Genel

Abbas Güçlü ile Genç Bakış

Yazan: Niso Esim

Geçtiğimiz çarşamba gecesi, yani 11 Kasım’a 12 Kasım’a bağlayan saatlerde ekranlara gelen Abbas Güçlü ile Genç Bakış programı İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden canlı yayınlandı. Sayısız konuğu ve programı misafir eden Dolapdere Kampüsü’ndeki meşhur BS1 salonunda, her zamanki enerjinin aksine farklı bir görüntü vardı. Gündeme oturan birçok etkinliğe ev sahipliği yapmış ve birçok konuya farklı bakış açıları […]

Geçtiğimiz çarşamba gecesi, yani 11 Kasım’a 12 Kasım’a bağlayan saatlerde ekranlara gelen Abbas Güçlü ile Genç Bakış programı İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden canlı yayınlandı. Sayısız konuğu ve programı misafir eden Dolapdere Kampüsü’ndeki meşhur BS1 salonunda, her zamanki enerjinin aksine farklı bir görüntü vardı. Gündeme oturan birçok etkinliğe ev sahipliği yapmış ve birçok konuya farklı bakış açıları getiren öğrenci kitlesiyle yer bulan BS1 salonu Çarşamba gecesindeki performansı ile izleyicilerini şaşırttı.

“Genç Bakış” yıllardır farklı üniversitelerden canlı yayınlar yapıyor ve öğrencilerden ilgi görüyor. Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker’ in konuk olduğu programda GDO’lu ürünler tartışıldı ve gündeme dair sorular, cevaplarını buldu. Yayının perde arkası ise kendisinden daha ilginçti.

Neden daha önce gelmedi?

Genç Bakış, sanırız, sekizinci yılını doldurdu. Bu süre zarfında Türkiye’nin birçok üniversitesini dolaştı, yayınlar yaptı. Ancak program, gerek İstanbul’un merkezinde yer alması ve yayına olanak veren salonlarıyla ülkemizdeki pek çok üniversiteye göre daha avantajlı konumdaki Bilgi Üniversitesi’ne uğramadı. Dahası biz, üniversitemiz içinde yaşanan ve başka kaynaklardan öğrenme şansımız olamayan gelişmeleri bile Güçlü’nün Milliyet gazetesindeki yazılarından öğrenmiştik. Aynı yazılarda Güçlü’nün üniversitemizin eski yönetimine eleştirel ve mesafeli tavrını da gözlemliyorduk. Acaba yıllardır Bilgi’ye gelmemesinin nedeni, üniversite hakkındaki bu olumsuz kanaati miydi?

Gerçeğin, bizim düşündüğümüz gibi olmadığını Güçlü salona ayak basar bazmaz anladık.

Deneyimli gazeteci, neredeyse salonun yarısının boş olduğunu görerek “Salon boş, ondan sonra bize diyorlar ki niye Bilgi Üniversitesi’ne gelmiyorsunuz. İşte, bu yüzden gelmiyoruz, çünkü salonlar dolmuyor” deyiverdi. Yani herkesin sandığı gibi Abbas Güçlü’nün Bilgi’nin yönetimi veya üniversitenin duruşuyla ilgili bir sorunu yoktu. Güçlü, Bilgi Üniversitesi’ne yıllardır “Salonu dolduramayız” korkusuyla gelmiyordu.

Daha sonra kişi sayısının önemli olmadığını, önemli olanın fazla sayıda olmak değil, güzel tartışmalar yapmak olduğunu dile getiren Abbas Güçlü, Bilgi Üniversitesi öğrencilerinin konuyla ilgili farklı açılımlar getireceğinden emin olduğunu söyledi. Sevimli tavırları ile programa başlamadan öğrencilerin ilgisini ve beğenisini toplamaya çalışan Güçlü katılımcılara “Okulunuzdan memnun musunuz?” , “Kantindeki gıdalar sizce pahalı mı?”, “Rektörünüzden memnun musunuz?” gibi sorular yöneltti. Güçlü, bu programın bir tartışma programı olmadığı, bilgilendirme programı olduğunu hatırlattı. Daha sonra senelerdir moderatörlük yapmanın verdiği güvenle programa başlayarak bakana gündemdeki soruları yöneltti ve öğrencilerden sorular almaya başladı.

Programın içeriğinden midir öğrencilerin isteksizliğinden mi bilinmez, program pek de Güçlü’nün arzu ettiği heyecanda geçmedi. Programın sonlarına doğru saat sabaha karşı üç civarında ilk ve tek reklam arası verildiğinde salondan kaçan öğrencileri fark edemeyen Güçlü, programın tekrar başlamasına yakın, yönetmeninin de uyarılarıyla arkadaki öğrencilerden önlere geçmelerini istedi. Oluşan boşlukların, haklı olarak ekrana yansımasını arzu etmeyen Abbas Güçlü, isteğini gerçekleştirmeyen öğrencilere, “Ne nazlı üniversiteymişsiniz ya, bir daha kesin gelmeyeceğim buraya, diğer üniversitelerdeki öğrenciler salonun yoğunluğundan kapılarda bekliyorlar, salona giremiyorlar, siz yer değiştirmek için naz yapıyorsunuz” diyerek sitem etti. İstemeye istemeye önlere doğru geçen öğrenciler yerlerini aldıktan sonra, programın jeneriği başladı. O kısa süre içinde de öğrencilere sitem etmeye devam eden Güçlü, “Hiç tempo göremedim, yarın göreceksiniz herkes size eleştiri yapacak. Bu kadar gündemde olan bir konu ve hiç güzel sorular sormuyorsunuz. Sonra Bilgi ile ilgili eleştiri geldi mi kızıyorsunuz.” dedi.

Bilgi antolojisi

Güçlü’nün Bilgi’den söz eden toplam üç yazısı bulunuyor (5 Aralık 2006, 5 Ekim 2007 ve 2 Ocak 2008) ve her üç yazıda da Bilgi Üniversitesi yönetimini yerden yere vuruyor. Abbas Güçlü, önceki yıllarda “yasalara karşı gelecek kadar başına buyruk, kendi bildiğini okuyan ve gördüğü desteğe rağmen kadir bilmez” bir kurum olarak gördüğü Bilgi Üniversitesi’ne konuk olarak bu düşüncelerini değiştirdi mi bilmiyoruz. Ancak bildiğimiz ve gördüğümüz bir şey var ki Güçlü, üniversite yönetimiyle ilgili fikirlerini değiştirmiş olsa bile Bilgi öğrencileriyle ilgili önyargılarını hâlâ muhafaza ediyor…

Genç Bakış’ın “Genç” kısmında mı yoksa “Bakış” kısmında mı yoksa yayın saatinde mi bir sorun var bilinmez ama Dolapdere BS1’de düzenlenen bir etkinlikte ilk defa bir elin parmağını geçmeyecek kadar öğrenci soru sormak için söz aldı. Geri kalan az sayıdaki öğrenci de salon süsü gibiydi. Öğrencilere program çıkışında, Kanal D-Genç Bakış kupaları dağıtıldı. Programın perde arkasında görünen şey ise açıktı. Ne öğrenciler, ne de Abbas Güçlü ve ekibi durumdan memnun kaldı. Abbas Güçlü bir daha Bilgi Üniversitesi’ne gelir mi gelmez mi belli değil. Belli olan bir şey var; BS1 bu programdan ancak “F” alır!

Yorum yazın