendini demokrat muhalefet olarak tanımlayan gazeteciler üzerinde hep bir baskı olduğunu belirten Keskin, “gazetecilere yapılan baskılar devam ediyor, yöntemler değişti. Eskiden öldürüyorlardı şimdi de fütursuz bir biçimde, hiçbir dayanak olmadan tutukluyorlar.

Medyanın siyasetle çok önemli bir bağlantısı olduğunu vurgulayan Keskin özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş döneminde siyasetin medyayı çok iyi kullandığını belirtiyor: “Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir askeri cumhuriyet olarak kuruldu. Bu tabii benim görüşüm. Çok büyük bir suçun üzerine kuruldu. Bize kopuş ve devrim dediler ama aslında 1915 Ermeni soykırımını düşünenler, planlayanlar ve uygulayanların zihniyeti kurdu bu cumhuriyeti. Bu zihniyetin yerleşmesi için de yasama, yürütme, yargı ve büyük medya militaristler tarafından kullanıldı. Bu, bugüne kadar da hiç değişmeden varlığını sürdürüyor. Ben medyanın toplumun totaliterize edilmesinde çok önemli bir rolü olduğunu düşünüyorum.”

“Ne yazık ki hepimiz Cumhuriyet okuyarak solcu olduk biz bu coğrafyada”

Sadece Cumhuriyet Gazetesi okuyarak solcu olan insanlara dikkat çeken Keskin, bunun bir şansızlık olduğunu belirtti: “Ne yazık ki hepimiz Cumhuriyet okuyarak solcu olduk biz bu coğrafyada. Bunun çok büyük bir şansızlık olduğunu düşünüyorum. Belki bizler şanslıyız. Biraz gerçeklerin farkına vardık ama bugün hala kendilerini solda tanımlayıp, sadece Cumhuriyet Gazetesi’nin yazdıklarıyla beslenen insanlar var. Bence bunlar kendilerini başka bir dünya görüşüyle tanımlayanlardan çok daha tehlikeli.”

Kürt sorununu Kemalistlere göre İslamcı kesimle konuşmanın daha kolay olduğunu söyleyen Keskin, “katı Kemalistlerle Türkiye’deki temel hiçbir sorunu konuşmak mümkün olmuyor,” dedi.

“Tutuklama kararları çok kolay veriliyor”

Tutuklu gazetecilere dikkat çeken Eren Keskin, son yılların en kolay tutukluluk kararlarının verildiğini belirtiyor: “Ben 24 yıllık avukatım. Bu kadar kolay tutuklama kararının verildiği başka hiçbir dönem hatırlamıyorum. Eskiden gazeteciler tutuksuz yargılanırdı. Sonuçta ceza verilirdi cezaevine girilirdi ama bu kadar kolay tutuklama kararlarının verildiği hiçbir dönem yoktu. Sadece yaptıkları haberlerle sorgulanıyor arkadaşlarımız.”

Alternatif medyanın güçlenmesi gerektiğini belirten Keskin, “her şeyi haklı olarak devletten sistemden beklerken kendimiz ne kadar değişiyoruz?” sorusuyla toplum olarak alternatif medya yayın organlarının daha iyi takip edilmesi, desteklenmesi gerektiğini söyledi.
(BK/GG)

Yorum yazın