Genel

Herkesin bildiği sır: JİTEM

Yazan: Ahmet Şık

Bugünlerde, Ergenekon soruşturması nedeniyle adı sıkça tartışılan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, 1999’da Şırnak İdil’de görev yaparken başlattığı soruşturma neticesinde JİTEM’le (Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele) ilgili ilk kez dava açılmasını da sağlamıştı. Kamuoyunda ilk JİTEM davası olarak bilinen ve Ergenekon’un asker kökenli ünlü isimlerinin de geçtiği soruşturmayı yürüten isim olan Cihaner, bu karanlık örgütü paçasından yakalamış […]

Bugünlerde, Ergenekon soruşturması nedeniyle adı sıkça tartışılan Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner, 1999’da Şırnak İdil’de görev yaparken başlattığı soruşturma neticesinde JİTEM’le (Jandarma İstihbarat Terörle Mücadele) ilgili ilk kez dava açılmasını da sağlamıştı. Kamuoyunda ilk JİTEM davası olarak bilinen ve Ergenekon’un asker kökenli ünlü isimlerinin de geçtiği soruşturmayı yürüten isim olan Cihaner, bu karanlık örgütü paçasından yakalamış ve belli bir noktaya kadar da götürmüştü.

JİTEM görevlisi itirafçı İbrahim Babat’ın Başbakanlık Teftiş Kurulu’nun hazırladığı Susurluk Raporu’nda yer verilen, 16 Eylül 1989’da kaçırılarak infaz edilen Sevim, Hasan Utanç ve Hasan Caner adlı üç köylünün öldürülmeleriyle ilgili anlatımları üzerine savcı Cihaner aralarında Arif Doğan’ın da bulunduğu bazı şüphelilerle ilgili yeni bir soruşturma açmıştı. Doğan’a eşlik eden diğer zanlılar ise JİTEM’le çalışan itirafçılar İbrahim Babat, Adil Timurtaş, Mehmet Zahir Karadeniz, Lokman Gündüz, Abdülkadir Aygan, Faysal Şanlı, Recep Tiril, Ali Ozansoy, Hüseyin Tilki ve Hayrettin Toka ile askerler JİTEM’İn kurucularından Binbaşı Cem Ersever, Jandarma Yüzbaşı Sinan Yaşar, Jandarma Kıdemli Başçavuş Şaban Bayram, Faysal Şanlı idi. Cihaner’in tayininin çıkmasından sonra da o günlerin puslu havasında soruşturma ağır aksak ilerleyebildi ve gelinen noktada sadece yukarıda adları anılan 11 itirafçı JİTEM’ci sanık olabildi. Çünkü Genelkurmay asker zanlılarla ilgili soruşturma izni vermemişti.

JİTEM: Bir varmış bir yokmuş

İşte Cihaner’in başlattığı bu soruşturma sonunda Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve sadece itirafçıların yargılandığı davada bugün (29 Aralık 2009) ilginç bir gelişme yaşandı. Genelkurmay Başkanlığı mahkemeye gönderdiği yazıda, JİTEM’in olmadığı iddia edildi. 2 Ekim 2009’daki son duruşmada mahkeme heyetinin Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı’ndan, “JİTEM adlı bir birimin olup olmadığının, var ise hangi tarihte kurulduğunun, faaliyetine devam edip etmediğinin, iddianamede belirtilen kişilerin kuruluşa üye olup olmadıklarının” sorulmasına karar vermişti. İşte Genelkurmay’ın adeta “herkesin bildiği bir sır” haline dönen JİTEM’in varlığını inkar etmesine neden buydu. Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne ulaşan ve Genelkurmay Başkanı namına Ceza Hukuk İşleri Şube Müdürü Hakim Albay Orhan Önder imzalı yazıda, “Genelkurmay Başkanlığı bünyesinde kurulmuş (JİTEM) adında herhangi bir birim mevcut değildir” deniliyordu.

Yıllardır varlığı tartışılan, özellikle Susurluk skandalı sonrasında ortaya çıkan birçok belgeyle deşifre olmasına karşın askeri makamların bugün olduğu gibi ısrarla “yok” dediği JİTEM, Ergenekon soruşturmasında kuşkuları ortadan kaldıracak bir şekilde ortaya dökülmüştü. JİTEM’in kurucularından Arif Doğan’ın gözaltına alınmasıyla ele geçirilen çok sayıdaki “gizli” ibareli dokümanda örgütün nasıl kurulduğu, legal ve illlegal faaliyetlerine ilişkin çok sayıda belgeye ulaşılmıştı. Zaten Doğan da ifadelerinde JİTEM’i bizzat kurduğunu söylemişti.

Devlet erkanından JİTEM

PKK itirafçısı olup JİTEM’e çalışmaya başlayan ancak yeniden itirafçı olarak bu kez de JİTEM’İn bır çok karanlık eyleminin açığa çıkmasını sağlayan Abdülkadur Aygan da belgelerli bu karanlık örgütü anlatmıştı. Ancak itirafçılar makbul sayılmadığından biz sözü devlet erkanına bırakalım istedik. Yukarıda “herkesin bildiği bir sır” dememizin nedenini aralarında bizzat JİTEM’in kurucusu Arif Doğan’ın da olduğu bir dönemin kudretli devlet erkanının yakın tarihte ağızlarından çıkan sözlerle açıklayalım.

“JİTEM’İ ben kurdum”

Arif Doğan: Aynı zamanda Ergenekon davasının da sanığı olan emekli albay Doğan 15 Ağustos 2008’de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne verdiği ifadede, “Ben Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı ve JİTEM Grup Komutanlığı görevlerinde bulundum. Jandarma İstihbarat Grup Komutanlığı, kadrosu Genelkurmay’ca tasdikli olunan bir görevdir. JİTEM ise yine üst düzey, daha doğrusu yetkili komutanların bilgisi ve kararları doğrultusunda denenmek üzere kurulmuş bir yapılanmadır. Ben de bunun kurucusuyum. Faaliyet alanı OHAL bölgesidir. Dışına taşması söz konusu değildir ve kadrolu elemanları yoktur. Denenme sürecinde olduğu için biz mesailerimizden ve mesai sonrası saatlerimizden zaman ayırmak suretiyle, yasalara uygun olarak terörle mücadele ettik” demişti. Doğan emniyet ve savcılıktaki ifadelerinde de Binbaşı Cem Ersever’li birlikte JİTEM’İ kurduğunu anlatmıştı.

Doğan’ın anlatttıkları dışında kiraladığı depoda ele geçirilen çuvallar dolusu resmi evreklarda JİTEM’in varlığın inkar edilemkez biçimde kanıtlıyordu halbuki. 14 Ağustos 2009’da gözaltına alınıp ertesi gün tutuklanan Arif Doğan’la birlikte, kendisine ait bir depoda çok sayıda silah, mühimmat ve gizli belgeler ele geçirilmişti. 1987-1991 tarihleri arası ile 1993 ve 1997 yıllarına ait, “gizli” ibareli askeri yazışma ve raporları içeren dokümanların incelemesinde ilginç bulgulara ulaşılmıştı. Ergenekon’un 2. iddianamesinde de özellikle 1989-91 yılları arasında yapılan yazışmalarda JİTEM adının kullanıldığına dikkat çekildi. Emniyet sorgusunda, “JİTEM’i ben kurdum” diyen Doğan’a ait belgelerde de JİTEM’in nasıl kurulduğunu merak edenlerin de http://www.habervesaire.com/haber/1347/ linkine tıklayıp daha ayrıntılı bilgi sahibi olmaları mümkün. Yine Doğan’dan ele geçirilen belgelerle ayrıntıları kamuoyuna açıklanmasa da JİTEM’in her biri illegal ne tür karanlık olaylara bulaştığı da http://www.habervesaire.com/haber/1348/ linkindeki haberde mevcut. Ergnekon soruşturmasını yürüten savcıların iddianamade, anlaşılabilir korkularla sadece atıfa bulunduğu bu olayları anlatan resmi yazışmaların elbette ki Genelkurmay Askeri Savcılığı’ndan, “Açıklanması yasak bilgileri” kapsamında olduğu uyarısıyla gizli kaldığını belirtmekte de fayda var. Bu da son günlerde Türkiye’nin “sırlar odası” olan Seferberlik Tetkik Kurulu’ndaki odalarda yapılan aramalarda bulunan belgelerden hangilerini ne kadar öğreneceğimize dair bir fikir vermesi açısından önemli bir ayrıntı.

Generalin ağzından JİTEM

Necati Özgen: Emekli Korgeneral olan Özgen, son günlerin tartışmalı konularından biri haline gelen 23 Mayıs 1993’te Bingöl’de 33 askerin PKK’lilerce öldürülmesiyle ilgili konuşurken JİTEM’i telaffuz etmişti. 16 Aralık 2009 gecesi NTV’de yayınlanan Canlı Gaste programında konuk olan dönemin Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Necati Özgen, programı hazırlayıp sunan Can Dündar’ın olayı JİTEM’le ilişkilendirenleri hatırlatması üzerine; “Biz ne oluyoruz, nasıl bizim haberimiz olmadan JİTEM bu işi yapıyor. JİTEM’de iki tane üç tane adam var, kim yapacak bunu?” demişti.

Kolorduda JİTEM tabelaları

Hanefi Avcı: Eski Diyarbakır Emniyet İstihbarat Şube Müdürü olan Hanefi Avcı Diyarbakır’da görev yaptığı dönemde JİTEM ekibinin Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlığı’nda çalıştığını, bu ekibin Vedat Aydın cinayetini işlediğini söylemişti. Hem de, Genelkurmay’ın “JİTEM yok” açıklamasını gönderdiği ve kendisinin tanık olarak dinlendiği davanın duruşmasında. Diyarbakır’daki davanın 19 Temmuz 2009’daki duruşmasında tanık olarak talimatla ifadesi alınan şimdiki Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı, varlığı resmi kurumlar tarafından halen de kabul edilmeyen JİTEM elemanlarının Diyarbakır Asayiş Kolordu Komutanlığı’nda çalıştığını ve Kolorduda JİTEM tabelaları olduğunu söylemişti.

Öldürülen Binbaşı Cem Ersever’in de JİTEM içindeki en etkin kişi olduğunu söylediği ifadelerinde Avcı, “JİTEM Güneydoğu’da yasadışı öldürme ve kaçırma eylemleri yapıyordu” demişti. 1984 – 1992 yılları arasında Diyarbakır İstihbarat Şube Müdürü olarak görev yapan Avcı, ifadesinde JİTEM’in varlığının resmi düzeyde kabul gördüğünü belirterek, ““Diyarbakır’da JİTEM örgüt kurucusu ve üyeleri olan Arif Doğan, Cem Ersever, Aytekin Özer isimli şahıslar ve kod isimleriyle tanıştırıldığını öğrendiğim bir kısım kişilerle karşılaşıyordum. Diyarbakır Asayiş Kolordu Komutanlığı ve Diyarbakır Alay Komutanlığı içerisinde tahsis edilen yerlerde JİTEM levhaları bulunmaktaydı. Hatta bu şahıslar ile ilde yapılan muhtelif asayiş değerlendirmelerine JİTEM Komutanlığı görevlileri sıfatıyla katılmaktaydılar” demişti.

Yorum yazın