Öncelikle şunu söylemeliyim; ben öyle insan kaynakları uzmanı falan değilim. Dolayısıyla benden sihirli iş bulma formülleri ya da yaşamınızı değiştirecek pırıltılı sözler beklemeyin. Ancak sizlerle üniversite son sınıfta iş arayan öğrencilerime yol gösterme çabamdaki sekiz yıllık deneyimlerimi paylaşabilirim. Eh, bence bunu da pek azımsamayın doğrusu. Dile kolay, her bahar bana başvuracakları kuruluşlarla ilgili sorular soran, fikirlerimi merak eden, referans mektubu isteyen ve kariyer tercihlerini danışan düzinelerce öğrencim olur. Ofisim bu genç insanların kaygılı heyecanlarıyla dolar taşar haftalarca. Eğitimciliğin asıl önemli kısmının öğrencilerle derslik dışında yaptığımız diyaloglardan geçtiğine inandığım için bu sürecin ayrı bir değeri vardır gözümde.
Son yıllarda öğrencilerimin gerçek iş arama yerine önce “esaslı bir staj” peşinde koştuklarına tanık oluyorum. Hatta kurumsallaşmış bir şirkette staj yapmak için girmedikleri rekabet yok gibi. Bu nedenle de artık bırakın iş bulmayı iyi bir kurumda staj yapmak bile aslanın ağzında olmaya başladı. Doğrusu ben öğrencilerimi büyük ve saygın kuruluşlarda staj yapmaya yüreklendiriyorum. Onlara gelecek vadeden, çalışanlarını sınama sürecini ciddiye alan şirketlerde, kendilerine ilerde referans olabilecek bu fırsatı değerlendirmelerini söylüyorum. Ne de olsa staj bir anlamda rahat üniversite hayatından daha kurallı iş hayatına yumuşak bir geçiş olmalı. En azından bir süre için de olsa dengenizi kaybedip düştüğünüzde altınızda serili bulunan güvenlik ağı sizi kurtarabilmeli (en azından siz öyle hissedebilmelisiniz). Ancak tek çekincem staj döneminin tam zamanlı çalışan olamayan genç bir kitlenin bir süre oyalandığı ve çalışıyormuş gibi yaptığı bir bekleme odasına dönüşme tehlikesi.
Bu nedenle de öğrencilerime staj dönemini üniversite yaşamları sırasında yapmalarını öneriyorum. Böylelikle üniversite hayatıyla profesyonel iş ortamı daha keskin bir şekilde kendini gösterebilecektir. Özellikle kurumsal bir şirkette en az üç farklı departmanda bir aydan az olmayacak şekilde staj yapmaları onların önlerini açacaktır. Tıpkı öğrencilerime söylediğim gibi bu satırları okuyan gençlere de staj için rekabete girerken bu süreçten beklentilerinizin net olması gerektiğini hatırlatabilirim. Örneğin, staj yaptığınız firmaya ne olursa olsun “kapağı atmak” mi istiyorsunuz? Bu yüzden hedefiniz kaleyi içten fethetmek mi? Yoksa sadece CV’nizde şık görünen bir ad mı olsun istiyorsunuz? Yoksa amacınız çevre edinmek yani “networking” mi yapmak?
Önerim kafanızdaki beklentilerinizi iyice sıraladıktan sonra staja başlamanız ve bu hedefe tam anlamda odaklanmanız. Bazen yaptığınız staj mesleki anlamda size beklediğiniz getiriyi sağlamayabilir. Hemen moralinizi bozmayın. Bazen bu staj süreci size hiç önceden tahmin edemediğiniz bir açılım bile sağlayabilir. Şirketlerin stajyerlere önem vermediğine şahsen inanmıyorum çünkü emin olun, eksiksiz her şirket güvenebilecekleri eleman arayışı içinde. Bu noktada size düşen, stajyer olarak diğerlerinden kendinizi olumlu anlamda ayırabilmeniz ve tam zamanlı bir işe uygun olduğunuzu onlara kanıtlayabilmeniz. Emin olun iş disiplini olan, dürüst ve çalışkan bir elemanı şirketler asla kaçırmazlar, şimdilik sadece bir stajyer olsa da…