Genel

Moda haftası modası

Yazan: HaberVs

Özgecan OkayModa haftası… İlginçtir, tasarımcıların ve moda evlerinin, en son ürünlerini sergilediği bu etkinlik türüyle II. Dünya Savaşı günlerinde tanıştık. İlk moda haftası, 1943 yılında New York’ta düzenlendi. Amaç, Avrupa’ya seyahatin savaş nedeniyle güç olduğu o günlerde dikkatleri biraz olsun, modanın merkezi Fransa’dan Amerika’ya çekebilmekti. İşe de yaradı. O ana kadar sayfalarını Fransız modacıların ürünleriyle […]

Özgecan Okay

Moda haftası… İlginçtir, tasarımcıların ve moda evlerinin, en son ürünlerini sergilediği bu etkinlik türüyle II. Dünya Savaşı günlerinde tanıştık. İlk moda haftası, 1943 yılında New York’ta düzenlendi. Amaç, Avrupa’ya seyahatin savaş nedeniyle güç olduğu o günlerde dikkatleri biraz olsun, modanın merkezi Fransa’dan Amerika’ya çekebilmekti. İşe de yaradı. O ana kadar sayfalarını Fransız modacıların ürünleriyle dolduran Voguegibi dergiler, Amerikan modasına da yer verir oldular.

Savaşın sona ermesiyle Paris, birkaç sene boyunca sallanan tahtını geri almakta gecikmedi. Ancak bu kez kendi kıtasında iki rakibi daha vardı: Londra ve Milano, çok geçmeden New York’taki etkinliğin bir benzerini organize ederek kendi moda haftasını başlattı. Paris, bu “moda”nın karşısında daha fazla direnemedi ve 1973’te, bugünkü formatında bir moda haftası düzenlemeye başladı. 2000’lere gelindiğinde “bu işte ben de varım” diyen kentlerin sayısı 40’ı geride bırakmıştı.

Moda başkentleri

Şubat ayı moda meraklılarının ve sektörün heyecanla beklediği bir ay… Modaya yön veren bu dört kent, sırasıyla New York, Londra, Milano ve Paris, dünyanın en gözde mankenlerin “catwalk” (kedi yürüyüşü) şovlarıyla taçlanan ve yaklaşık bir hafta süren etkinlikler düzenliyor. Tutkunları için yorucu geçen, yılın bu ilk bu maratonunun Paris’teki son halkası, 23 Şubat 2008’de başladı ve 3 Mart’ta sona erdi.

Paris Moda Haftası’nda, 2008 sonbahar/kış dönemi kreasyonlarının sergilendiği defilelerde öne çıkan işler, Yves Saint Laurent’in Ortaçağ askerlerini andıran gotik tasarımları ve ilginç makyajları, Alexander McQueen’in İskoç kökenlerinden esinlenerek oluşturduğu romantik yaklaşımı ve Louis Vuitton’ın Anadolu semazenlerinden ilham alarak hazırladığı tasarımlar oldu.

Türban rüzgârı

Ünlü İtalyan markası Dolce&Gabbana’dan sonra Robert Normand da koleksiyonunda türbana yer verdi. Normand, hem klasik hem modern çizgileri barındıran yeni koleksiyonunda türbanı fiyonk şeklinde kullandı. Normand’ın tasarımlarında özellikle 1920’li yılların -Art deco- stili ile 1970 ve 1980’li yılların modasından etkilenildiği gözlendi.

Modacılar, Rus modacı Igor Chapurin’in ise ünlü yazar Tolstoy’un “Anna Karenina” romanının kahramanından esinlendiği yorumunda bulundu. Rus modacının tasarımlarında çok fazla kürk kullanması hayvan hakları savunucularının tepkisini çekti.

Çocuksu Westwood

Vivienne Westwood koleksiyonunda ise çocuksu bir hava hakimdi: El çizimi kelebek, yılan ve canavarlar, saç örgüleri, çocuk eliyle yapılmış gibi duran makyajlar… Çizimler Nottingham’daki bir okulun öğrencileriyle birlikte oluşturulmuş. Westwood’un bu çiçek çocukları hatırlatan kreasyonu kimi seyirciler tarafından alkışlanırken bazıları tarafından da eleştirildi.

2008-2009 sonbahar ve kış sezonunda öne çıkacak temalar

“Yumurta” ya da “balon” etekler
“Patchwork” ve karmaşık örgüler
Koza gibi saran paltolar
Asker ceketleri
İspanyol Çingeneleri
Romantizm
Çiçek desenleri
Doğu – Batı sentezi: Kimono kesimi kollar, Hint pantalonları
Amy Winehouse tarzı saçlar

Yorum yazın