Sosyal medya Yaşam

Dijital detoks uygulayanlar anlatıyor: ‘Kuş seslerini duymaya başladım’

Yazan: Pınar Tahirler
Sosyal medya simgeleri

Teknolojiye ve özellikle sosyal medya kullanımına mola vermeyi deneyenler neler yaşıyor? Dijital detoks uygulayanlar cevaplıyor.

Yaşamımızı kolaylaştırmak için buyur ettiğimiz teknoloji, hayatın merkezine yerleşip biz fark etmeden de olsa bağımlılığa neden olduğunda fiziksel ve ruhsal sorunları beraberinde getiriyor. Gerçek ilişkilerden uzaklaşmaktan, sürekli hale gelen yorgunluğa, okulda ya da işte başarısızlıktan, dikkat dağınıklığına birçok sorunun nedeni olarak görülen bu bağımlılıktan kurtulabilmek için önerilen yöntemlerin belki de en basiti, ondan uzaklaşmaya çalışmak.

Dijital minimalizm ya da dijital detoks tabir edilen bu yaklaşım kısaca, teknolojik cihazlar ve internet bağlantısına aranızda mesafe bırakmanızı öneriyor. Böylece, belli bir zaman diliminde de olsa, teknolojinin neden olduğu zihinsel ve bedensel etkileri minimuma indirmeniz ve bir nevi arınmanız hedefleniyor.

Kendimizi yeniden bulma, kendimizle iletişime geçme arayışlarına cevap verdiği belirtilen dijital detoks, özellikle sosyal medyaya olan bakış açımızı yeniden şekillendiriyor.

Dijital detoks uygulayan sosyal medya bağımlıları, deneyimlerini HaberVesaire ile paylaştı.

“Sanki dünya yanacak gibi oldu”

Beril Hazar/Sosyal Medya sorumlusu (28)

Beril Hazar

“Ben yoga yapıyorum ve yoga hocam bir süre boyunca dijital detoks yapmamız gerektiğini söyledi. Yani yoga hocamın zoruyla başladım. Kabus gibi bir süreç başlamış oldu. Telefonumdaki bütün uygulamaları sildim ve tam dört gün boyunca bu detoksu uyguladım. Benim için çok zordu, tekrar yap deseler yapamam. Sanki dünya yanacak gibi bir durum oldu. Sosyal medyamın eksikliği beni gerçekten çileden çıkartmıştı. WhatsApp mesajları ve WhatsApp gruplarımda neler olup bittiğini meraktan çatlayacaktım. Telefonu ilk elime aldığım zaman gelen mesajları okumaya başladım ve kendi kendime ‘gerçekten ben bunlarla mı bu kadar zaman harcıyordum’ dedim. Benim için büyük bir farkındalık yarattı. Ayrıca yemek yapmayı öğrendim, evdeki bütün dolapları tek tek düzenledim.”

“Hiç düşünmeden uygulasınlar” 

Ece Dinç/Öğrenci (23)

“İnsanların sosyal medyalarında paylaştığı yulaf tabaklarını veya Netflix’te hangi filmi izlediklerini görmekten sıkılmıştım. Hepsinden kurtulmanın çaresini bütün hesaplarımı kapatmakta buldum. Aklınıza gelebilecek bütün sosyal medya uygulamalarını sildim ve bu süreç tam bir ay sürdü. Benim için gerçekten çok huzurlu bir süreçti, moralimi bozabilecek şeyleri değil görmek, onların varlığından bile uzun süre habersizdim. Hesaplarımı açınca sanki uzun zamandır bitkisel hayattaymışım da Berlin Duvarı’nın yıkılmasına uyanmışım gibi oldu. Dijital detoks uygulamayı düşünenler hiç tereddüt etmeden uygulayabilirler. Önce ekran saatlerini sınırlandırmak gibi küçük adımlarla başlayabilirler. Pandemi sürecinde ‘en çok ben eğleniyorum’ minvalinde paylaşımlar insanların çok fazla enerjisini düşüyor. Bu uygulama ile insanların ruh hallerinin pozitif şekilde değişeceğini düşünüyorum.”

“Uyku süremi ve kalitesini olumlu etkiledi”

Kübra Yenidünya/Fizyoterapist (22)

Kübra Yenidünya

“Telefonumdan günlük ekran süremi takip etmeye başladım ve günlük ortalama üç dört saat gibi bir süreyi ekrana bakarak geçirdiğimi fark ettim ve detoks düşüncesi iyice aklımda yer etti. Daha sonra Otizm Spektrum Bozukluğu bulunan çocuklarla çalışma fırsatı edindim ve özellikle uzun ekran sürelerinin bu çocuklar için oluşturduğu tehlikeye şahit olunca dijital yaşamdan uzaklaşma düşüncesi netleşti. Tabii aynı tehlike diğer çocuklar için de geçerliydi. Instagram, Snapchat, WhatsApp, Youtube gibi uygulamaları sildim. Bir ay sürdü. Başlarda açıkçası biraz zorlu geçti. Bu uygulamalar, tahmin ettiğimden daha çok yer etmiş hayatımda. Daha sonra alışma süreci başladı. Dijital dünyada olan bitenle ilgili merakım azaldı ve bakma isteğimin düştüğünü hissettim.”

“Aslında günlük hayatımda bir zorunluluk olmadığını, hayatımın önemli bir yapıtaşı olmadığını ve bu uygulamalar ve cihazlar olmadan yaşanabildiğini gördüm. Uyku süremde ve kalitesinde olumlu etkileri oldu. Uyumadan önce telefondan sosyal medya hesaplarımı kontrol etme alışkanlığımdan kurtuldum. Evde ailemle geçirdiğim vakti ve sohbet kalitesinin arttığını düşünüyorum. Ne kadar akşam beraber otursak da elimizden düşmeyen telefonlar sayesinde iletişim yeteri kadar verimli olamıyormuş. Evde yapabileceğim hobilerime odaklandım.”

“Olabildiğince kendinizi bu fikre adapte etmek için ön hazırlık yapmalı. Toplu bir grup içinde telefonu elinizde veya masada tutmak yerine çantanıza atıp karşınızdaki kişiye odaklanarak başlayabilirsiniz. Daha sonrasında evde de telefonu farklı bir odaya bırakıp evdeki kişilerle vakit geçirmeye çalışabilirsiniz. Bu cihazları kendinizden uzak tutarak başlayın ve bu fikre alıştığınız zaman siz de uygulamalarınızı silin ve detoksa başlayın.”

İmge Burcu Hutchison

“Uygulamayı sildim, yedi yıldır da açmadım”

İmge Burcu Hutchison/İngilizce öğretmeni (51)

“Kaz Dağları’nda Ekolojik Aile Çocuk kamplarına katılmaya karar verdim. Tüm teknolojik, elektronik alet ve araçlardan, akıllı telefonlardan izole, doğanın içinde bir yalınlaşma, doğayla doğal olanla yeniden yakınlaşma eğitimiydi aslında. Kamp dönüşünde ise derhal Facebook’u kapadım ve yedi yıldır da yeniden geri dönüş yapmadım. Bu sürece hazır olmamla alakalı olsa gerek, yaşadıklarım son derece dönüştürücüydü. Kuşların, karıncaların, ağaçların çeşitliliğini Google’a tıklayarak değil, köylülerin derin doğa bilgisinden faydalanarak, onları, olanları daha uzun dinlemede ve izlemede kalarak öğrenmek, paha biçilemezdi. Kimse arkadaşının fotosuna “like” koyamadığını hatta öz çekim fotoğraflarını paylaşamadığını fark edemedi. Fark ettiğimizde de bir şeyleri kaçırmışçasına bir boşluk hissetmedik.”

“Dijital detoks bana ve çocuklarıma inanılmaz şifa etkisi yaptı. Hâlâ hafta sonları uzun kahvaltı sofralarında ve sohbetlerinde konuşur, anarız. İlla dağ başında, okyanus ortasında veya bir adada olmaya gerek yok. İlla 21 gün şeklinde gerçekçi olmayan hedefler koymaya gerek yok. Teknolojiyi tümüyle hayatımızdan çıkarıp, öcü gibi göstermeye de elbette gerek yok. Tek gerekli olan, yüksek farkındalık yaratabilmek adına kendimizi gözlemlememiz ve sosyal medyasız, telefon ve televizyonsuz, mavi ışıksız bir gün oluşturabilmeniz. Bir gün ile başlarsanız, bir gün bir kitap yazarsınız. Dijital dünya ile kurduğunuz ilişkinin sağlığı, bütünsel sağlığınızın bir göstergesi artık. Bağlılık, ve bağımlılık varsa, bir sıkıntı vardır. Minik minik durup bir bakmak inanın çok güzel bir başlangıçtır.”

 

 

 

 

Yorum yazın