Genel

Taksim’de 1 Mayıs’a izin yok, İstanbul’da sıkıyönetim var

Yazan: HaberVs

Ahmet ŞıkÜç büyük emek örgütü Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) Taksim’de 1 Mayıs kutlaması yapmalarına hükümetten izin çıkmadı. Dün (28 Nisan) Ankara’da Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’le bir araya gelerek sorunu çözmeye çalışan sendikaların talepleri reddedildi. Faruk Çelik […]

Ahmet Şık

Üç büyük emek örgütü Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (TÜRK-İŞ) Taksim’de 1 Mayıs kutlaması yapmalarına hükümetten izin çıkmadı. Dün (28 Nisan) Ankara’da Başbakan Recep Tayip Erdoğan ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’le bir araya gelerek sorunu çözmeye çalışan sendikaların talepleri reddedildi.

Faruk Çelik ve İçişleri Bakanı Beşir Atalay birlikte yaptıkları açıklamada 1 Mayıs’ın emek ve dayanışma bayramı olarak mülki idarelerin gösterdikleri alanlarda kutlanması gerektiğini söyledi. Öte yandan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin de bu konuda bir yorum yaparak 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasının “anayasaya karşı gelmek” olduğunu söyledi. Hükümetten gelen bu açıklamaya paralel olarak İstanbul’da bir basın açıklaması yapan sendikalar ise 500 bin kişiyle Taksim’de olacaklarını etti.

“Taksim izin verilecek alan değil”

Hükümet adına yapılan basın toplantısında konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Çelik, 1980’den sonra kaldırılan 1 Mayıs’ın Bakanlar Kurulu kararıyla “Emek ve Dayanışma Günü” ilan edildiğini hatırlatarak, 1 Mayıs’ın kamplaşmalar ve ölümlerle değil demokrasi kültürünün zirveye çıktığı bir gün olarak hafızalarda yer etmesini istediklerini söyledi. Bu bakış açısının yeni açılımları da beraberinde getirebileceğini ifade eden Çelik, “Hükümet olarak önceliğimiz, nerede kutlanacağından ziyade, 1 Mayıs ile ilgili olumsuz imajı silmek ve ortadan kaldırmaktır. Tüm sivil toplum kuruluşlarının ve emekçilerinin bu konuda aynı duyarlılığı göstereceğine inanıyoruz. Olası hukuk dışı eylemlere, provokasyonlara ve yönlendirmelere emekçilerin rağbet etmeyeceğine inanıyoruz” dedi.

İçişleri Bakanı Atalay da, 1977 yılından bu yana Taksim Meydanı’nın toplantı ve gösteri yürüyüşleri için tahsis edilmediğini belirterek, “Bunun haklı gerekçeleri vardır, bunun anlaşılması lazım. Taksim Meydanı giriş çıkışı çok olan bir meydandır, denetlenmesi zor bir alandır. İstanbul’daki belli bölgelere trafik akışının adeta merkezidir, vatandaşımızın günlük hayatını çok etkiler, çok özel bir bölgedir” dedi. İstanbul’da mitingler için belirlenmiş 4 alan bulunduğunu ve kutlamaların buralarda yapılmasını gerektiğini belirterek, “Taksim, bu manada değerlendirilen, bu manada izin istenebilecek veya izin verilebilecek bir alan değildir. O konuda müsamaha gösterilmeyecektir” dedi.

“Devlete meydan okunmaz”

Bu arada Ankara Sanayi Odası Meclis Toplantısı’na katılan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, gazetecilerin 1 Mayıs kutlamalarının Taksim’de yapılmasıyla ilgili sorularına, “Kimse devlete ve devlet erkini kullanan mercilere meydan okumasın, devlet kendisine meydan okutmaz” yanıtını verdi. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin anayasal bir hak olduğunu, ancak bu hakkı düzenleyen ilgili yasalar bulunduğunu anlatan Şahin, “Bu böyle olduğu halde, ‘Ben yasa tanımam, yönetmeliği tanımam, ben Valiliğin kararını da tanımam, ben bildiğimi okurum’ denilirse bu açıkça Türkiye’deki mevcut Anayasal düzene bir başkaldırı olarak da değerlendirilir. Ben binlerce işçiyi ve çalışanı temsil eden konfederasyonların ve sendikaların başkanlarını yasal çerçevede hareket etmeye davet ediyorum. Eğer İstanbul Valiliği Taksim’i bir gün açık hava toplantılarına açtığını ilan ederse o zaman orası için de başvurabilirsiniz. Gerginliklere yol açmak, meydan okumak ‘Biz gireceğiz, karşımıza hiçbir güç çıkamaz’ demek bir konfederasyon başkanına, sendika başkanına asla yakışmaz. Herkesi sorumlu olmaya davet ediyorum. Kimse devlete ve devlet erkini kullanan mercilere meydan okumasın, devlet kendisine meydan okutmaz” diye konuştu.

Sendikalar kararlı

Sendikaların hükümete yanıtı ise gecikmedi. TÜRK-İŞ, DİSK ve KESK ile siyasi partiler, meslek odaları ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan “1 Mayıs 2008 Katılımcıları” DİSK Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında Taksim’de kutlama kararlılıklarının devam ettiğini ifade etti. Katılımcılar adına hazırlanan ortak açıklamayı okuyan DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, emekçilerin 1 Mayıs’ı, İstanbul’da Taksim’de karanfillerle kutlayacağını belirterek, “Buradan ilan ediyoruz. 500 bin emekçi olarak 1 Mayıs’ta Taksim’de emeğin taleplerini topluma sunacağız. Amacımız gerginlik yaratmak değil, barış ve özgürlük içinde 1 Mayıs’ı kutlamaktır” dedi.

Yasakçılık fayda sağlamaz”

Görgün açıklamada, 1 Mayıs 2008’in sorunsuz ve yüzbinlerce emekçinin katılımıyla kutlanması için sendikaların haftalardır çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:

“1 Mayıs ülkemizde de onlarca yıldır milyonlarca emekçinin katılımıyla kutlanmaktadır. 1 Mayıs’ı emeğin bayramı olarak ilan etmek sadece malumun ilanıdır ve gülünçtür. ILO’ya göre sendikal faaliyettir ve sendikal faaliyetler izne tabi değildir. Çalışanların hak kayıpları her geçen gün artıyor. Kazanılmış haklarımız adım adım ortadan kaldırılıyor. Siyaset aktörleri çözüm bulmak yerine toplumsal gerginliği artırıyor. Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu ve Avrupa Sendikalar Konfederasyonu üyesi Türk-İş ve DİSK olarak emeğin bayramını Taksim’de kutlamak istediğimizi dile getirdik ve hazırlıklarımızı da bu çerçevede yaptık.
Yasakçılık kimseye fayda sağlamaz. Demokrasi herkese lazımdır. Sıkışınca demokrasi demek doğru bir tavır değildir. Ülkemizin gerginliğe değil barışa ve huzura ihtiyacı vardır. Bizler emek örgütleri olarak bunu biliyor ve ona göre davranıyoruz. Bizler barış içinde bayramımızı kutlayacağız ve şölene çevireceğiz”

Türk-İş Taksim’den vazgeçti

1 Mayıs’ı Taksim’de kutlamak isteyen sendikalardan olan Türk-İş, hükümetin güvenlik konusundaki yaptığı açıklamaları gerekçe göstererek, DİSK ve KESK’in yanında yer almayacağını bildirdi. Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu, yaptığı yazılı açıklamada, konfederasyonun, 2008 1 Mayısı’nın İstanbul Taksim Meydanı’nda kutlanmasını yürekten istediğini belirterek, “Ancak, hükümetin yaklaşımı, Taksim alanındaki kutlamalara ilişkin yoğun provokasyon endişesi içermektedir. Hükümet, Taksim alanının bizlerin istediği biçimde kutlamalara açılamayacağını kesin bir dille ifade etmekte, ısrarların sürmesi halinde güvenlik güçleri ile emekçilerin karşı karşıya geleceği açıkça belirtilmektedir. İşçilerin Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlama ısrarı, Taksim yaralarının sarılması ve Taksim korkusunun aşılması açısından haklı bir ısrardır. Hükümetin, önerdiğimiz bütün alternatif modellere rağmen gerekli güvenlik önlemlerini alarak Taksim alanını bizlere açmaması üzücüdür. Ancak Türk-İş, açıkça ifade edilen endişelerin göz ardı edilerek Taksim’e gidilmesinin 1 Mayıs’ın ‘kutlama’ ruhuna uygun olmayacağını düşünmektedir. Taksim alanında kitlesel bir kutlama için İstanbul Valiliğince izin verilmemesi nedeniyle ülkemizin içinde bulunduğu gergin ortamı da dikkate alarak Türk-İş topluluğunu 1 Mayıs’ta Taksim’e davet etmeyi, temsil ettiği kitlenin güvenliği ve sendikal özerklik açısından gerekli görmemektedir” dedi.

İstanbul’da sıkıyönetim

Bu gelişmelerin ardından İstanbul Valisi Muammer Güler bir açıklama yaparak 1 Mayıs’ta Taksim’de izin verilen bir eylem olmadığını, sendikaların sadece Kazancı Yokuşu’nda anma yapıp Taksim anıtına çelenk bırakabileceklerini söyledi. 1 Mayıs için alınan tedbirleri de sıralayan Vali Güler, Taksim ve çevresindeki 66 ilköğretim okulunun 1 gün süreyle tatil ilan edildiğini, kara ve denz yoluyla yapılan şehir içi ulaşımda da kimi seferlerin iptal edildiğini söyledi.

Vali Güler, “Amacımız korku yaratmak değil. İstanbul’da korku yaratacak, kabus yaratacak eylemlerin önceden vatandaşa bildirilmesi ve tedbirlerin alınmasıdır” dese de adeta sıkıyönetim zamanlarını anımsatan “güvenlik” tedbirleri şöyle:

Üsküdar ve Kadıköy’den sadece Eminönü’ne vapur seferleri düzenlenirken Kabataş, Beşiktaş ve Karaköy iskelelerine sefer yapılmayacak.
Kabataş – Sirkeci tramvay hattı çalıştırılmayacak.
Kabataş – Taksim arasındaki finüküler sistem çalıştırılmayacak.
Mecidiyeköy – Taksim arasındaki metro çalıştırılmayacak.
İETT otobüsleri ana duraklar dışında yolcu indirip bindirmeyecek.
Boğaz Köprüleri ile ilgili bir kısıtlama olmayacak.
Beyoğlu’nda 41, Şişli’de 19, Kağıthane ilçesinde de 6 olmak üzere toplam 66 ilköğretim okulunda yarın eğitime ara verilecek.

Yorum yazın