Genel

Tuzla’da “seri katil” var

Yazan: [email protected]

Medyakronik Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde meydana gelen ölümlü iş kazalarına bir yenisi daha eklendi. Pazar günü olmasına rağmen iş yoğunluğu gerekçesiyle işe çağrılan İhsan Turhan, yeni yapılan bir geminin arka kapağının altında çalışırken 600 kiloluk kapağın üzerine düşmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Kafası kapak ile sac arasına sıkışan boru ustası Turhan’ın cesedi, önce GİSBİR Hastanesi’ne, […]

Medyakronik

Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde meydana gelen ölümlü iş kazalarına bir yenisi daha eklendi. Pazar günü olmasına rağmen iş yoğunluğu gerekçesiyle işe çağrılan İhsan Turhan, yeni yapılan bir geminin arka kapağının altında çalışırken 600 kiloluk kapağın üzerine düşmesi sonucu olay yerinde hayatını kaybetti. Kafası kapak ile sac arasına sıkışan boru ustası Turhan’ın cesedi, önce GİSBİR Hastanesi’ne, buradan da Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı. Aynı tersanede 15 Şubat’ta meydana gelen tüp patlamasında Hasan Köse isimli işçi hayatını kaybetmişti. :Kazanın ardından tersanede çalışan işçiler evlerine gönderilirken, kazanın duyulması üzerine, işçi çalıştıran birçok tersane de işçileri evlerine gönderdi. Seri cinayetlerin hız kesmediği tuzla Tersaneleri’ndeki bu son olaylarla ölen işçi sayısı 97’ye çıktı.

Kaza değil ihmal

Limter-İş Sendikası üyesi Ali Doğan, “Gemi güvertesinde çalışırken geminin kıç kapağının kafasına düşmesi sonucu arkadaşımızın kafası güverteyle kapak arasında kaldı ve ezildi. Normal koşullarda, kapağın altındaki takviyelerin kaynatılması gerekir. Yapılmadığı için bu ihmal yüzünden iki çocuk babası arkadaşımız hayatını yitirdi. O kapağın kare ya da daire şeklinde olması gerekirdi. Kapak hem dikdörtgen şeklinde yapılmış bu da ağırlığın eşit dağılmamasına neden oldu. Hem de kaynatılmamış. Yasak olmasına rağmen pazar günü işçi çalıştıran ve çalışılan gemide önlem almayan tersane yetkilileri ölümden sorumludur” dedi. Bazı işçiler de Doğan’ı doğrulayarak, “Turhan’ın altında çalıştığı ve üzerine düşen kapak destekle tutturulmak yerine 1 dakika sürecek kaynak yapılsaydı, arkadaşımız ölmeyecekti. Pazar günü çalışıyoruz çünkü gelmezsek yevmiyemiz kesiliyor” diye konuştular. Yaşanan son ölümlerin ardından bazı iş güvenliği önlemlerinin alındığını, işçilere baret, maske, emniyet kemeri gibi iş güvenliği malzemelerinin dağıtıldığını söyleyen işçiler, bunları yapmanın yeterli olmadığının görüldüğünü, patronların önlem alma konusundaki samimiyetsizliklerinin bir kez daha ortaya çıktığını ifade ettiler.

16 Haziran’da grev var

Bu arada tersanelerdeki ölümlerin önüne geçilmesi için, 16 Haziran’da Limter-İş’in düzenlediği grevle ilgili dün (8 Haziran Pazar) Türkiye Mimar Mühendisler Odası İstanbul Şubesi’nde bir basın toplantısı yapıldı. “Tuzla’daki son cinayetin” duyurusu yapılarak başlanan toplantıda, “İş cinayetlerinin önlenmesi konusundaki ısrarlı çabalarına kulaklarını tıkayan tersane patronları ve hükümet iş cinayetlerinin devamından doğrudan sorumludur.” dedildi. Limter-İş’in belki de yeryüzünde ilk defa iş cinayetlerini önlemek için bir grev örgütlediğine dikkat çeken sendikacılar. “Bunun tarihsel utancını taşımak da GİSBİR’e ve hükümete düşüyor. Grev kararımız, sendikanın işçilere dayattığı değil, işçi iradesiyle alınan bir karardır” diyerek taleplerini sıraladılar:

– Tuzla tersanelerinin denetimini Limter-İş, TMMOB, TTB, Baro, Çalışma Bakanlığı ve GİSBİR’den oluşan bağımsız bir komisyon yapsın,

– Ağır ve Tehlikeli İş Kolu Yönetmeliği uygulansın

– Taşeronluk sistemi kaldırılsın

– 7,5 saatlik iş günü uygulansın

– Sigortalar ana firma tarafından ve alınan ücret üzerinden yatırılsın

– Gurbetçi işçilere sağlıklı barınma evleri sağlansın

– Sendikaya tersanelerde temsilcilik açma hakkı tanınsın.

Yorum yazın