Genel

Apple’ın son harikası ne kadar harika?

Yazan: Meneviş Tozak

Apple uzun süredir spekülasyonlar yaratan, dedikoduları basına sızan yeni cihazını 27 ocak günü basına tanıttı. Birçok kişinin heyecanla beklediği İpad, her zaman olduğu gibi yine Apple’ın CEO’su Steve Jobs tarafından tanıtıldı. Bazı kesimler tarafından bir devrim olarak görülürken, bazıları için hayal kırıklığı oldu. Birçok Apple hayranı, Ipad’in beklentilerinin çok altında olduğunu belirtiyor ve dört beden […]

Apple uzun süredir spekülasyonlar yaratan, dedikoduları basına sızan yeni cihazını 27 ocak günü basına tanıttı. Birçok kişinin heyecanla beklediği İpad, her zaman olduğu gibi yine Apple’ın CEO’su Steve Jobs tarafından tanıtıldı. Bazı kesimler tarafından bir devrim olarak görülürken, bazıları için hayal kırıklığı oldu.

Birçok Apple hayranı, Ipad’in beklentilerinin çok altında olduğunu belirtiyor ve dört beden büyük İpod Touch’tan pek farkı olmadığını söylüyorlar. Hatta dalga geçmek için bu tanıtımı “İfail” olarak isimlendiriyorlar. Özellikle de İpad’in tanıtımını eleştirenlerin sayısı oldukça fazla. İphone gibi bir devrimden sonra Steve Jobs’un çıkıp da “Bakın İpad’de arka fonu istediğiniz gibi değiştirebiliyorsunuz, kendi resminizi koymanız bile mümkün” gibi bir tanıtım yapmasına garipseyenler fazla, pekçok kişi bu tanıtıma cevap olarak “benim en eski modellerden olan cep telefonum bile bunu yapabiliyor” şeklinde tepkilerini dalga ile karışık olarak dile getiriyorlar. İpad her ne kadar basın tarafından göklere çıkarılsa da, pek çok eksiği olduğu tanıtımı izleyen ve cihazı inceleyen dikkatli gözlerden kaçmıyor. Cnet’in yaptığı anket de bunu açıkça gösteriyor. Sitesinde İpad’i kesinlikle almayı düşünmeyenlerin oranı yüzde 50. Sayıya vurulduğunda daha tanıtımından 24 saat geçmeden bunu söyleyen kullanıcı sayısı 10 binin üzerinde.

Flash ve Java desteği yok

Cihazın iş için değil daha çok eğlence amacı güttüğünü söyleyenlerin sayısı da oldukça fazla, ilk bakışta göze çarpan eksikler ise şunlar, cihaz neredeyse her web sayfasında kullanılan Flash ve JAVA yazılımlarını desteklemiyor. Adobe’un açıklamasına göre dünyadaki bilgisayarların yaklaşık yüzde 90’ında Flash kullanılıyor ve ayrıca Adobe İphone OS için Flash desteğinin hazır olduğunu ve Apple’ın izin verdiği anda her cihazına yüklenebileceğini söylüyor ve hatta bunun garantisini de veriyor. İpad normal Apple bilgisayarlarda bulunan Mac OS X sistemini barındırmıyor. Bulundurduğu sistem Apple ve İphone’un klasik uygulamalarını desteklese de bir adım öteye gitmekte zorlanıyor.

USB’siz bilgisayar olur mu?

Bir başka önemli eleştri ise USB girişinin olmaması. Neredeyse piyasadaki tüm cihazlarda USB girişi bulunurken İpad’de bulunmaması onun asla bilgisayar ya da taşınabilir bilgisayarlarla aynı kategoride olmasına izin vermeyecek bir eksik olarak görülüyor. Ve tabii harici bellek desteği de böylece ortadan kalkıyor.

Bir medya oynatıcısı olarak nitelenmesini daha doğru olarak gören bir kesim de artık medya oynatıcıları bile fotoğraf video çekebiliyorken, bir tablet olarak tanıtılan İpad’de bu özelliklerin olmamasını klasik Apple satış politikasına bağlıyorlar ve ikinci veya üçüncü jenerasyonda bunların ekleneceğini düşünüyorlar. İpad geniş ekran ve HD izleme kalitesi de sunmuyor, piyasadaki pek çok cep telefonunda bile artık HD kullanılırken İpad’de bulunmaması uzun pil ömrünün bir sonucu olarak düşünülüyor.

Kitap okuyucu olarak gözleri yorabilir

Son zamanlarda ülkemizde çok bilinmese de dünyada yaygın olan Amazon Kindle’a rakip olmayı da hedefleyen İpad bu konuda da sınıfta kalıyor. Amazon Kindle basit olarak bir e-book ve gazete okuma cihazı. Dışarıdan bakıldığında İpad tasarımı ve görünüşü ile Kindle’dan çok daha ileride gözüküyor ancak maalesef e-ink (arka plan ışığına ihtiyaç duymayan, kağıt baskıya yakın sonuç veren panel teknolojisi) kullanılmadığı için gözleri yorması ve 1-2 saatlik okuyuşlardan sonra baş ağrılarına neden olması ihtimali cihazla ilgili kuşku yaratıyor. Bunun yanında İpad için 4 büyük yayıncı firma ile anlaşıldığı ve kitaplarının online olarak satılacağı da duyuruldu.

Netbooklara karşı bir seçenek olarak çıktığı düşünülen İPad’in multi-tasking (aynı anda birden fazla işlemi gerçekleştirme özelliği) olmaması da, yani yazınızı yazarken yada internette dolaşırken aynı anda müzik dinleyememeniz, yine sınıfta kaldığına dair bir işaret. Bunların dışında Apple’ın kullanıcıları tamamen kendisine bağlamak isteyen bir politika güttüğünü düşünenler de az değil. Buna örnek olarak cihazda bir HDMI çıkışı olmaması gösteriliyor ve bu nedenle Apple TV’ye ihtiyaç duyulacağı konuşuluyor.

Türkiye’deki satış fiyatı ne olacak?

Tabi ki bunların dışında fiyatı (Türkiye için henüz iyi olup olamayacağı bilinmiyor ama önceki örneklere bakılırsa ABD’deki perakende fiyatının iki katına yakın olması sürpriz olmaz), görünüşü, kullanım kolaylığı, hızı, batarya süresi gibi iyi özellikleri de bulunuyor. Ancak asıl soru bunlar sizi tatmin eder mi?

Sonuç olarak İPad, dizüstü bilgisayarlarla hatta bazı spesifik eksiklikleri nedeni ile Netbook’larla bile yarışmayı pek beceremesede, eğlence amaçlı kullanıldığı zaman durumu kurtarıyor, hem göze hemde duyulara hitap etmeyi başarıyor. Ancak biraz daha fazla özellik arandığında maalesef sınıfta kalıyor. Umarız Apple her zaman yaptığı gibi yapar ve sonraki jenerasyonlarında İPad daha kapsamlı, yeterli ve tatmin edici bir cihaz haline getirerek Apple hayranlarını hayal kırıklığından kurtarır…

Yorum yazın