Genel

İstanbul’un kulağına küpe

Yazan: Aliye Aral

İstanbul, 2010 yılında Avrupa’nın kültür başkentliğini yapmaya hazırlanırken, halkı bilgilendirici konferanslar da devam ediyor. 25 Kasım 2008 günü Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde bu amaçla yapılan “Kente Doğru Konuşmalar”ın ev sahibi, kültür başkentliği için yapılacak tüm çalışmalarda yer alıp, destek sağlayacağını açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ydi. Konuşmacılar, 2004’te bu deneyimi yaşayan Fransa’nın Lille kentinin iletişim sorumlusu […]

İstanbul, 2010 yılında Avrupa’nın kültür başkentliğini yapmaya hazırlanırken, halkı bilgilendirici konferanslar da devam ediyor. 25 Kasım 2008 günü Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde bu amaçla yapılan “Kente Doğru Konuşmalar”ın ev sahibi, kültür başkentliği için yapılacak tüm çalışmalarda yer alıp, destek sağlayacağını açıklayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ydi. Konuşmacılar, 2004’te bu deneyimi yaşayan Fransa’nın Lille kentinin iletişim sorumlusu Laurent Tricart ve Şam’ın, 2008 Arap Kültür Başkenti Genel Sekreteri Dr. Hanan Kassab-Hassan’dı. İki isim, kendi kentlerinin tecrübelerini paylaştı.

İtalya’nın Cenova kentiyle birlikte 2004 Avrupa Kültür Başkenti olan Lille, 227 binlik nüfusuyla bulunduğu bölgenin en büyük kenti. Ancak 12 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın en büyük kenti İstanbul’la kıyaslanamayacak kadar da küçük. Laurent Tricart, AKB kendilerine geldiğinde çevredeki 193 yerleşimi de proje dahil ederek bir Avro-bölge olmayı hedeflediklerini ve yaklaşık 9 milyon ziyaretçi aldıklarını belirtiyor. “Sergileri görmek herkesin hakkı” düşüncesinden yola çıkarak sokak festivalleri, ışık gösterileri, performans sanatlarının yer aldığı 28 bin 800 etkinlik gerçekleştirildi. Bu etkinliklerde 17 bin 800 “gönüllü elçi” görev aldı. Tricart’a göre AKB, sadece turist sayısını arttırmakla kalmamış, ticari faaliyetlerde de gözle görülür bir yükselme sağladı. “Kentsel dönüşüm” kapsamında 12 ev yeniden düzenlenerek kültür faaliyetlerine açıldı. Kent ve etkinlikler hakkında uluslararası basında 3 bin makale yayınlandı. Laurent Tricart’a göre tüm bunlar “Lille’de yaşayan herkesin küçük kent kompleksinden kurtulmasına ve şehriyle gurur duymasına” neden oldu.

Benzer bir oluşumun Arap Ligi’ndeki temsilciğini ise bu yıl Şam üstleniyor. 2008 Arap Kültür Başkenti Genel Sekreteri K. Hanan Kassab-Hassan, geliştirdikleri projelerin kentin uluslararası kimliğini ön plana çıkarma amacı taşıdığını söylüyor. Hassan, sadece gençlerden oluşan 20 kişilik bir ekip ile Avrupa kültürünü Suriye’ye, Suriye’nin kültürünü de Avrupa’ya tanıtmak için çalıştıklarını söylüyor. Amaçları, şehirde kalıcı kalkınma gerçekleştirmek ve şehrin kültürel açıdan tekrar düzenlenmesini sağlamak. Dünyanın çeşitli yerlerinde Suriye kültürünü tanıtmaya yönelik etkinlikler dizisi yapıyorlar. Dünyaca ünlü sanatçıları Şam’da ağırlıyorlar. Hassan, yeni kurdukları ses ve görsele yönelik departmanın henüz yerli seviyeye gelmediğini ve bu konuda Fransa ve İstanbul’la işbirliği içerisinde olduklarını söylüyor.

K. Hanan Kassab-Hassan, Şam’ın UNESCO tarafından kültür başkenti seçilmesine, Suriye kültürünün yıpratılmak istendiği gerekçesi ile halkın karşı çıkıtlığına ancak her ay düzenlenen 27 etkinliğe katılımın giderek arttığına dikkat çekiyor.

Katılımcılar, “kentsel dönüşüme tabi olan tarihi yerleşimlerde, İstanbul’da Sulukule’dekine benzer sıkıntılar yaşandı mı” sorumuzu, bu tür çalışmaların “Kent kültürüne uyum projesi adı altında yapılmak zorunda kalındığı” şeklinde cevapladı.

Yorum yazın