Ekonomi Yaşam

“Motorlu kuryeler günde 15 saat çalışıyor”

Yazan: Anıl Poyraz

Karantina döneminin yıldızı hızlı teslimat şirketleri hızla büyüyüp değerlenirken, dağıtımı yapan motorlu kuryelerin çalışma şartlarında aynı gelişme yaşanmıyor. Kuryelere göre uzun mesai ve sağlık sorunları geliyor.

Karantina döneminde hızla büyüyen hızlı teslimat şirketlerinin değerlerindeki hızlı yükseliş haberlere konu olurken, dağıtımı yapan motorlu kuryeler çoğu kez, ağır ve stresli çalışma koşullarına maruz kalıyor. HaberVs’nin görüşüne başvurduğu motorlu kuryelere göre, yaşadıkları sorunların başında uzun mesai saatleri ve sağlık sorunları geliyor.

Sipariş uygulaması Getir’de çalışan Ahmet Serbest, insanların motorlu kuryelerin yüksek miktarda para kazandığı algısına sahip olduğunu fakat bunun sadece uzun mesailer sonucunda mümkün olabildiğini belirtiyor. 8 saat mesai yapmaları durumunda asgari ücret seviyesinde kazandıklarını, ancak daha fazla çalışmaları durumunda ek ücret aldıklarına dikkat çekiyor: “Bu nedenle günlük mesaimiz 15 saate kadar çıkabiliyor” diyor Serbest. Kazançlarının bir kısmının sigortalarına, vergilerine veya motora ve kendilerine gelebilecek olası hasarların masrafına gittiğini söylüyor. Bu giderler ödendiğinde ise geriye çok para kalmadığını ve şirketlerin sağladığı şartların hiçbir şekilde yeterliliğinin olmadığını savunuyor.

İşe gelemedikleri günlerde ise para alamadıklarının altını çizen Ahmet Serbest, ismini vermediği başka bir şirkette çalışan bir arkadaşının kaza yaptığı halde hastaneye gitmediğini, çünkü hastanenin yatış ya da çalışamaz raporu vermesi durumunda çalışamamaktan korktuğunu söylüyor. Serbest, bu arkadaşının iç kanamadan dolayı hayatını kaybettiğini iddia ediyor.

“Teslimat sorumluluğu sürücüde”

Getir’de çalışanı kurye Emrullah Çakmak, siparişi zamanında teslim etme sorumluluğunun kuryenin üzerinde olduğunu ve şirketlerinden bu konuda herhangi bir destek almadıklarını belirtiyor. Müşterinin “neden iki dakika geç geldin?” gibi sorularına maruz kaldıklarını söyleyen Çakmak, mesleğin en zor yanlarından birinin de “insanlarla uğraşmak” olduğunu söylüyor. Çakmak, kuryelere gereken önemin verilmediğini ve canlarının hiçe sayıldığını ifade ediyor. Ona göre, olası bir kaza halinde tüm masraflar kuryeye ait. Sigortalarını kendilerinin ödediğini ve motorlarından da kendilerinin sorumlu olduğunu belirtiyor. Emrullah Çakmak, çalışma ücretlerinin haftalık ya da aylık değil iş saati üzerinden ödendiğini ve haftada ortalama olarak 40-50 TL bahşiş kazandıklarını ifade ediyor.

Yemeksepeti Banabi motorlu kuryesi Yusuf Gün ise, diğer şirketlere kıyasla daha iyi şartlarda çalıştıklarına inanıyor. Şirketlerinin kuryelerin hız yapmasını asla tavsiye etmediğini söyleyen yayaların kuryelere değil, kuryelerin yayalara dikkat ettiklerini savunuyor. Gün, herhangi bir kaza durumunda şirket tarafından özel hastanelere yönlendirildiğini ve olabilecek adli bir durumda şirketlerinin avukatlarının yanlarında olduğunu söylüyor. Sosyal güvencenin yanı sıra, özel sağlık sigortasına da sahip olduklarını belirten Gün, fazla mesailerin karşılığının doğrudan ödendiğini söylüyor.

 

 

 

Yorum yazın